Chapter: 34

544 43 21
                                    



Selam bebeklerimmm, final'e çok az kaldı...
lütfen bol bollll yorum yapınnn, sizi seviyorum 💚

İyi okumalar :)









STEVE:

Kafam allak bullaktı, beynimin içerisinde binbir düşünce geçiyor ve ben hangi birine kulak asacağımı bilmiyordum. Tek bildiğim bir şey varsa eğer, o da Eva'ya sonsuz bir güven duyduğumdu ve aklımdaki düşünceleri Eva'ya belli ederek onun ve karnındaki bebeğimizin üzülmesini sağlayamayacaktım, ne kadar bu düşünceler beni nefes alamayacağım kadar öfkelendirsede... Derin bir iç çekerek elimdekilerle oturma odasına girdim ve Eva'nın yanına vardım.
Eva hala daha kısık sesiyle ağlıyor ve kesik kesik iç çekiyordu. Yanına oturdum ve o güzel yüzünü bir süre seyre daldım. Tanrım... Eğer o an Eva kolumu tutup korkuyla gidelim demese Jessica'yı kimse elimden alamazdı. Eva'ya bu yaptıklarının hesabını ondan ve Harry'den çok güzel soracaktım.

O an da düşüncelerimden koptum ve Eva'nın çenesinden nazikçe tutarak bana bakmasını sağladım ama göz göze geldiğimiz an da gözlerinde gördüğüm korku kalbimdeki bir şeylerin kopmasına neden oldu. Neyden korkuyordu? Benden mi? Eğer benden korkuyorsa ona hiçbir şey yapmayacaktım ki, Jessica öylece gelip ona saldırmıştı ve Eva'nın hiçbir suçu yoktu. Ama eğer Jessica yine aynı şeyi yapar diye korkuyorsa, artık Eva'ya dokunacak cesareti bulamazdı bile. Eva'nın buna izin vermeyeceğimi bilmesi ve korkmaması gerekiyordu.

" Güzelim..." diye fısıldadım ve elimi yanağına götürüp Jessica'nın tırnak izlerinin olduğu yeri baş parmağım ile yavaşça okşadım. " Hadi daha fazla ağlama, geçti ve bak ben buradayım. " dediğimde yutkunuşunu gördüm ve o usulca kafasını sağladı. Tebessüm ettim ve ellerim bu seferde saçlarına gitti ve Jessica'nın sertçe çektiği saçlarını okşayarak yüzüne baktım. " Çok yanıyor mu canın? " dediğimde omuz silkti. " Bundan daha kötülerini yaşatmadın mı bana? " Aniden söylediği şeyle saçındaki elim hareketini durdurdu ve elimi saçından çektim.
" Saç tellerim kaç defa kaldı avuçlarının arasında? Ya da kaç defa yüzümde izler bıraktın? Söylesene Steve, o kadar çok oldu ki bu ben sayamadım. "

Eva'nın söyledikleri ile beraber yutkunduğumda sert bir nefes aldım ve gözlerinin içerisine gözlerime yayılan sinirle baktım. " Hamilesin ve benim sana artık dokunamayacağımı bildiğin için karşıma geçmiş böylece rahatça konuşabiliyorsun, değil mi Eva? Ama beni sınama, sakın. " dediğimde güldü.
" Keşke beni başkalarından korumak yerine kendinden koruyabilseydin Steve, işte o zaman belki her şey daha farklı olurdu. " dediğinde ayaklandı ama gitmesine izin vermeden kolundan tuttum ve ellerimi boynuna sıkıca sararak onu kendime çekip yüz yüze gelmemizi sağladım. " Demek her şey farklı olurdu, öyle mi Eva? Peki söylesene, eğer seni kendimden koruyabilip sana zarar vermeseydim, bana aşık olur muydun? Beni sever miydin? Söyle. " dediğimde gözlerimin içerisine baktı.

" Tanrı'dan tek isteğim, bebeğimin senin gibi biri olmaması. " dediğinde deliye döndüm, boynunu daha fazla sıktım ve nefessiz kalmasını sağladığımda kıpkırmızı olan ve boynunu sıktığım için yaşaran gözlerine bakarak dişlerimi sıkarak konuştum. " Bebeğimiz. " dedim ve onu itip serbest bıraktım. Elini boynuna götürdü ve öksürmeye başladı. Ona öfkeyle bakarken nefes nefeseydim. Hızla koltuğun üzerindeki ceketimi alarak giydiğimde ona baktım yeniden. " Yat ve dinlen. Sana ve bebeğimize bir şey olmasını istemiyorum. " dediğimde evden çıktım ve arabama binerek şirketin yolunu tuttum.




***


HARRY:

İş çıkış saati geldiğinde herkes şirketi terk etmeye başladığında yerimden kıpırdamıyordum çünkü o eve nasıl gidebilirdim ki? Üstelik Eva ile ikimizin evine bile gidecek gücü kendimde bulamıyordum. Onsuz evimiz buz gibi soğuktu. Yutkundum ve bugün olanlar gözlerimin önüne geldiğinde çenemi sıvazladım ve gergin bir nefes verdim, her şey boka sarmıştı bile ve Eva'nın hiçbir şeyden haberi yoktu.
Jessica'nın çok olmadan Steve'e her şeyi anlatması yakındı ve ben Eva'ya karnındaki bebeğine zarar gelecek diye deli gibi korkuyordum. Ya onlara zarar gelirse? Ya onları koruyamazsam? Lanet olsun. Ben bunları düşünüp kendi içimde kavgaya girerken odamın kapısı çalınmadan hiddetle açılmıştı ve gelenin Steve olduğunu görmemle hemen ayaklandım. Üstelik çok öfkeli görünüyordu, acaba öğrenmiş olabilir mi düşüncesi içimi kemirirken söylediği şeyle derin bir iç çekerek bir nevi rahatlamıştım.

" Karın Jessica'nın bugün yaptıklarıda neydi öyle? Durup durup Eva'ya saldırma cüretinide nereden buluyor? " Masanın etrafından dolaştım ve tam karşısına geçip durduğumda sıkıntılı bir nefes verdim. " Bilmiyorum, Jessica zaten son zamanlarda çok tuhaf. Siz gittikten sonrada onunla konuşmadan çekip gitti zaten. " dediğimde yalan söylemek zorunda kaldım. Ama Steve hiçte buna inanmış gibi durmuyordu ve zaten söyledikleri bunu açıkça belli etti. " Sen beni salak sanıyorsun galiba Harry, zaten Eva'nın hamileliğinden ötürü şirketten ayrılma işini es geçtim ama karını bulup bunun hesabını soracağım. " dediğinde burnumdan soludum sinirle.

Sinirliydim çünkü, adi herifin teki olmasına rağmen gelip burada benden hesap soruyordu. Yinede Jessica ile konuşmaması için karşı çıkmam gerekiyordu, en azından Steve'in olanları öğrenmemesi adına zaman kazanabilirdim. " Ben karım adına yaptıkları için özür dilerim, Eva'ya ilet lütfen. " dediğimde, bilerek ismiyle hitap etmiştim gözlerinin içerisine baka baka. Çünkü hırsım ve öfkem artık aylar sonra kendini dizginlenemeyecek duruma gelmişti. Tek kaşını kaldırdı Steve ve, " Eva? " dedi soru sorarcasına, " Bayan Parker'a ne oldu? " dediğinde dalga geçerek güldüm ve, " Bana yaklaşık bir kaç cümle önce Harry dediğimiz göre çoktan aramızdaki resmiyeti yitirmişiz. " diyerek cevap verdim.

Öfkesi git gide büyürken, kızgın bir boğa gibi soluyordu karşımda. " Başından beri ortak olmamız hataydı, burası Eva'ya iyi gelmedi. " dediğinde Steve, gülümsedim. İçimden, " Aksine.... Aksine burası Eva'ya çok iyi geldi. Biz ikimizde aşkı bulduk. " dedim. Keşke bunları haykırarak bu piçin yüzüne söyleyebilseydim. Fakat o bana, " Neden gülüyorsun? " dediğinde ona biraz daha yaklaştım ve, " Söylesene Steve, daha kaç yıl daha Eva'yı özgürlüğünden alı koyacaksın? " dediğimde aniden yakamdan tutmasıyla soğukkanlılığım ile güldüm.
Bana, " Evliliğim içerisindekiler beni ilgilendirir, sen yalnızca ortağımızsın! " diye bağırdında, " Hayır yanılıyorsun, ben sadece ortağınız değilim. Ben karının aşık olduğu adamım. " dedim içinden.

" Şimdi o sikik çeneni kapa Harry, yarın gelip her şeyi bitireceğiz. Bu ortaklık çok fazla uzadı bile. " dediğinde susmak yerine onu kışkırtmak için.
" Susmazsam ne olur? " dedim, " Bunu görmek istemezsin. " dediğinde geri çekildim ve aylardır yapmak istediğim şeyi yaparak yumruğumu suratına indirdim. O geriye sendeleyip, acıyla inlerken ben vücuduma giren rahatlıkla güldüm. Tanrım, delirmiş miydim? Hayır hayır, delirmemiştim. Ben sadece Eva'ya yaptıklarının yetersiz olacağını bilsem bile acısını çıkartmak istiyordum. Öyle de yaptım, onun kendine gelmesine izin vermeden bu seferde kafa attım ve ikimizde bir boğuşma içerisine girdik.

Biz pes etmeyerek kavgaya devam ediyorken şirketin güvenlikleri gelmiş ve bizi ayırmışlardı. Steve ağzındaki kanı tükürüp, " Sana bunu çok pis ödeteceğim. " diyerek tehdit ettiğinde güldüm.
" Elinden geleni ardına koyma. " diyerek bende onu tehdit ettiğimde o güvenliğin elinden kurtulmuş ve şirketi terk etmişti.





***



YAZARIN AĞZINDAN:

Steve şirketten çıktığında arabasına  binip hızla arabayı çalıştırmış ve dikiz aynasından yaralı yüzüne bakmıştı, içindeki hırs ve öfke ile önünü zar zor görüyorken arabayı hızla sürmeye devam ediyordu. Harry'nin cesareti Steve'in hoşuna gitmemişti ve ona bunu çok güzel ödetmenin planlarını yapıyordu aklında. Kendisi kaşındı diye düşündü, "Bana bulaşmamalıydı. " diye mırıldandı. Steve'in tek düşüncesi bir an önce Eva'yı da alıp bu ülkeyi terk etmekti ve öyle de yapacaktı. Kendisinin, Eva'nın ve bebeğinin yep yeni ve sorunsuz bir hayata başlamasını istiyordu. Steve aklındaki planları yaparken telefonunun mesaj sesiyle birlikte ceketinin iç cebinden telefonunu çıkarttı ve gelen mesaja baktıktan sonra ani bir frenle durdu. Mesaj Jessica'dan gelmişti.


Sana karın ve Harry hakkında anlatacaklarım var Steve, bana inanmayacağını bildiğimden çok büyük bir kanıtın yanındayım bu yüzden sana atacağım konuma gel. Bekliyorum.

* Konum *

- Jessica

Jessica ise mesajı yolladıktan sonra yüzüne yayılan nefret ve Eva ile Harry'ye duyduğu kin ile güldü.
Steve bugün her şeyi öğrenecekti. Jessica gözlerini Harry ve Eva'nın evinde gezdirdi. Üstelik, elindeki bu büyük kanıtla.












Gelecek bölüm görüşmek üzere! 💚

Eva || harrystyles. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin