"Bu araba... şu araç yani, senin mi?" diye sordu şaşkınlıkla. "Yani, eğer bu kadar çok beğendiysen gezdirebilirim seni." Adını bilmediğim kız küçük bir kahkaha atınca yanlış bir şey söylediğimi anlamıştım. Ama yanlışın hangi kelimede olduğunu bulamamıştım. Elini bana doğru uzattığında tereddüt etmeden uzattığı eli sıktım. Bu onun daha çok gülmesine sebep olmuştu nedense. "Memnun oldum, bende kraliçe Elizabeth." Deyip yapmacık bir samimiyette tebessüm etti. Bu sefer benimde dudaklarımın kenarı alayla yukarı doğru kıvrılmıştı. Umarım sevgilisi yoktur. Var mıdır ki acaba, bence yoktur. Yani inşallah yoktur. Adını sormak için dudaklarım aralanmıştı ki hemen önümden geçip arabanın kapısını açıp şoför koltuğuna oturdu ve elindeki anahtarı takıp arabayı çalıştırdıktan sonra bana bakıp gülümsedi. "Eğer çok beğendiysen, atla ben seni gezdireyim." Dedi kollarını arabanın camına koyup çenesini kolların üstüne yapıştırdı. Şaşkınlıkla karışık afallamayla beraber dudaklarım aralandı. Büyük patlamıştım. Bozuntuya vermemek ve şaşkınlığımı bastırmak için güldüm. 01.04.22 Derin Saygın ♡ Arel Demir