ÇETE (TAMAMLANDI)

motor çetesi vs okul çetesi

1 gün sonra:
Gece sabah 6'ya kurduğum saat ile uyandım. Bundan sonra okula giderken kahvaltıyı sırasıyla hazırlayacaktık. İlk sıra Savaş ve ben. Mutfağa indiğimde Savaş benden önce gelmişti. Domatesleri incecik doğruyordu. Kapıda durmuş ona bakıyordum. Sahte bir öksürük yaptım.
-Uyandın mı bebeğim
-Yoooo bedenim uyanmış olabilir ama ruhum asla.
-Tamam Nazlıcığım uyuyan ruhunu dışarıda bırak ve buraya gel.

Kafamı sallayıp yanına gittim. O doğrama işlerini yaparken bende patates kızartması ve omlet yaptım. Çocukları uyandırıp masaya geçtik.
Zeynep:Lan Nazlı saat daha 6.30 ne kahvaltısı bu saatte
Nazlı:Okul var ya hani Zeynep anca hazırlanırız hadi bakalım yemeye başla.
Zeynep:O sizin sorununuz tam bir saat makyaj yaparsınız ben öyle değilim giyerdim deri ceketimi çekerim botlarımı bi rimel bi siyah ruj tamam.

Göz devirip yemeye başladım. Yemek yiyene kadar saat 7.15 olmuştu. Hızlıca kalktım.
-Zeynepciğim sen hızlı hazırlanıyorsun madem masa ellerinden öper ben hazırlanmaya gidiyorum.

Hızlıca mutfaktan çıkıp odama gittim. Zeynep ve diğerleri bavulları getirmiş çoktan diğer odalara yerleşmişlerdi bile. Dolabımı açıp giyeceklerimi seçtim. Hemen giyinip makyajımı ve saçımı yaptım. 8'e 5 dakika kala aşağıya indim. Herkes kapıda beni bekliyordu.
Savaş:Canım senin makyaj yapmana gerek yok.
Zeynep:Aynen direk estetik ameliyatına ihtiyacı var.
Herkes kahkaha atarak güldü. Ben hariç bayağı bir bozuldum.
Zeynep:Şaka yapıyorum kız hemen bozulma.

Diyip bana kocaman sarıldı. Evden ayrıldık. Okula geldiğimizde çocuklar müdürün yanına gittiler. Bende Murat ile birlikte bahçede duruyordum. Okulumuzun ağa gibi takılan çocukları yanımıza geldi. Bunlar sürekli olarak bana kaba davranıyor çelme takıyor ve beni okulda rezil etmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. İsmi Mert olan çete lideri konuştu.
Mert:Ooo Nazlıcığım bakıyorum yeni kankandan ayrılmıyorsun uzun zamandır okula da gelmediniz hayırdır mercimek pişti mi?
Nazlı:Mert bas git
Murat: Hayırdır Zeynep kim bunlar?
Mert:Ben kendimi tanıtayım bu okulun lideriyim ve Nazlı'ya acayip sinir olurum Nazlı'nın yanında benden korktukları için kimse durmaz. Sende Nazlı'dan uzak dursan iyi olur başına bela olmayalım.
Murat:Ol bakalım nasıl oluyorsun.

Mert sinirle kafasını kütletti.
-İsmini bilmiyorum ama sen yürek yemişsin galiba şimdi elimde kalmadan önce Nazlı'dan uzaklaş.
-Hayırdır koç Nazlı sana batıyor mu?

Murat bunu der demez Mert beni kolunun altına aldı boynumu o kadar sıkıyordu ki beynime kan gitmiyordu neredeyse. Murat öne atıldı Mert'e tam yumruk atacakken Mert bir adım geriledi.
Mert:Okul içindeki düzeni seni döverek bozamam çıkışa gel.

Arkadan bir ses geldi bu Savaş'tı
Savaş:Geliriz sorun yok da o pis ellerini Nazlı'dan çek yoksa burda ona dokunacak el bulamazsın.
Mert:Ooo Nazlıcığım görüşmeyeli ne kadar çok kişinin altına yattın da seni koruyan insan sayısı arttı.

Boynumu hızla elinin altından kurtarıp ona bir tokat attım.
Nazlı: Benimle doğru konuş yoksa senin ağzını yamulturum.
Mert:Sendeki özgüven tavan yapmış ama unutma kral benim ayağını denk al.

Arkasına döndü ve savaşa baktı.
-Çıkışta hepiniz Allah'a emanet...

Dedi ve yanımızdan uşaklaştı. Bileğindeki döğmeyi yeni fark ettim. 'king' yazıydu. Diğerinin bileğinde de 'Man of the king' yazıyordu. Bunlar da çete olmalı arkasında yaklaşık 5 kişi vardı 3 kız 3 erkek  ve hepsinin kolunda bu döğmeden vardı. Savaşı dürtüp bileklerini gösterdim.
Savaş:Nazlı onlar da mı çete?
Nazlı:Bilmiyorum Savaş ama bunun başka bir açıklaması olamaz.

Zilin çalması ile hepimiz sınıflara geçtik. Mert ve köpekleri de bizim sınıftaydı. Bizim çocuklar da şansa bizim sınıfa gelmişti. Biz duvar dibindeki sıralara geçerken onlar cam dibindeki sırada oturuyordu. Savaş bir yandan telefonu ile ilgileniyor bir yandan da Mert'e ters ters bakıyordu. Zeynep Sude'ye, Banu Buse'ye, Barış Akın'a, Murat Berkay'a bakıyordu. Anlaşılan herkes çıkıştaki rakibini bulmuştu. Kafamı çevirdiğimde Mert'in yanında oturan Esra da bana bakıyordu. Aldırış etmedim. Onun bileğine baktım onda da 'Quen' yazıyordu. Anlaşılan o ki çıkışta gerçekten ortalık karışacak. Ama bende bizimkiler kadar cesaret yoktu. O Esra bana bir kere dokunsa kalbim hızla ağzımda atmaya başlardı. Ama güçlü olmam lazım. Ders başladığında sıraya kafamı koydum. Savaş hemen sıraya aştığı montu üzerime örttü. Konusunu içime çektim. O kadar güzeldi ki kokusu bir ömür bu kokuya hapsolmak istiyorum. Burnumu monttan çeker çekmez Mert'in sinirli baskıları ile göz göze geldim. Sonra da pis pis sırıtıp hocaya döndü.
Hoca:Nazlı soruya bak tahtaya gel ve çöz hadi çabuk uyumakla olmuyor.

Oflayarak kafamı kaldırdım. Matematiğim iyidi bu hoca benden ne istiyor ki. Hızlıca ilk başta çarpma işlemini yaptım sonra da bölmeyi. Soruyu çözüp yerime oturdum. Hoca onaylayarak bana kafa salladı. Yerime oturdum Mert bağırdı.
-İşte hocam bende matematik gibiyim bazı insanlara çarpıp bazı insanları ortadan ikiye bölüyorum. Sonra onları toplayıp hayatımdan çıkarıyorum.
Hoca:Madem matematiği bu kadar seviyorsun kalk bakalım tahtaya ikinci soru senin.

Mert biraz bozulsa da tahtaya kalktı. Savaş sinirden boynunu tırnaklıyordu. Elini tutup gülümsedim.
-Sinirlenme Savaş sakin ol canım hadi boşver uyuyalım.

Savaş kafasını olumlu anlamda salladı. Mert konuşarak sorguyu çözmeye başladı.
-İste hicam bu sayıları çarpıyorum tıpkı okuldan sonra bazı insanlara yapacağım gibi. Sonra bu iki sayıyı bölüyorum bazı şahıslara yapacağım gibi sonrada sonucu yazıyorum. Ve kazanan benim sonuca ben karar veririm ve her zaman doğru karar veririm.
Dedi ve hocaya döndü.
Hoca: Oğlum sen çok aksiyon filmi izledin galiba bu ne böyle.

Mert kolundaki döğmeyi hocaya gösterdi. Hoca daha iki aydır bu okuldaydi ama bu döğme hocanın yutkunmasına sebep oldu.
Mert:Aksiyon filmini ben çekim hocam izlemek isteyen buyursun.

Dedi ve yerine geçti. Savaş'ı zapt etmeye çalışıyordum. En sonunda kafasını koydu ve ikimiz beraber uyuduk. Öğlen olduğunda tost alıp sınıfa geri döndük. Zeynep telefonunundan sürekli birilerine mesaj atıyordu.
Murat:Aşkım sen sabahtan beri kime yazıyorsun.
Zeynep: Çeteye yazıyorum grup kurdum baksanız telefona anlarsınız.

WhatsApp a girdim.
Zeynep"Arkadaşlar saat 4'te ... Lisesinde olun kavga var normalde karşımızda 6 kişi var onları biz hallederiz ama görünüşe göre onların da çetesi var kalabalık gelirlerse sizde devreye girersiniz ama sadece 6'sı olursa biz hallederiz.'
Gruptaki herkes tamam yazdı. Kişi sayısına baktığımda 130 kişi vardı.
Nazlı:Zeynep biz bu kadar insan değildik 40 kişi kalmıştık en son
Zeynep:Kanka katil olayı ortadan kalktığına göre diğerleri de geri gelebilir sıkıntı yok bence artık.

Kafamı onaylar anlamda sallayıp tostumu yemeye devam ettim. Eskisi gibi olmayacaktık hani artık normaldik. Bunun olmasının imkansız olduğunu bile bile şansımızı denedik ama asla bir normal olamayacağız...