Koskocaman bir şirketi yönetsen de bazen hayat istediğin gibi gitmezdi. Başı dertte olan patronuma akıl vereyim derken kendimi onun düzenlediği bir oyunun içinde bulmak hiç hoş değildi. Her sabah imdat çığlıkları atarak gittiğim işe, artık yalnızca meraktan gidiyordum. Çünkü bu işin sonunda ya kovulacaktım ya da... Eh... Kovulacaktım. [Devam ediyor, düzensiz bölüm.]