Chapter: 4

2.1K 118 118
                                        



EVA;

Steve'in bağırışı koca salonda yankılanırken daha fazla dayanamadım ve ellerimle kulaklarımı kapattım. O, etrafımda dönüp bana bağırıp çağırıyorken benim tek yaptığım öylece durup bana sarf ettiği sözleri hazmetmekti.
Aniden bileklerimin tutulduğunu hissettiğimde kapalı gözlerimi açtım ve o anda Steve kapattığım kulaklarımdan ellerimi çekti, beni kendine doğru hışımla çektiğinde göğsüm onun göğsüne sertçe çarptı ve ben acıyla yüzümü buruşturdum.

" Ben konuşurken, beni dinleyeceksin. " Sert sesi kulaklarıma dolduğunda, daha fazla dayanamadım. Başımı kaldırıp yüzüne baktım, elleri bileklerimi sertçe sıkıyordu.

" Sen, konuştuğunu mu sanıyorsun, Yoksa bu yaptığın bağırıp çağırmak mı? " Daha fazla susmak istemiyordum, beni aşağılamasından bıkmıştım. Her şeyi mükemmelce yapamazdım ama o sürekli her şeyin dört dörtlük ilerlemesini istiyordu.

Çenesinin seğridiğini gördüğümde konuşmamla birlikte daha fazla sinirlendiğini anladım, ona kafa tutmamı sevmezdi fakat sürekli beni bu şekilde azarlamasına dayanamıyordum.

" Bir daha söyle. " dedi dişlerinin arasından, yüzünü yüzüme yaklaştırdığında burunlarımız birbirine değmişti.
Ateş saçan gözlerini gözlerime dikti.
" Bir daha söyle. " diye tısladı.

Dudaklarımı birbirine sertçe bastırdım, olacakları biliyordum.
Daha öncede olmuştu, bu duruma yabancı değildim.
" Tek yapabildiğin bağırıp çağırmak Steve, sen konuşmayı bilmezsin. Sen bunu benimle asla yapamazsın. "

STEVE;

Ellerimin altındaki bedeni korkuyla titremesine rağmen hala bana kafa tutabiliyordu, bu cesaret ona nereden gelmişti? Vazgeçmeyip yeniden konuştuğunda ve sözleri damarıma bastığında dayanamadım, ellerimi hızla bileklerinden çektiğimde elimi sağ yanağına hışımla indirdim.
Güçsüz bedeni dayanamadı ve yere savruldu, dudakları arasından çıkan acı dolu iniltiyle birlikte onu bulanık görmeye başladım.
Gözlerim elime kaydığında parmaklarımdaki kan ile yerdeki ona baktım yeniden, elinin tersiyle dudağında ki kanı siliyordu.

Yutkundum, ona yeniden zarar vermiştim.
Nefes nefese orada öylece dikiliyorken başımı iki yana sallayarak ona arkamı döndüm ve o anda gözümden akan yaşı hissettim.
Lanet olsun.

Onu orada öylece bırakıp hızla yukarıya çıkmaya başladım. Onu daha fazla öyle görmeye dayanamazdım.
Onunda birazdan yukarıya geleceğini biliyordum.
Çünkü o başka hiçbir yere gidemezdi, bunu bende oda çok iyi biliyorduk.

Odaya bir hışım girdiğimde kapıyı arkamdan çarptım, ellerimle saçlarımı çekiştirmeye başladığımda dizlerim üzerine aniden çöktüm ve bağırdım.
Neden? Neden onunla diğer çiftler gibi olamıyorduk? Neden?

" Neden?! " diye bağırdım ve tutmayı başaramadığım göz yaşlarımı serbest bıraktım.
Yerde, dizlerimin üzerinde çaresizce ağlıyorken Tanrı'a dua edemiyordum bile.
Benim gibi pislik bir adamın duasını neden kabul edecekti ki?

Evet, hatalarım vardı. Bunu her zaman kabul etmiştim, ona zorla sahip olmuş, şimdiye kadar ona her şeyi zorla yaptırmıştım.
Ama onu seviyordum, ona olan aşkımı bilseydi eğer böyle davranır mıydı bana?
Tek istediğim ona baktığım gibi bakmasıydı bana, tek istediğim bir kez bile olsun bana merhamet etmesiydi.

Göz yaşlarımı silip, yataktan destek aldım ve ayağı kalktım.
Uyumak istiyordum, çok yorgun hissediyordum.
Üzerimi umursamadan kendimi yatağa attığımda gözlerimi yumdum, biliyordum beni seveceği o gün hiçbir zaman gelmeyecekti.

Fakat ben buna bile razıydım, yanımda olmasına razıydım. Zorla olsa bile..

***

HARRY;

Eva ve Steve sabah buraya geldiklerinde Eva'ı göreceğim için çok fazla sevinçliyken onun suratını gördüğüm andan beri sabah ki enerjim ortadan kaybolmuştu.
Çünkü dudağında dün görmediğim bir yara vardı.
Sıkıntıyla iç çektim ve odanın kapısını açtım, bunu ona Steve'mi yapmıştı? Lanet olsun, hiçbir şey bilmiyordum ve ellerim kollarım bağlıydı.

" Şirketin en büyük odasını seçtik sizin için bay Parker, istediğiniz gibi dekor edebilirsiniz. "

Gülümsemeye çalışıp odaya girdim ve onlara baktım, Steve memnun yüz ifadesi ile gülümsedi.

" Teşekkürler bay Styles, dekor işleriyle karım ilgilenecek. Ya, onun odası nerede? " Sorusuyla gülümsedim. " Bayan Parker'ın odasınıda hemen göstereyim. " dedim, aslında bu işi asistanımın yapması gerekiyordu fakat eğer öyle olursa Eva'ı göremezdim. Kapıya ilerledim, Eva'da benim arkamdan ilerlerken Steve konuştu.

" Ben buradayım, biraz odamı inceleyeceğim. " İçimden Tanrı'a binlerce teşekkür sunarken gülümseyerek başımı salladım hızla, kapıyı açtım ve önden Eva'nın geçmesini sağladıktan sonra yürümeye başladım. O'da, beni takip ediyordu.

Tam benim karşımdaki odayı ayarlamıştım onun için, hatta bu oda önceden boş bile değildi fakat onun sürekli gözümün önünde görmek için bu odayı onun için boşalttırmış ve burada ki çalışanıma başka bir oda ayarlamıştım.
Odanın önüne geldiğimde kapısını açtım ve Eva'nın içeriye geçmesi için kenara çekildim, o içeriye girdiğinde bende arkasından girdim ve kapıyı kapattım.
Gözleri etrafı süzmeye başlamış, bedeni ise kendi etrafında kısaca dönmüştü.

" Bay Styles. " dedi bana dönerek, çatık kaşlarını gördüğümde bende kaşlarımı çatmıştım.
" Bu odanın dolu olduğunu görmüştüm, yoksa yanlış mı gördüm? " Sorduğu soruyla dudaklarım kıvrıldı, ah.. Akıllı kadınım.

" Doğru görmüşsünüz, fakat size en iyi odayı ayarlamak istedim. " dedim, aslında yalandı. Sadece onun sürekli gözümün önünde olmasını istiyordum ve bu yüzden o tam karşımda ki odadaydı artık.

Kaşları hala çatıkken, " Teşekkür ederim. " dedi kısaca ve bana arkasını dönerek masasına ilerledi.
Çantasını masaya bırakırken önce hareket etmeyi kesti, ardından yavaşça bana döndü. Önce arkamdaki kapıya, sonra bana baktı.

" Eee şey, çıkabilirsiniz. " dedi kibarca, fakat söylediğini yapmadım.
Ellerimi pantolonumun cebine koydum, hala onu izliyorken ona doğru bir kaç adım attım ve önünde durdum. Onun ise bakışları gergince cam kapıdan dışarıya baktı, korktuğu bir şey mi vardı?

" Dudağınıza ne oldu? " dedim, bunu dediğim anda bana baktı, bu onunla konuşmam için yeterli bir sebepti.
Fakat o, " Bu sizi ilgilendirmez. " dediğinde kalbimde hissettiğim kırılmışlık hissi canımı yakmıştı.
Yutkundum, başımı salladım.
" Size iyi çalışmalar, bayan Parker. " dedim bu sefer keyifsiz çıkan sesimle.
Bana başını salladı ve arkasını döndü.
Bense ona son kez bakarak odayı terk ettim.

Herkese merhaba, umarım bölümü severek okumuşsunuzdur.
Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Görüşlerinize ihtiyacım var.
Görüşmek üzere, sizi seviyorum. 💚

Eva || harrystyles. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin