10. BÖLÜM > ÖZÜR

182 21 9
                                    

Saskınlıkla dudaklarım aralanırken istem dısı cıglık attım. Bugra'nın acıyla inlemesi kulaklarımı doldururken yumrugun geldigi yere döndüm.

"Doruk sen ne yapıyorsun ?" diye bagırırken Bugra'ya bi daha yumruk attı.

"Görkem cekil."

diye bagırdı ve beni kenara itti. Gücünü sanki bende deniyodu. Öyle bi ittirdi ki hem geriye savruldum hemde canım yandı. Hangisi haklıydı bilemem ama Doruk asırı sinirliydi. Siniri hem yüzünden hemde gözlerinden anlasılıyodu. Onu bu derece sinirlendiren neydi ki ? Beni öpmeye calısması desek bu Doruk'u alakadar etmezdi. Sabah pijamamla dalga gecen yani ismini burda ögrendigim Berke Doruk'u zar zor tuttu. Doruk hayatımda duymadıgım küfürleri ardı ardına sıralarken zor olsa da Berke tarafından dısarı cıkarıldı. Bugra'yı da arkadasları havuzdan cıkarıp otele dogru götürmüslerdi. Bense hala heryeri kan olan havuzun ortasında bos bos etrafa bakıyodum. Yanımda Merve'yi farkedince kendime geldim.

"Görkem iyi misin ?" dedi ürkek bi sekilde. Onunda korkutugu her halinden belliydi.

"İyiyim korkma. Hadi cıkalım surdan."

deyip yüzerek kenara gittim. Cıktıgımda otel görevlilerinin uzattıgı havlulardan birini alıp biseyim olmadıgını falan anlattıktan sonra kenara oturdum. Doruk ise benim 20 metre uzagımda hararetle biseyler anlatıp volta atıyodu. Bense sıkıca havluma sarılmıs Merve'nin sorularını yanıtlayıp gözlerimle Doruk'u takip ediyodum. Sinirli olmak bile yakısıyodu. Yüzü sinirle kasılırken otele dogru yürümeye basladı. Berke önüne gectiginde durup biseyler mırıldandı. Sinirle ellerini saclarından gecirip geriye dogru döndü. Bi anda tekrar Berke'ye dönünce yumruk atacagını sansamda sakince biseyler söyledi. Berke de önünden cekilince otele yürümeye basladı.

"Görkem ?! Heyy !" diye bana seslenen Merve'ye döndüm. Noldu dercesine kafamı salladım.

"İyi oldugundan süphem kalmadı. Gözlerini Doruk'dan alamadıgına göre." deyip kafasıyla Doruk'u gösterdi.

"İyiyim dedim ya. Hadi otele gidelim." deyip ayaga kalkınca esyaları toplayıp pesimden geldi.

- - - - -

"Merve sen en iyisi burda kal gelme." diyen Seren ablaya güldüm. Merve gene yemek yiyordu. Bizde onu bekliyorduk. Hazırlanıp dısarı cıkacaktık ama her zaman ki gibi doyamadıgı icin hala yemek yiyordu.

"Abla biz gidelim bu burda kendi yesin. Sonrada ne yaparsa yapsın."

dedigim zaman Merve'nin bana attıgı o bakısın tarifi yoktu. Anlatılmaz yasanır türden.

Seren abla "Bi yemek yedirmediniz be !" diye cemkiren Merve'nin kafasına vurdu.

"Hadi hazırlanın. 30 dakikanız var." diyen Seren ablaya döndüm. Tam agzımı acıcaktım ki saatine bakıp

"Süre basladı. Bir dakika bile gec kalırsanız götürmem."

deyince odaya dogru kosmaya basladım. Dısarı cıkcaz dedigim cok sık ve ünlü bi bara gidicektik. Bar derken disko gibi falan bi yer. Odaya ilk varan ben oldugum icin direk sac sekillendiriciyi aldım. Merve de odaya girince sac sekillendiriciyi gösterip dil cıkardım cünkü o da sacını bukle yapıp dagınık toplucaktı. Bana pis pis bakıp eline düzlestiriciyi aldı. Ben sacıma hafif dalgalar yapıp parlatıcı sürdüm. Üzerime sarı pembe ve siyah karısımlı göbegi acık bluz giyip altıma pembe mini etegimi giydim. Siyah babetlerimide giyince parfümü sıkıp telefonumu ve paramı aldım. Aynanın karsına gectigimde icimden kendime ıslık caldım. Mervede tüm ihtisamıyla banyodan cıkınca tamamen hazırdık. Aniden telefonumun kamerasını acıp Merve'nin yanına kostum. İlk önce ne oldugunu anlamasada olayı kavrayınca hemen poz verdi. Aynı pozla 20 fotograf cekildikten sonra saate baktım. Tam bir dakika vardı yarım saatin dolmasına. "Merve kos !" deyip dısarı kostum. Merdivenden inerken Doruk'u görünce daha insansı hareketler yapmaya calıstım. Simdi carpıssak cok iyi olurdu cünkü Doruk'un bi daha beni böyle görebilecegini sanmıyordum.

YERYÜZÜ GÖKYÜZÜ'NE AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin