1Gün sonra Savaş:
Nazlı'yı kızlar hazırlarken bizde Murat'a yardımcı oluyorduk. Hastaneden çıkış işlemlerini çoktan yapmıştım. Murat ilk başta oturur pozisyona geldi "Başım döndü bir dakika" dedi. Hemen geri yatırdım. Bir süre sonra tekrar otutturduk iyiydi ve yavaşça kalktı. Koluna girip aşağıya indirdik. Kızlar çoktan gelmişti. Nazlı biraz daha iyi olduğu için çabuk toparlamıştı. Arabalara geçtik. Eve kadar sürdük Nazlı yatmadı ama Murat biraz daha dinlenmek istedi ve uyudu. Zeynep de başında bekliyordu. Murat iyileşir iyileşmez olanları anlatacaktım. Şimdi anlatırsam eğer büyük sıkıntı çıkılabilir. Murat gidip birşeyler yapmaya çalışır. Ama daha zehir vücudundan bile çıkmadı.
.
.
2 gün sonra haftasonu:Kızlar çoktan kahvaltılarını bitirdi ve hazırlamaya gittiler. Bu hafta boyunca hep beraber kampta olacağız. Daha doğrusu sınıfça hep beraber. Murat'a Mert olayını anlattım daha doğrusu herkese anlattım. İntikam almak isteseler de onları durdurdum. Akıllı oynamamız lazımdı. Bu şekilde saldırırsak altta kalabilirdik. Mert daha zamanın var hayatını yaşamaya bak. Bizde odamıza geçtik ve eşyaları hazırlamaya başladım. İki pantolon iki kazak yeter birde mont alırım tamam işte. Hemen elime geçen şeyleri çantaya tıkıp aşağıya indim. 2 dakika içinde çocuklar da geldi. Anlaşılan onlar da benimle aynı şeyi yapmışlar. Yaklaşık yarım saat bekledik ama hala kızlar ortada yoktu. Murat bağırmaya başladı "Kızlar yarım saattir ne yapıyorsunuz yurt dışına uçmuyoruz alt tarafı Rize'ye gideceğiz hadi ama" dedi. 5 dakika daha geçtikten sonra kızlar ellerinde bavullar ile aşağıya indi.
Murat:Lan ne yaptınız taşınıyoruz demedik
Zeynep:Kes sesini Murat hava soğuk da olabilir sıcak da denize de girebiliriz dağa da çıkabiliriz herşey için hazırlıklı olmamız lazım.
Barış:Tamam o zaman yarım saat sonra gidecek otobüs yetişmek için hızlı olmamız lazım çıkalım.Hepimiz kafamızı sallayıp çıktık. Arabaya dolaşmak yerine 3 araba gittik. Nazlı yol boyunca heyecanlı heyecanlı yapacaklarını anlattı. Rize'yi çok seviyormuş bundan daha önce 3 kere daha gitmiş. 3 kere gittiğin bir yere giderken neden heyecanlanır ki insan. En sonunda geldiğimizde indik arabaları otopark'a koyup 1 haftalık ücretini ödeyip çıktık. Otobüse son anda yetişip atladık. Nazlı bu sefer Zeynep'in yanına oturdu. Oh be en azından bir süre maceralarini dinlemeyeceğim. Murat geldi oturdu sohbet edecek mi diye bakarken kulaklığı takıp kafasını geri yasladı. Bende aynı şeyi yaptım. Tam kafamı geri yaslayacakken Mert'in Nazlı'ya olan bakışlarını gördüm.
-Önüne dön Mert.
-Sanane Savaş gözümün baktığı yere de mi karışıyorsun.
-Gözün benim olan şeye bakarsa bakmak için bir göz bulamazsın.Dediğimde cevap vermeden önüne döndü. Nazlı arkasına bakıp konuşmaya başladı olanlardan haberi vardı aşık olma meslesi falan.
-Canım benim senin olan bakmadıktan sonra kimin nasıl baktığını önemli değil boşver.
Dedi bir öpücük atıp tekrar önüne döndü.
.
.
.
4 Saat sonra mola:
Otobüs mola verir vermez Nazlı koşarak terminale girdi. Zeynep'i durdurup "ne oldu" diye sordum. Midesi bulandı diyerek oda peşinden koştu. Bizde birşeyler almak için içeriye girdik. Kastamonu çekme helvası ünlü bu yüzden ilk oraya yöneldik. 2 kutu çekme helva aldıktan sonra Kastamonu simidi aldık. Ve en son etli ekmek yaptırıp oturup yemeye başladık. Okul otobüsü olduğu için süre sınırı yok. Herkes gelmeden kalkamaz. Nazlı bir iştahla yemeye başladı sanki az önce kusan o değilmiş gibi 3 tane etli ekmek yedi. İkinci bardak ayranı da içtikten sonra kızlar kalkıp tekrar lavaboya gitti.
.
.
.
Nazlıdan:
Lavaboda işimi hallettikten sonra koridora çıkıp kızların çıkmasını bekledim. O sırada yanına Mert geldi.
-Nazlı yaptığım herşey için özür dilerim öyle davranmak zorundaydım ne olur affet beni
-Uzak dur benden Mert Savaş gelir şimdi kavga çıksın istemiyorum git buradan.
-Savaş'ı seviyor musun?
-Evet hemde çok şimdi git.Kafasını yere eğip gitmeye başladı. Arkasidnan iki saniye baktıktan sonra kızlar lavabodan çıktı. Mert'i görür görmez yanıma koştular.
Banu: Nazlı iyi misin bir sey yapmadı değil mi?
Nazlı:Yok kuzucuk bir şey yapmadı lavabodan çıkıp gitti merak etme.Diyip yürümeye başladım gerek yoktu bilmelerine. Otobüse bindik sayım yapıldıktan sonra harekete geçtik. Tekrar midem bulanmasın diye kısa süreli uyku hapımı atıp uyudum.
.
.
.
Zeynep'in dürtüklemesi ile uyandım. Gözlerimi açtığımda tanıdık gelen yeşillikler beni karşıladı. İşte sonunda Rize'ye gelmiştik. Aşağıya inip tertemiz havay içime çektim. Hiçbir yerde böyle oksijen yoktu. Burnuma gelen sigara kokusu ile kaşlarımı çattım. Zeynep ve Murat içiyordu. Tamam bende içiyorum ama böyle güzel havanın içine etmeye ne gerek var. Çadırları kurduktan sonra yürüyüşe çıktık sadece bizim grup vardı diğerleri hala kamp alanındaydı. Biraz uzaklaştıktan sonra aniden gelen sesle durduk. Bağırma sesleri geliyordu. Oraya doğru koşmaya başladık. İki üç kişi Mert'i dövüyordu. Savaş hemen atıldı ortaya çocukları ittikten sonra Mert'i kaldırdı. Çocukları bir yerden tanıyordum ama nerden. Banu konuşmaya başladı "Bunlar benim eski okuldan ne işleri var burada" tabi ya oradan hatırlıyorum. Birkaç kez bizim okulda Mert ile kavga etmişlerdi. Çocuk konuşmaya başladı.
-Ooooo diğer çete de gelmiş bakıyorum da
Savaş: Sen kimsin lan?
Çocuk sırıtmaya başladığında Mert ağındaki kanı tükürüp öksürmeye başladı.
Mert:Savaş gidin burdan merak etmeyin hallederim ben.
Savaş: Oğlum sen bu halinle neyi hallediyorsun kendine gel. Sana sordum lan düdük kimsin sen?Çocuk biraz kaşlarini çattı ve bileğini gösterdi. Onun bileğinde de dövme vardı diğerlerinde de vardı. Şeytan dövmesi yaptırmışlardı.
-Çok yakında bu iki çeteyi de yerle bir edecek insan kasaba 3 çete için fazla büyük tek çete biz kalana kadar hepinizin canı yanacak. Ayrıca siz iki çete birleşseniz bile asla bizi alt edemezsiniz.
Savaş ve Mert: Birleşmek mi asla....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE (TAMAMLANDI)
Misterio / Suspenso*Seri katiller *Çeteler arası dinmeyen savaşlar *Kavgalar *Sahte alkol ve uyuşturucu *İşkence sahneleri Kitapta ne ararsanız var içeriler hoşunuza gittiyse başlayabilirsiniz 23 EYLÜL 2020 DE BAŞLADI