Uzun bir gecenin ardından rahat bir uyku ile sonunda sabah olmuştu. Bu gün Yağız'a İstanbul'u gezdirecektik. Kızlar sabah erkenden beni kaldırıp kahvaltı hazırlattılar. Birde 'gelin hanım' demeleri var ya onlar da illaki evlenecek o zaman gösteririm ben onlara. Kapı çaldığında koşarak kapıya gittim. Savaş açar açmaz bana kollarını sardı.
Savaş: Benim hatunum neler hazırladı böyle misler gibi kokuyor.
Nazlı:Valla oldu mu bilmiyorum ama gözleme yaptım.
Yağız:Gözleme ne ya yok muydu krep falan yapsaydın yada ne biliyim sosis falan kızartsaydın
Savaş:Kuzenciğim sesini keser misin burası İspanya değil Türkiye alışsan iyi edersin
Yağız:hiç zannetmiyorum.Savaş sabır dilenircesine ellerini havaya kaldırıp sessiz bir of çekti. Kulağıma yaklaşıp "Gece boyunca bizi baydı ne zaman alışacak hiçbir fikrim yok ama ben öldürmeden önce alışsa çok iyi eder" dedi. Kıkırdayıp masaya geçtik. Yağız hiçbir şeyi yemiyor herşeye bir kusur buluyordu. Savaş da sabırlı bir şekilde cevaplar verip onu susturuyordu.
Yağız:Ayrıca Savaş senin evin çok eski Nazlı'nın evi de aynı ben yeni bir ev istiyorum
Savaş:Yağız şımarık küçük çocuklar gibi davranmayı kes artık.
Yağız:Hadi ama ben sıkıldım çabuk yiyin de gidelim bakalım İstanbul'da nasıl iğrenç yerler var.
Barış:Ya sabır ya lan oğlum bir sus da yemek yiyelim Allah Allah
Yağız:Ye işte önünden alan mı var ayrıca bu iğrenç şeylerin nesini yiyorsunuz
Zeynep:Şimdi tabağı sokucam ağzına kes sesini
Yağız:Tamam ya kızmayın sustumGüzelce kahvaltı ettikten sonra kızlara çıkıp hazırlamaya başladık. Daha üstüme bir t-shirt geçirmiştim ki Yağız bağırmaya başladı "Lan makyaj güzelleri inin artık sizi mi bekleyeceğim" hiç bir şey demeden pantolonumu da giydim. Banu dan cevap gecikmedi büyük bir gürültü ardından Yağız bağırmaya başladı "Lan insan evladı kafama sehpa atmak ne lan az kaldı ölüyordum" Banu "Geber" diye cevap verdi. Odama gelen seslerle kahkahalar atıyordum. Cidden bu Banu deli sehpa nedir ya? Hemen küçük bir makyaj yapıp saçımı topuz yaptım. Aşağıya indiğimde Yağız hariç diğerlerinin sesi çıkmıyordu. Birde bunun üniversite kaydını buraya almışlar biz bu insana ne kadar sabredebiliriz ki. Banu hazırlanmış bir şekilde koşarak aşağıya geldi. Tam Yağız'ın üstüne atlayacakken Barış son anda belinden yakaladı. Bu arada dün gece Yağızın bana neden öyle baktığını savaştan öğrendim yeni tanıdığı biricik kuzeni ile barlara akmak istiyormuş ama sevgilisi ben olunca bunun olmayacağını zannedip aklı sıra bana düşman kesilmiş. Tabiki de bara gidebilirler ama yanlarında biz olmak şartı ile. En son Zeynep'in ayak sesleri merdivenden gelmeye başladığında Yağız "Buzlar kraliçesi sonunda...." Diyip daha cümleyi bile tamamlamadan yutkunarak Zeynep e baktı. Zeynep'e baktığımda her zamanki Zeynep'i gördüm siyah asi kızımız ama yağız onu her zaman girmediği için şaşırmıştı.
Yağız:Oha lan kıza bak
Murat:Sil lan salyalarını dişlerini dökerim seninYağız anında toparlanıp önüne dönüp "Hadi gidelim" dedi. Bizde arkasından çıktık. Asansöre geldiğimizde kapanmak üzereydi ve Yağız "Siz sığmazsınız yürüyerek gelin" dedi. Asansörün 12 kişilik olması dışında sorun yoktu. Zeynep kapanmadan önce ayağını sensörün üstüne koyup tekrar açılmasını sağladı "Eğer bir daha çocuk gibi davranırsan bende sana bir annenin çocuğu nasıl döndüğünü gösteririm" dedi. Yağız tekrar yutkunup arkadaki aynada saçını başını düzeltmeye başladı.
.
.
.
Yağız her gittiğimiz yere bir kulp bulup bizi çıkarttı. 10 tane müze 8 tane cafe 3 tane lunapark ve 13 tane sokak gezdik. Şu anda bir burgercide oturmuş buger yiyorduk saat akşamın 8 i oldu. Yağız hala daha gezmek istiyordu. Ayaklarımız'a artık kara sular inmişti. Savaş arabaları almadığımız için hem kendi aklına hemde bizim aklımıza küfürler edip duruyordu.
Yağız:Tamam o zaman şimdi eve gidelim ama
Murat:Hala ama diyor gostericem şimdi ben sana amayı Mehmet abinin (Savaş in babasına ne isim koyduğumu unuttum kusra bakmayın bundan sonra Mehmet) hatrı olmasa var ya
Yağız:Sus Murat sus eve gidip biraz dinlenelim ama saat 12 gibi bara gidelim ben çok sıkıldım.Önce hep birlikte of çektik sonra ise kafamızı onaylar anlamda salladık çünkü bu çocuk susmak kelimesinin anlamını bilmiyor....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE (TAMAMLANDI)
Mystery / Thriller*Seri katiller *Çeteler arası dinmeyen savaşlar *Kavgalar *Sahte alkol ve uyuşturucu *İşkence sahneleri Kitapta ne ararsanız var içeriler hoşunuza gittiyse başlayabilirsiniz 23 EYLÜL 2020 DE BAŞLADI