16. BÖLÜM > KIRMAK İSTEMEZDİM

215 19 6
                                    

Merve  "Burası -"

"Evet. Doruk'un çalıştığı kafe." diye cevapladım onu.

Şimdi içeri girip Doruk'tan birşeyler isteyemezdim. Yani onun işi bu olsa bile yapamazdım. Saçma olabilir ama utanırdım. Yavaş adımlarla kafeye girdik. Hemen Eda bizi karşıladı.

"Hoşgeldiniz. Egemen az sonra gelir. İstediğiniz masaya oturabilirsiniz." deyince en köşede ki masaya oturduk.

Kafe eskisi gibiydi. Sadece bu sefer kenarda bir sahne vardı. Aklıma Doruk ile şarkı söylediğimiz gün geldi. Ve Rüya için aniden kalkıp gidişi ...

 Merve "Görkem sakin ol. Ama Doruk buraya doğru geliyor." deyince düşüncelerimden sıyrılıp geldiği yöne döndüm.

Ve döner dönmez gözlerimiz buluştu. Yüzünde ona çok yakışan gülümsemesi belirdi. Ben ise ifadesiz bir şekilde yüzüne baktım ve kafamı çevirdim.

"Selam Merve. Sanada selam yalancı." dedi gülerek.

"Selam. Nasılsın görüşmeyeli ?"

"İyi işte ne olsun. Siz ?" derken sesinin altında yatan imayı anlamamak için mal olmak gerekirdi.

"Bende iyiyim."

"Görkem pek konuşkan gününde değil sanırım." dedi ve devam etti. "Neyse içecek olarak ne istersiniz ?"

"Ben karışık meyve suyu alayım."

"Görkem hanım siz ?" dediğinde tek düşündüğüm o geceydi.

Sevgili olmasakta o gece beni öylece bırakmamalıydı. Belkide benim bu kadar kafama takmamın nedeni beni bırakması değilde Rüya için bırakmasıydı.

"Görkem ?"

"Ben kola alayım." deyip kafamı tekrar çevirdim. Ve içeri gitti.

"Çocuk benle konuşurken bile sana baktı ama sen yüzüne bir kere olsada bakmadın." Merve'nin söylediklerine karşı omuz silktim.

"Aha Ege malı geldi." dediğinde kapıya baktım.

Egemen tüm havasıyla içeri giriş yaptı. Bir an etrafına bakındı. Hepsi ortak arkadaşlarımızdı. Kısa bir şaşkınlık geçirdi. O sırada Eda yanına gitti ve yanağını öptü.

"Veda için." dedi ve sarıldılar. Vıcık vıcık iğrenç bir ilişki !

Sonra da alkışlayıp hepimiz yerimize oturduk. İceceklerimizi Doruk yerine bir başkası getirdi. Yarım saattir oturmuş iceceklerimizi içip Merve ile sohbet ediyorduk ki Egemen geldi.

"Hoşgeldiniz." dediğinde Merve zoraki olduğunu belli ederek gülümsedi.

Bende elimi uzatıp tokalasmak istedim ama o tokalasmakla kalmayıp yanağımı öptü ve sıkıca sarıldı.

"Egemen yeter." derken bir yandanda kollarından kurtulmaya çalışıyordum.

"Sana sarılmayı bile özledim Görkem." dediği sırada kollarından sıyrıldım.

"O yüzden Eda ile sevgilisin demi ?"

"Görkem gitmeden önce her şeyi düzelteceğim."

"Hiç bir şey düzelmeyecek. Boş laflarını da Eda'ya sakla." deyip yerime oturdum.

Tam ağzını açmış bir şey söyleyecekti ki arkadan biri seslendi ve gitti. Az sonra tekrar Doruk geldi.

"İstediğiniz bir şey var mı ?" dedi.

Ben gene yüzüne bakmadım. Sonra da gitti. Kafenin içi yabancı bir şarkı ile dolarken içeriye üstünde "Seni çok özleyeceğiz Sevgilim" yazan ve Egemen ile Eda'nın fotografı olan kare şeklinde kocaman bir pasta geldi. Egemen pastayı keserken bana baktı. Kafamı çevirdim ve Merve'ye lavaboya gidiyorum deyip oradan kurtuldum. Tam lavoboyla aramda 3 metre varken Doruk ile karşılaştık ve ben gene yüzüne bakmadan ilerledim.

YERYÜZÜ GÖKYÜZÜ'NE AŞIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin