ÇETE (TAMAMLANDI)

TRİP is loading...

Saat 11 olduğunda elimdeki telefonu yatağa bırakıp hazırlamak için kalktım. O kadar çok uykum vardı ki Yağız'a küfürler saydırarak hazırlamaya başladım. Kırmızı mini parlak elbisemi ve siyah topuklu ayakkabılarımı giydim. En son olan bar faciası aklıma geldi neler yapmıştım içkinin etkisi ile sonrasında gözümü hastanede açmıştım. Sargı bezleri içerisinde o kadar kötü gözüküyordum ki. Yavaş yavaş olanları hatırlıyordum. Mert'e olan davranışlarıma hala bir anlam verebilmiş değilim. Şizofreni için halen daha ilaç kullanıyorum. Başlangıç demişti doktor ve daha fazla artmaması için ilaç tedavisi başlattı. Şu anda öyle bir sorunum yok aslında boşuna kullanıyorum ilaçları ama yine de bırakamam ya bir şey olursa. Koyu tonlardaki makyajımı da tamamlayıp ustme deri ceket atıp aşağıya indim kızlar hazırdı ama onların da benim gibi gözlerinden uyku alıyordu. Çocukları beklemeye başladık. 

.

.

.

Saat 1 oldu ve çocuklardan halen daha bir haber yoktu ne telefona cevap veriyorlar nede kapı zillerine. Sonradan aklıma gelen sey ile telefonumu elime aldım. Savaş bir şey olursa diye telefonuma konum bilgisi koymuştu. Eğer o benim nerede olduğumu görebiliyorsa bende onunkini görürüm. Biraz uğraş sonrası nerede olduklarını buldum. Buradan 10 km uzaktaki bir bardalar. 

Nazlı:Kanka kızmayın ama çocuklar bizi almadan bara gitmişler. 

Zeynep:Ne demek bizi almadan gitmişler lan öldürürüm ben o Murat'ı

Banu:Ben öldürürüm tüm demiyorum çünkü o zaten şu andan itibaren ölü mezarını kazmaya başla Barış kafanı koparıcam.

Zeynep sinirli bir şekilde adresi alıp sürmeye başladı. Gözlerim artık kapanmak istiyordu. Biz beğendiler için uykusuz kalalım onlar bizi bırakıp gitsiler öldün sem Savaş.

.

.

.

Barın kapısına arabayı park edip korumaların yanına gittik. Kimliklere baktıktan sonra içeriye aldılar. O kadar kalabalık vardı ki hiçbir şey gözükmüyordu. Banu bir masanın üstüne çıkmış etrafı resmen tarıyordu. O şaşkınca bir yere bakarken Zeynep ve bende o yöne döndük. Bir şey göremeyince bizde masaya çıktık. Lan bu ne bu kızlar kim.  Banu masadan atladığında bizde hemen peşine düştük. Banu Barışın yanındaki sarışın kızı saçından tutup fırlattı ve ayni şekilde Barışı da saçından tutup kapıya doğru sürüklemeye başladı. Ben hala daha Savaş ve yanındaki esmer sürtüğe bakıyordum. Zeynep o sırada kızıl'ın kolundan tutup köşeye fırlattı Murat'a öyle okkalı bir tokat attı ki Murat resmen feleğini şaşırdı. Zeynep arkasını dönüp bardan çıktı. Savaş hala daha beni fark etmemişti. O yanındaki esmer de resmen ağzına düşüyordu. Tamam Savaş yüzüne bile bakmıyor ama yanından kovmak zor değil. Parmağına baktığımda yüzüğü göremedim ve bu sefer aşırı derecede sinirlendim. Şu an içimden gelen tek şey yüzüğü avucuna bırakıp çıkmak. Ama yapmadım hiçbir şekilde bir şey demeden biraz daha bekledim. Murat Savaşın yanına gelip beni gösterdi savaş önce yüzüme aval aval baktı sonrasında kızı yanından kovdu. Yüzüğü diğer parmağında gördüm o anda içime bir su serpildi. Yanıma doğru yürümeye başladığında arkamı dönüp koşarak kızların yanına gittim. Yağızı bir an gördüm etrafında 10 tane kız vardı. Ben bunu sana sorarım yağız. Arabaya atladığımda Zeynep vardı sonrasında Banu arabaya doğru yürümeye başladı. Anlaşılan Barış ile kavga etti. Barış da koşarak arkasından gelip kolunu tuttu. Banu kasıklarına bı tekme attıktan sonra kapıyı açıp içeriye geçti. Zeynep hemen çalıştırıp sürmeye başladı. Aynadan baktığımda üçü de arkamızdan bakıyordu. Yağız da köşede kollarını bağlamış duruyordu.

.

.

.

Kızlarla eve geçtiğimizde salondaki koltuklara kendimizi attık. Ama öncesinde kapıdaki bütün kilitleri kitledik. Yağızdan mesaj geldi

'Yenge kusura bakmayın sizi ben istemedim ayrıca çocuklar kızlara hiç pas vermedi kızlar yapıştı resmen bırakmadı çocukları boşuna kendinizi üzmeyin ya hadi bize gelin de pizza yiyelim" 

Mesajı dışımdan okumuştum. Kızlarla arabada verdiğimiz karar üzerine 3 gün trip atacaktık. Mesaja yanıt vermeden telefonu yatağın üstüne attım. 

Zeynep:Alo merhaba ben büyük boy üç adet pizza istiyorum yanina da 3 adet kola 1 er litrelik olsun teşekkürler.

Nazlı:Kız gece gece kim yiyecek o kadar pizzayı 

Zeynep:Sevgililerimizin kafası

Anlamayan gözlerle bakmaya başladık. Zeynep sonunda açıklamaya karar verdi. 

Zeynep:Kızım sizin jeton köşeli galiba çocuklar pizza yiyelim demedi mi sonuçta pizzalar gelsin suratlarına yapıştırıcaz kolaları da kafalarına boşaltıcaz. 

Banu:Kız kola tamam da pizza olmaz be nimet sonuçta. 

Zeynep:O zaman kapıdan pizzaları gösteririz açtıklarında da kolaları dökeriz pizzayı da yeriz artık yapacak bir şey yok. 

Hiç içimden böyle bir sey yapmak gelmiyordu ama kızlara ihanet edemem yapmak zorundayım. 

.

.

.

Sonunda pizzacı geldiğinde pizzaları alıp ücretini verdik. İki pizzayı eve koyduk sadece birini alıp kapıyı çaldık. Çocukların üçü kapıyı mutlu mutlu açtıklarında alın size pizza diyip kolaları döktüler. Çocuklar şaşkın şaşkın bakarken ben içeriye elimdeki pizza kutusu ile girip Yağızın önüne kutuyu koyup açtım. 3 pizza dilimini üst üste koyup dürüm yaptım sonra da Yağız bana anlamamış gibi bakarken ağzına pizzaları soktum. Kızlar ve çocuklar kapıdan beni izliyorlardı. 

Nazlı:Demek sen istemedin bizi ha 

Diyip kolayı da alıp pizzaları daha tam yutamamış olan ağıza sokup sıktım. Burnundan dahi kola geldiğinde savaşın yüzüne dahi bakmadan kendi evime girdim. Kızlar da arkamdam "Vay be" diyip girdiler. Kapıyı da çarptıktan sonra odama geçtim. Artık saat neredeyse 4 olmuştu ve benim gözlerim artık dayanamıyordu. Yatağa kendimi atıp gözlemi kapattım. 3 gün ne kadar uzun olsa da yapmak zorundayım biraz aklı başına gelsin.