Eva || harrystyles.

Chapter: 3

HARRY;

Onların gidişinin üzerinden saatler geçmiş ve ben uyuyamamıştım, yeniden sokak lambasının aydınlattığı tavanı izleyerek düşünüyordum.
Fakat bu kez düşündüğüm şey farklıydı.
Onu düşünüyordum.
Geldiğinden beri başımı döndüren, hiçbir şey yapmamasına rağmen beni paramparça eden kadını düşünüyordum, Eva'ı..

Çok fazla düşünmekten olacak ki, başıma giren ağrıyla yüzümü buruşturdum. Hafifçe doğrularak yan tarafımdaki komidinin üzerinde duran bardağı aldım ve dudaklarıma götürerek içindeki suyu içtim.
Bardağı komidine geri bıraktığım sırada kolumda bir baskı hissetmemle kafamı arkaya doğru çevirdim.
" Harry? " Jessica uykulu sesiyle fısıldayıp kolumu okşadı ve dudaklarını enseme götürüp öptü.

Yutkundum, o tam yan tarafımda uyurken ben başka bir kadını düşünüyordum.

" Neden hala uyanıksın? " Sorduğu soruyla ona döndüm ve dudaklarımı alnına bastırıp gülümsedim, onu kollarım arasına çektim ve uzanıp onunda benimle birlikte uzanmasını sağladım.
Kafasını anında göğsüme koyarken bir elim saçının üzerinde öylece duruyordu.

" Bende tam uyuyacaktım. " diye yalan söyledim, beni onaylayan mırıltılar çıkartırken gözlerini kapattığını gördüm.
Yapamıyordum, Eva'ı düşünmeden yapamıyordum.
Şuan tek istediğim bir an önce yarın olması ve onu yeniden görmekti.

O an gözlerimi kapattığımda yeniden Tanrı benimle oyun oynadı, ben uykuya daldım fakat sabaha kadar onu rüyamda görüp durdum.

***

STEVE;

Beyaz çarşafların arasında pembe geceliği ile uzanıyorken ve düzenli nefes alışverişleri arasında uykudayken o, bense onu izliyordum.
Hafifçe üzerine doğru eğildim, belinde duran çarşafı tutarak yukarıya doğru çıkarttım ama üzerini örtmeden önce açıkta kalan omzuna yumuşak bir öpücük kondurdum.

" Eva'm. " diye fısıldadım ve üzerini örttüm.
Öyle güzeldi ki... Bense bu güzelliğe sahip olduğum için çok şanslıydım.
Şanslı bir adamdım, fakat bir o kadar da aşağılık bir adamdım.
Onu bu kadar çok seviyorken onu aynı zamanda incitiyordum, fakat elimde değildi.
Ona da bunu defalarca söylemiştim, bazı şeyler elinizde olmadan olurdu ve ben ona istemeyerek zarar veriyordum.
En çokta öfkemi kontrol edemiyor ve bundan dolayı ona büyük zararlar veriyordum, ilaçlarımı kullansam bile bazen bu işe yaramıyordu bile.
Tek istediğim beni sevmesiydi, artık ondan bana aşık olmasını bekleyemiyordum bile... Tek istediğim sevgisiydi.
Tek istediğim benden nefret etmemesiydi.

Derin iç çekişimle birlikte kolumdaki saate baktım, bugün Styles'ın şirketine gitmemiz gerekiyordu.
Eğilip tekrardan dudaklarımı omzuna bastırırken yavaşça dudaklarımı boynuna çıkarttım, yumuşak öpücüklerimi hissetmiş olacak ki mırıldandı ardından kıpırdadı ve huysuzca bir ses çıkarttı.

Gülümsedim, uykuyu çok severdi ve dün gecede imzalanması gereken bir kaç evrak işini yaptığı için geç uyumuştu.
Üzüntülü bir iç çekişle saçlarını okşadım, kızarmış yanağını öptüm. " Eva, uyan hadi. " diye fısıldadım, onun yorgun düşmesini sevmiyordum.
Ona en ufak bir şey olsa bile bu hoşuma gitmiyordu.

Daha fazla bana direnmedi ve gözlerini araladı. "Günaydın. " diyerek alnını öptüm bu sefer. Boğazını temizledi ve oda " Günaydın. " dediğinde ellerini göğsüme koyup beni kendinden uzaklaştırdı.
Kaşlarımı kaldırıp sinirle bir nefes aldım, beni kendinden uzaklaştırmasından nefret ediyordum.
Yinede hiçbir şey söylemedim, bugün halletmemiz gereken onca şey varken huzursuzluk çıksın istemiyordum.