Chapter: 23

924 60 33
                                        



HARRY;

" Harry, gel seninle konuşalım. " Babam ayağı kalkıp bana işaret edip konuştuktan sonra bahçeye ilerlemeye başlamıştı. Annemle Jessica'a attığım kısa bir bakıştan sonra bende babamın arkasından gitmiştim ve bahçeye çıkmıştım. Eva ile geçirdiğim tüm mükemmel günlerden sonra yeniden istemediğim bir hayatın pençesinde olmaktan bıkmıştım.

Bana arkası dönük olan babama baktım, ellerini pantolonun cebine koymuş ve benim geldiğimi anladığında bana dönmüştü. Yüzünde yer edinen sert ifadesine bomboş suratımla baktım. O sırada bende ellerimi pantolonumun ceplerine koyduğumda sessizliği bozdum. " Yine bebek konusunu mu açacaksın? " dediğimde yüzüne yayılan gülümsemeyle başını iki yana sallamıştı. Bana doğru yavaş hareketlerle yaklaşmaya başladığında konuşmaya başladı.

" Bir Styles olduğunu unutmuyorsun, değil mi? " dediğinde bu kaşlarımı çatmama sebep olmuştu, yine mükemmeliyet barındıran sözler mi edecekti bana? Bıkkınlıkla bir nefes verdikten sonra,
" Baba, artık bu konuşmalardan sıkıldım. Ben bir Styles'ım evet, lanet olsun ki ben bir Styles'ım. " dediğimde kahkahası yankılandı ve yavaş adımlarını tam önümde durdurup yüzüme baktı. " Benim oğlum olduğun ne kadar da belli. Karşında ki insan ne derse desin sen kafana takılan şeyi yapıyorsun ve istediğini alıyorsun. " dediğinde ellerini ceplerinden çıkarttı ve ellerini götürüp gömleğimin yakasını düzeltti.

" Ama şunu unutma oğlum, hayatta istediğin her şeyi alamayacağın o vakitte gelecek. " dedi, gözlerimin içerisine baktı ve, " Belkide geldi. " diye fısıldadı. Hızla yakınımdan ayrılıp bir o yana bir bu yana dolanmaya başladığında, " Hatırlıyor musun? " dedi bana, " Küçükken, arkadaşlarımla dışarıda kumda oynayacağım diye tutturmuştun ve bende izin vermemiştim. " dediğinde dişlerimi birbirine sertçe bastırmıştım o anlar gözlerimin önüne geldiğinde.

" Sonra bir anlık boşluğumdan yararlanmış ve dışarı çıkıp o çocuklarla kumda oynamıştın. " Güldü, devam ettiğinde bana bakıyordu. " Eve geldiğinde üstün başın dağılmış ve pis haldeydi, sonra ben sana ne yapmıştım Harry? " dediğinde bana ellerimi ceplerimden çıkartıp saçlarımın arasından geçirdim ve, " Kes şunu. " dedim sinirle. Yeniden kahkahası yankılandığında, " Seni evin bodrum katına götürmüş ve sen akıllanana kadar dövmüştüm, hemde en ufak bir acıma duymadan. Çünkü acırsam, sana sözümü geçiremezdim. " dediğinde gözlerimden akan yaşlar yanağımdan aşağıya süzülmüştü. " Hala daha o günden izler vardır sırtında. " dediğinde, " Sen iğrenç bir adamsın. " demiştim dişlerimin arasından.

Yüzünde anlık bir bozulmuşluk görsemde kendini hemen düzeltmiş ve yüzündeki sırıtışla konuşmaya devam etmişti. " Beni ne olarak görüyorsan gör Harry ama şunu unutma, ben senin yalnızca iyiliğini düşündüğüm için yaptım bunları. " dediğinde, " Benim iyiliğimi düşünme! " diye bağırmıştım aniden, " Lanet olsun, benim iyiliğimi kimse düşünmesin. Sadece beni rahat bırakın artık! " diye bağırmaya devam ettiğimde gözlerimden akmaya devam eden yaşlardan habersizdim. " Artık senin elinde olan iplerimi almama izin ver, senin oyuncağındım bunca sene ama artık rahat bırak beni! " Yüzüne karşı haykırdığımda yüzünde tek bir mimiğin bile değişmediğine şahit olduğumda başımı iki yana salladım.

" Hayal dünyadan çıkacaksın Harry, kendine geleceksin ve eskisi gibi olmaya devam edeceksin. Seni her ne bu hale getiriyorsa ondan vazgeçeceksin ve hayatına devam edeceksin. " dediğinde, " Sen buna hayat mı diyorsun? " demiştim tükürürcesine.
" Bu her gün kurtulacağım umuduyla baktığım hapisanenin küçük bir penceresi. " diye devam ettiğimde arkamı dönmüş eve gidiyordum ki yeniden konuştu. " Unutma Harry. Eğer bir yanlışını görürsem seni bir başkası değil, ben mahvederim. " dediğinde ona başımı çevirmiş ve gözlerinin içerisine bakmıştım.

Eva || harrystyles. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin