Chapter: 18

1.1K 71 28
                                    



Merhaba, yeni bölümle yine ben. Bir kaç şey söylemek istiyorum. Okuyup beğenmeyenleri anlıyorum da beğenenler neden yorum yapmıyor? Çok şey istediğimi düşünmüyorum sadece bir cümle görüşlerinizi bildirin lütfen sadece beğenip geçmeyin gerekirse eleştirin ama nasıl yazdığımla hikayenin nasıl gittiğiyle ilgili bir şeyler yazın.

Umarım dikkate alınırım, sizi seviyorum.💚 İyi okumalar!



HARRY:

Sedyenin üzerindeki bedeni kanlar içerisindeyken onun hastanenin kapısından girişini izledim, Steve sedyenin üzerindeki Eva'nın elini tutuyor ve aynı zaman da ağlıyordu. Daha fazla adım atamadım, adımlarım geriye doğru giderken hastane bahçesinin banklarından birine oturdum ve saatlerdir tuttuğum göz yaşlarımı serbest bırakıp başımı gökyüzüne kaldırarak bağırdım. Bahçedeki bir kaç kişinin bakışlarının bana döndüğünü hissetmiştim ama umursamadım ve başımı indirip hıçkırdım. Bana attığı mesajda yazanlar yeniden zihnimde canlandığında dudaklarımı birbirine bastırdım, ne olmuştu da güzelim beni bırakıp ölümü seçmişti?

İçimdeki yangını anlatmaya kelimelerim yoktu, tek istediğim Tanrı'dan onu yeniden yanımda, kollarım arasında görmekti. Ona bir şey olursa nasıl yaşardım? Onunla yaşamayı öğrenmiştim, o olmazsa yeniden eski ben olurdum. Mükemmel hayata sahip olmak için sürekli çalışan, her şeyi mükemmel olması zorunlu biri olurdum yeniden. Oysa o, bana mükemmel olan tek şeyin sevdiğin kişi ile birlikte olmak olduğunu öğretmişti. Şimdiyse ben ne ona yaklaşabiliyordum, ne de yaralı ellerini tutabiliyordum. O karşımda, bilekleri kanlar içersinde ağlarken bile yaklaşamamıştım ona. Ama o, Steve'in kendisine onca şey yaşatmasına rağmen onun kolları arasına gitmiş ve ona sığınmıştı.

Ne çok yanmıştı canım, ne çok söylemek istedim o an yapma diye...Ama ne sesim çıktı, ne de bedenim hareket edebildi. Yalnızca gözlerimin önünde gerçekleşen manzarayı izleyebildim. Ah Eva, lütfen senin yaralarını iyileştirmeden çıkma hayatımdan. Lütfen benden önce gitme, çünkü gidişini kaldıramam...Sen olmadan, yapayalnızım bu dünyada.

Ceketimin cebindeki telefonu çıkartıp bana attığı son mesajı yeniden okumaya başladım, her okuduğumda tebessüm ettim ve dolan gözlerimden düşen yaşlar telefon ekranını ıslattı. Bana olan sevgisini döktüğü bu satırlar benim için dünyalara bedeldi, uyandığında onu daha fazla tutacaktım kollarım arasında. Onu daha fazla mutlu edecek, onu asla üzmeyecektim.

Orada ne kadar öylece durduğumu bilmiyordum, hayattan soğutlanmıştım. Aklımdaki tek şey sedyenin üzerindeki Eva'nın bedeniydi. Bakışlarımı yerden çekip göz yaşlarımı sildim ve havayı içime çektim, başım çatlıyordu. Burada daha fazla elim kolum bağlı bir şekilde duramayacağımı anladığımda ayağı kalktım ve hastaneye girdim. Hastanenin koridorunda yürüyorken görüş açıma giren Steve'le adımlarımı durdurdum. Geldiğimi gördüğünde yüzüme baktı, gözlerinin içi kıpkırmızıydı. Ona doğru ilerleyip yanına oturdum ve yüzümü ona çevirdim.

" O, iyi mi? " Konuştuğumda oda bana çevirmişti bakışlarını, çenesinin titrediğini gördüğümde dudaklarımı birbirine bastırdım. O, berbat bir haldeydi. Başını önüne eğdiğinde gözlerinden bir kaç damla yaş döküldü. " Bilmiyorum Harry, doktorlar hiçbir şey söylemiyorlar. " dediğinde derin iç çekişim yankılandı. Kötü bir şey olduğu için mi doktorlar bir şey söylemiyorlardı? O sırada Steve yeniden konuşmaya başladığında yeniden ona bakmaya başlamıştım. " Neden bu halde olduğunu merak ediyorsun değil mi? " Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki o yeniden konuşmaya devam etti.

Steve bana tüm olanları anlattığında gözlerim karşımdaki beyaz duvarı izliyordu sadece, kim böyle bir iftirayı Eva'a atabilirdi? Kim onunla uğraşıyordu ki? En önemlisi de bir baba kızına nasıl inanıp güvenmezdi? Steve'in bakışlarını üzerimde hissediyordum. " Eğer ona bir şey olursa buna sebeb olanları yaşatmam Harry, bu kişi babası olsa bile. " dediğinde ona baktım. " Steve- " Tam konuşacaktım ki doktorun bize doğru geldiğini görmemizle hızla ayağı kalktık. " Doktor bey, o iyi mi? Karım iyi mi? " Steve arka arkaya soru sormaya başladığında elimi omzuna koydum sakin olması için. Doktor tebessüm etti ve " Merak etmeyin bay Parker, karınız iyi. Hatta onu görebilirsiniz. " dediğinde Steve gözlerine bile yayınlan mutlulukla gülümsedi.

Eva || harrystyles. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin