5.6

9.4K 590 260
                                    

Buse: Lan lan napıyor o çocuk orda?

Selim: Oha eve erkek mi attın?

Yağmur: Ulan ne işi var onun orda!

Selim: Vay be millette bak sen.

Mert: Ya afedersiniz ama bildirim panelimin içine ettiniz.

Mert: Ne kaçırdım?

Buse: Üstteki mesajlara bak salak. Her şeyi bize sorma artık!

Sude: Ben hala şokta olduğum için yazamıyorum.

Bizim Sude Hanım şoktaymış! Sinirimin ona karşı hala geçmediğini ama daha da azaldığını hissedince dudaklarımı ıslatarak sakin kalmaya çalışarak Bora'ya doğru döndüm.

"Sen salak mısın? Ki ben bunu niye soruyorsam! Bu fotoğrafı niye attın şimdi? Yanlış anlayacaklar."

"Ne olacak canım. Yanlış falan anlamazlar."

Umursamadan yatakta bağdaj kurduğunu görünce sinirle nefesimi dışarıya koyverip yazmaya başladım.

Lina: Saçma sapan şeyler söyleyip durmayın!

Lina: Yemeğe geldi bize. Babamla tanışmaya!

Selim: Ohoo siz genişlikte level atlamışsınız!

Berrak: Corana zamanı ne yemeği bu?

Pelin: Aynen yani biz burda evde kıçımızın üzerine oturmaktan kıçımız düzlensin.

Pelin: Siz orda fink atın!

Murat: Vallaha hayat size güzel be!

Lina: Ben çıkıyorum bu saçma gruptan.

Lina: Sizde dedikodu yapacaksanız benim olmadığım bir yerde yaparsınız.

Artık bu gruba mesaj göndermezsiniz.

"Sinirlerimi bozdular ya."

"Kimler?"

"Kimler mi? Allah aşkına öyle bir fotoğraf gruba atılır mı Bora?"

"Lina sofra hazır. Gelin hadi."

Annemin sesinin odanın içerisin de yankılanmasıyla gözlerimi Bora'ya doğru sinirlendiğimi belli etmek için devirdim.

"Lina o gözlerin ne oldu öyle. Böyle iguanaya benzedin. Kalacak şimdi gözlerin öyle!"

Ayağa kalkarak elleri yüzüne getirerek taklidimi yaptığın da gülmemek için dudaklarımı biribirine bastırdım.

"Güldün işte." dediğin de karnının gruldama sesi kulaklarımı doldururken tüm apartmanın duyacağı şekilde kahkaha patlattım.

"Ya gülmesene! Acıkmışım işte."

Koluna girerek gülmeye devam ettiğim de kolumu cimmesiyle yerim de zıpladım.

"Öküzlük yapmasana! Canım acıdı."

Kaşlarını çatıp burnunu kırıştırdığı zaman ne kadar tatlı göründüğünü farkında mıydı acaba?

Gözlerime bakarak gülümsemeye devam ettiğin de telefona bildirim gelmesiyle cebimden çıkartarak üzerine tıkladım.

0541*: Demek o çocuğa evine getirecek kadar çok güveniyorsun.

0541*: Artık kendi ellerinle kendi mezarını kazıyorsun!

0541*: Telefonunu kurcaladın mı hiç?

0541*: Belki de seni aldatıyordur?

0541*: Aşkı sadece aptallar için olan bir şey zanneder ve kendime bütün gün kızar dururdum ama,

0541*: O aşağılık çocuğun yanın da ne kadar akıllı kaldığımı fark ettim ve

0541*: bana güven, onun oyununu birlikte ortaya çıkartalım.

0541*: Aptallık etme!

-Bölüm Sonu-

Bölümleri yazarken çok zorlanmaya başladım ve finale yaklaşıyoruz gibi hissediyorum 💓

instagram| helly743

-Instagrama da bekliyorum💖

Texting||Online DersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin