15. BÖLÜM > KAFE

176 16 8
                                    

NOT: Selim ve Buse 2. bölümde Görkem'in beraber kafeye gittikleri sınıf arkadaşları.

- - - -

Annemin kapıyı açmasıyla benim "Anneee !" diye bağırıp boynuna atlamam bir oldu. Tabi kadın neye uğradığını şaşırdı. Sarılma faslımız bitince

"Haber verseydin ya kızım." Anneme gece yarısı geliriz demiştim.

"Süpriz yapayım demiştim."

"İyi demişsin ama ben sen gelmiyorsun plan yapmıştım." "Tamam. Sen git annem." derken kendimi salondaki koltuğa attım.

"Dur ben arayıp iptal ederim."

"Yok sen git."

"Olmaz. Evde yalnız kalma."

"Off anne. Ne olacak yalnız kalsam ?"

"Anneye off denmez. Ayrıca olmaz. Babanın yanına gitsene. Hem uzun süredir görüşmediniz."

"Hayır." dedim net bir şekilde.

Babamla annem boşandığı zaman 3 ay boyunca babam beni ne aramıştı ne sormuştu. Ondan öncede aramız iyi değildi. Hep aramızda mesafe vardı. Hatta mesafeden çok soğukluk diyebilirim. Hiç bir zaman o babasıyla oturup sohbet eden yada babasına sarılan kızlardan olmadım. Beraber sohbet etmeyi bırakın beraber oturmazdık bile. O evde olduğu zamanlarda odamdan çıkmazdım. Onunda bu durumdan şikayeti yoktu. Zaten kendiside beni istemediğini sürekli belli ediyordu. Hatta bir gün -annemle babamın boşanma davası olduğu sıralar- annem teyzemle dertleşirken bir şey duymuştum. Annem teyzeme

"İyi ki Görkem'e hamile olduğumu saklayıpta Görkem'i doğurmuşum. O olmasa bu adama bu kadar tahammül edemezdim. Etmezdim. Artık Görkem de büyüdü. Benimde isim var. İkimizede bakabilecek durumdayım. Hayırlısıyla şu davada sonuclansa." demişti.

Annemin o gün söylediklerini hiç bir zaman unutmadım. Ama bu konuyu anneme de hiç sormadım. Duyduklarım her sorumu cevaplamıştı zaten. Düşüncelerimden annemin sesiyle sıyrıldım.

"Görkem istemesende o senin baban ve seni özlemiş. Gitmen gerek. Bugün olmazsa yarın." Bu durum annemide fazlasıyla üzüyordu. Bende ertelemenin manası yok ne kadar çabuk o kadar iyi diyerek

"Tamam. Ama fazla durmam. İsim bitince arkadaşlarımla dışarı çıkarım ?" dedim. Annemin yüzünde rahatlamışcasına bir gülümseme belirdi ve

"Tamam. Eve geç kalma yeter." dedi. Bende telefondan Oğuz'a mesaj attım.

Gönderilen: Oğuz

"Babamın evine gidiyorum. 1.5 saat sonra isim biter. Beraber bir şeyler yapalım mı ?"

Bir kaç dakika sonra cevap geldi.

Gönderen: Oğuz

"Olur. Seni almaya geleyim mi ?"

Gönderilen: Oğuz

"Sen tam 1.5 saat sonra babamın evine gel ve beni çağır."

Gönderen: Oğuz

"Tamam."

Oğuz'un babasıyla babam birbirlerini tanıyorlardı. Bu yüzden Oğuz babamın evine defalarca gitmişti. Odama çıkıp üstüme beyaz gömlek onunda üstüne krem rengi salaş bir sweat giydim. Altımada açık kahverengi pantolon giyip paçalarımı kıvırdım. Ayağımda kısa beyaz conversimi giyince saçlarımı topuz yaptım. Ve tamamen hazırım. Annem de hazır olunca arabaya bindik. Babamın evinin önüne gelince annem beni indirdi ve gitti. Bu iki katlı eve geliş sayım iki elin parmak sayısını geçmezdi. Yavaşça kapıya ilerledim ve zile bastım. Kapıyı evde çalışan biri açtı ve

YERYÜZÜ GÖKYÜZÜ'NE AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin