Bu bölüm de lütfen Mavi Tik bitmesin diye diye başımın etini yiyen ruh hastası arkadaşım berfinmlm 'ya ve bu bölümü okuyan tüm güzelliklere gelsin<3
Özgür: Tam bir saat sonra dün bana geri geldiğin yerde seni bekliyor olacağım.
Özgür: Halandan izin al çünkü Uludağ'a gidiyoruz.
Bana geri geldiğin yer...
Bana geri geldiğin yer...
Bana geri geldiğin yer...
Aklımda bu kısa ama anlam dolu cümle tekrarlanıp dururken midemdeki kelebeklerle ayağa kalktım. Resmen ayaklarım yerden kesilmişti.
Zaten Özgür'ün beni çağıracağını bildiğimden hem yengemden izin almış hem de hazırlanmıştım. Son olarak üstüme sarı montumu da geçirdikten sonra gitmeye hazırdım.
Mavi: Geliyorum hemen. Bekletmem fazla.
Özgür: Bana burda döneceğini bilseydim her gün, her saat, her saniye burda oturup gelmeni beklerdim Mavi.
Yok canım saçmalamayın tabiki de sakinim!
Halamların evi parka çok yakın olduğu için yürümeye karar vermiş ve yaklaşık on beş dakika sonra gelmiştim bile. Özgür'ü aramaya gerek yoktu çünkü nerde oturduğunu biliyordum. Oraya doğru yürüdüğümde ise görüş alanıma giren Özgür beni yanıltmamıştı.
"Geldim." dedim küçük çocuklar gibi. Sonuçta her gün aşık olmuyoruz abi.
"Geldin." dedi gülümseyip ayağa kalkarken. Sonra da kolları belimi sardı. Alnımı da öptükten sonra konuşmaya başladı.
"Bugünü hayatımızın en güzel günü yapmaya hazır mısın?" dedi gözlerimin en içine bakarken.
"Seninle olduğum her an bana hayatımın en güzel anı gibi geliyor." dedim. "Ama bunlara bir yenisini eklemeye hazırım."
"Bak hala alışamadım." dedi gülerek. "Her an bana maymun surat deyip beni döveceksin diye bekliyorum."
Dediği şeye gülüp cevap verdim.
"Sana olan hıncımı Uludağ'da çıkaracağım. Merak etme."
"Dövüleceksem sen döv beni." dedi bu sefer de elime uzanıp tutarken. "Haydi gidelim."
Birlikte arabaya binip montumuzu çıkardık. Özgür elimi bırakmadığı için zor ama çok komik dakikalar geçirmiştik. Yol boyunca gülüp birbirimizi mutlu ettik. Sanki aylarca birbirinden ayrı kalan biz değilmişiz gibi eğlendik ama bitmesini hiç istemediğim halde yol sanki beş dakikada bitmişti.
Sonra arabadan indik, kayak malzemelerimizi alıp eksiksiz bir şekilde giyindik ve kaymaya başladık. İkimiz de kaymayı bildiğimiz için hiçbir sorun yaşamamıştık.
"Demek o kadar sevgili yapmışsın ki sayısını bile hatırlamıyorsun?" dedim aklıma gelen mesajlarla. Özgür'ü haşlamak için çok güzel bir yerdi.
"Ya ben şaka yapmıştım." dedi kahkaha atarak. "Bunu kaç hafta önce konuştuk hala aklında mı?"
"Tabi aklımda." dedim ona yanaşırken. Bana aşkla bakması onu itip düşürmeyeceğim anlamına gelmiyordu.
Tam önüne gelip gözünün en içine baktım. O da aynı şekilde bana bakarken hiç beklemediği bir anda ittim ve Özgür yere düştü. Kahkahayı basıp geri çekildiğimde kendi söylediği cümleyi duymuştum.
"Bak sen şu işe. Yine düştüm gülüşüne."
Ehem ehem
Özgür ayağa kalkıp sinsice yüzüme baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ TİK | Texting
Short StoryÖzgür: Sana aşık olmayı hiçbir zaman bitirmeyeceğim Mavi. Kapak: carnakapak