4.8

11.3K 689 294
                                    

Beni gördüğün de yüzünde ki şaşırmış ifadeyle bir müddet suratıma baktığın da kendini toparlamaya çalışarak bir adım geriye doğru gitti.

"Benim yüzümden mi?"

"Hayır!"

Sorduğum sorulara verdiği kısa cevaplarla beni sinir etmeye başlarken maskemi suratımdan indirip derin bir nefes aldım.

"Bunu bana neden yaptın?"

"Böyle olması gerekiyordu."

"Bora ben annemle konuştum seninle görüşememe izin verdi. Nedir bu problem?"

Söylediğim şeyle şaşırdığını belli etmemeye çalışırken elini içeriye geçmem için kaldırdığın da maskeyi suratıma yerleştirerek adımımı içeriye doğru attım.

"Annen evde değil mi?"

"İşe gitti. Birazdan gelir."

İçeri geçip kapıyı kapattığın da kalbimin hızlanma sesi etrafa yayılırken bir adım yanıma yaklaşarak elimi yüzüne götürdüm.

"Problem ne?"

"Korkuyorum."

"Neyden korkuyorsun? Bak annem de artık bir sorun çıkartmıyor."

Elini yüzüme götürüp saçlarımı geriye doğru attığın da gözlerinin içine ümitsizce baktım.

"Seni üzmekten, sana zarar vermekten, kalbinin kırılmasına dayanamamaktan korkuyorum!"

Söylediği şeylerle ellerimi birbirine sürttüğüm de konuşmak için dudağımı araladım.

"Bora ben seni küçücük kalbime sığdırdım. Seni seviyorum ve sen beni üzemezsin. Senin böyle davranman beni daha da çok üzüyor!"

Bir anda bana sıkıca sarılmasıyla mutluluktan ağlamak üzere olduğumu anladığım da göz yaşlarımın boynunu ıslatmasına izin verdim.

Onu kaybetmek istemiyordum. Her ne olursa olsun yanım da olsun istiyordum.

"Seni üzdüğüm için özür dilerim. Ben böyle olsun istememiştim.

"Biliyorum." diyerek ayrıldığım da kapının çalmasıyla elini hızlıca kapıya götürerek geri çekildi.

"Oğluşum ben geldim. Bak senin en sevdiğin abur cuburlardan da aldım."

Annesinin içeri girdiğin de beni görmesiyle şaşkınlıkla gülümsediğin de ben de aynı şekil de karşılık verdim.

"Anne Lina! Bahsetmiştim ya hani!"

Kadın daha da bir şaşırarak bana doğru hızla gelip sarıldığın korona zamanı sarılmış olmasının mantığını bir kenara bırakıp ben de karşılık vermeye çalıştım.

"Memnun oldum Lina! Bora senden çok bahsetti."

"Ben de memnun oldum."

Heyecandan kalbimin hızlandığı hissettiğim de avuç içlerimi çimdikleyerek bakışlarımı yere indirdim.

"Bora içeri davet etsene böyle kapı eşiğin de konuşuyorsunuz!"

Annesinin Bora'nın kolundan çekiştirdiğini görünce gülmememek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Bana doğru dönüp güldüğüm de bende gülerek onları takip edip oturma odadına geçtim.

"Ben şimdi hemen sofrayı hazırlıyorum. Bir şeyler yeriz."

"Şey...aslın da beni arkadaşlarım bekliyor."

Kafamı kaşıyarak annesine doğru döndüğüm de gülümseyerek peki anlamın da kafasını salladı.

"Bora sen de gel benimle. Hem Yağmur ve Sudeyle kaynaşırsın!"

"Bilmem ki isterler mi?"

Saçmalama manasında kolunu çekiştiridiğim de annesi mutfaktan kafasını uzatarak bize doğru döndü.

"Anne biz çıkıyoruz!"

"Tamam tatlım görüşürüz. Lina tanıştığıma memnun oldum. Yine  beklerim."

"Ben de memnun oldum...."

"Suna!"

İsmini öğrenmem için duraksadığım da gülümseyerek tekrar konuşmak için haraketlendim.

"Memnun oldum Suna Teyze."

Adımımı dışarıya doğru attığım da annesiyle fısıldaşmalarını duyarak gülümsedim.

"Kızı üzeyim deme sakın! Bozuşuruz!

"Satıldık hemen! Ne o?"

"Hadi bekletme!"

Ayakkabılarımı ayağıma geçirdiğim de telefonun tiremesiyle cebimden çıkartıp üzerine tıkladım.

0541*: Beni engellediğin için tekrar hat almak zorun da kaldım.

0541*: O çocukla barıştın!

0541*: Seni uyardım Lina! O senin tanıdığın gibi biri değil.

0541*: Her şey için çok geç olmadan önce bana inan.

0541*: Lütfen!

/bölüm sonu/

bence uzunluğu ideal oldu.

bir sonraki bölüm instagram bölümü olsun mu?

hem karakterleri görmüş olursunuz.

Texting||Online DersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin