9 Saat sonra:
Arabadan aşağı kendimi zor attım. O kadar yoruldum ki gözlerim uykusuzluktan kendiliğinden kapanıyordu. Zeynep'e mesaj attım.
'Zeynep beni merak etmeyin bir süre gelmeyeceğim'Otele girdim valeye anahtarları teslim edip bana verilen odaya geçtim. İçerisi kraliyet sarayı gibiydi. Hayran hayran baktıktan sonra duş almaya karar verdim. Kısa bir duş ardından kendimi yatağa attım.
.
.
.
Savaştan 7 saat önce:Babam olacak o adamın yanından Banu'yu da kolundan çekerek çıktım. Diğerleri de pesimden geliyordu. Arabaların yanına gittigimde Nazlı'nın arabasının olmadığını fark ettim.
Savaş:Lan Nazlı nerde?
Mert: Bilmiyorum
Savaş:Nasıl ya nereye gider bu kız?Hızlıca çıktığım kapıdan geri içeriye girdim. Babam beni görünce sevindi ama buraya ona sarılmak için falan gelmedim.
Savas: Nazlı nerde?
Maskeli: Bilmiyorum oğlum buradaydı
Savaş:Yok baba yok
Korumalardan birisi:Efendim yanınızda gelen kız yaklaşık 1 saat önce falan çıktı.Nasıl lan nasıl nereye gitti ki bu? Hızlıca dışarıya çıkıp arabaya atladım en fazla eve gitmiştir. Tabi muhabbet o kadar sıkıcı olunca kız kaçtı. Eve doğru sürerken bir yandan da Nazlıyı arıyordum.
'Aradığınız kişiye su anda..."Telefonu kapatıp tekrar tekrar aramaya devam ettim. Ama yine aynısını söylüyordu telefondaki o kadın. İnşallah şarjın bitmiştir Nazlı. Eve geldiğimde hemen inip eve girdim. Bizimkiler de arkamdan girmişti. Evin heryerine baktık. Kızlar banyoya bile baktı ama yoktu. Çıktık ve konser alanından tutun çevredeki bütün cafelere baktık. Ama yoktu hiçbir yerde yoktu. Sonra babama söylediğim kelimeler aklıma geldi. Tabi ya benim yüzümden gitti Nazlı. Mert üzüldüğümü fark etmiş olacak ki yanıma gelip omzumu sıvazladı
Mert:Merak etme kafasını dinlemek istemiştir belki iki üç gün içinde gelir
Savaş:Nereye gittiğini bile bilmiyoruz MertKafasını sallayıp of çekti. Nerye gider bu kız. Eve geri gelip konuşmaya başladık. Gidebileceği her yere baktık. Hepsi benim yüzümden oldu.
Şimdiki Zaman:
Zeynep elinde telefonla koşarak yanımıza geldi elimdeki telefonu bana gösterdi. Mesajı okuduğumda direk Nazlı'yı aradım yine o kadın konuşuyordu. Telefonu fırlattım. Nereye gider bu kız.
Zeybep:Annesinin yanına yurt dışına gitmiş olmasın.
Mert:Ben havalimanlarına sorarım otobüslere de sorarım sizde benzinliklere falan bakın belki kameradan arabayı görürsünüz.Dediği gibi yapmak için yola çıktık. Herkes birer benzinlige ve terminallere bakmak için dağıldı. İlk girdiğim benzinlikte arabayı tarif ettim. Ama adam öyle bir araba gelmedi diyip beni geçiştirdi. Çıkıp diğerine doğru sürmeye başladım. Barış arıyordu hızlıca açtım.
Savaş:Ne oldu Barış?
Barış: Savaş arabayı buldum ... Benzinlikyim. Nazlı arabadan inip bir şeyler almış depoyu fulleyip gitmiş.Telefonu kapatıp benzinliğe doğru sürdüm. Benzinlik Gebzedeydi. Adamla konuştuğumda Bursa'ya gitmiş olabileceğini söyledi. Herkese haber verdim. Tamam belki Nazlı'yı rahat bırakmam gerekiyor ama oralarda başına bir sey gelmesinden korkuyorum. Bursa'ya geldiğimizde Zeynep fenalaştığı için bir gece kalmalık otel ayarladık.
1 gün sonra Bursa'da:
Neredeyse her otele baktık ama yoktu. Otele geri döndük. Öğle yemeği yemek için kızların odasında gittik. Servis yemekleri getirmişti. Yemeğe başladık Mert bir yandan da sürekli kanal değiştiriyordu. Bir an Nazlı'yı görür gibi oldum.
Savaş:Mert bir önceki kanala gelseneKanala geldiğinde Nazlı olduğunu gördüm. Kulağında kulaklık vardı ve giydiği siyahlar içinde yürüyordu.b Bir süre sonra magazin spikeri çıktı.
'Yaptığı kahramanlık sonrası kendi için tatile gelen Nazlı ... Antalya da kamerlarımıza yakalandı. Neden bu kadar üzgün olduğu ise tam bir sır'Küfür edip televizyonu kapattım.
Savaş: Kalkın Antalya'ya gidiyoruz.
Zeynep:Saçmalama Savaş kız belli ki yanlız kalmak istiyor rahat bırakalım.
Savaş:Ya başına bir şey gelirse
Esra:Onu o kelimeleri söylemeden önce düşünecektin.Haklıydı neden böyle bir şey dedim ki. Bir anda ağzımdan çıkan bir kelime için köpek gibi pişmanım. Yanlız kalmak istiyorsa kalacak ayrıca orada kimse yokki başına bir şey gelmez. Umarım!
Nazlıdan:
Takmış kulaklığı sahil boyunca yürüyordum. Arada fotoğraf çekinmek için gelen insanları nazikçe reddediyordum. Alt tarafı bir haberde gördükleri kızla bu kadar ilgilenmeleri çok saçma benim için sonuçta ünlü bir insan değilim. Bir haftalık otelin parasını vermiştim. Bir hafta sonra gidip savaştan ayrılacağım. Kafama koydum bunu madem o öyle düşünüyor o zaman bende düşüncelerini süslediği kafa dağıtmak amaçlı kullandığı kız olmayacağım. Asla böyle bir şeyi kabul edemem.
.
.
.
Hava kararmaya başladığında otele doğru yürümeye başladım. Gece elbiselerimi giyip bara gitmek istiyorum. Delicesine içip dağıtmak istiyorum. Buraya eğlenmeye kafa dağıtmaya geldim üzgün üzgün gezip daha çok canımı sıkamam. Parlak siyah mini boy bir elbise giydim. Siyah ojeler, siyah botlar, siyah çanta. Tam olarak simsiyahtım. Ruh halimi çok fazlasıyla dışarıya yansıtmayı seven bir insanım. Otelden dışarıya çıkıp haritalardan bakrak bir bar buldum. İçeriye adım atar atmaz ortamın kasfeti başımı döndürdü. Bar sandalyelerinden birine oturdum. Barmen yaklaştı.
Barmen:Bu güzel bayan ne içer?
Nazlı:TekilaKafasını sallayarak arkasını döndü. Raftan bir tekila alıp bardağa doldurdu. Bir anlık içimden gelen hisle barmenin elindeki bardağı değil şişeyi aldım. Kafama diktim. 35 lik olan şişe bana 2 litre gibi geldi. Sonunda bittiğinde yanımdaki adam,barmen ve yaklaşık 10 kişi daha bana bakıyordu. Son olarak bardağa koyduğu içkiyi de devirip ağzıma neredeyse bütün bir limon sıktım. Midem bulanıyor başım dönüyordu ama hiç umrumda değildi. Arkada çalan eğlenceli ama bir o kadar da slow müzikle dans etmeye başladım. Aniden belimi saran ellerle irkildim. Ama hiç arkamı dönmeden yüzüne bile bakmadan dans etmeye devam ettim. Alkolün etkileri o an aklınıza ne gelirse onu yaparsınız ve kimse umrunuzda olmaz. İçinizdeki gerçek benliğimizi ortaya çıkarır. Sonra belimdeki elleri itip sahneye çıktım. Orada çok güzel dans ediyordum. Bunun farkındayım hayatım boyunca bu kadar güzel dans ettiğimi bilmiyordum. Herkes durmuş beni ve sahnedeki birkaç kızı izliyordu. Kızlara baktığımda stripdiz yapıyorlardı. Bende o dönen direğe yaklaştım. Ellerimi yetişebildiğim en yüksek yere sardım. Sonrasında havalandım. Kendimi lunaparkta balerinin koltuğunda gibi hissediyordum. Sonra bacaklarımı havaya kaldırıp tepe taklak dönmeye başladım. Arada bir ellerim kayıyor aşağıya iniyordu ve ben ayaklarımın olduğu yere ellerimi koymaya çalışıyordum. Bu çok estetik bir görünüm veriyordu. Sonra kızlar bana bakıp bizimle birlikte diye bağırdı. Kafamı onaylar anlamda sallayıp onların yaptığı her şeyi yapmaya başladım. Bu sırada daha fazla yukarıya kayan eteğimi fark etmedim bile. Taki birisi yanıma gelip eteğimi aşağıya indirene kadar. Yüzüne bile bakmadım ben dans etmek istiyorum. Sonrasında kolumdan tutup beni aşağıya indirdi. Yüzüne ne kadar bakmak istesem de gözlerim bulamıyor bir türlü seçemiyordum. Ayaklarım birine dolanmaya başladığında o iri cüsseli adam beni kucağına aldı. Birşeyler diyordu ama benim algılarım tamamen kapalıydı. Kim olduğu bile seçemedigim bu adamın kucağında gözlerim yavaşça kapanmaya başladı. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete hayırlısı.
Bölüm sonuuu arkadaşlar sizce o adam kim tahminleri alalım lütfen tahmin yapmayan diğer bölüme geçmesin keyifli okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE (TAMAMLANDI)
Mystery / Thriller*Seri katiller *Çeteler arası dinmeyen savaşlar *Kavgalar *Sahte alkol ve uyuşturucu *İşkence sahneleri Kitapta ne ararsanız var içeriler hoşunuza gittiyse başlayabilirsiniz 23 EYLÜL 2020 DE BAŞLADI