Lütfen bol bol yorum yapın aşklarım, sizi seviyorum. Kendinize dikkat edin, sağlıcakla kalın. 💚
İyi okumalar :)
STEVE:
Çalan telefonumun sesiyle birlikte gözlerimi araladığımda önce ellerimle gözlerimi sıvazlamış, ardından elimi pantolonumun cebine götürerek telefonu alarak kulağıma götürmüş ve açmıştım.
" Alo? " dediğimde yüzümü buruşturmuş, sırtımı yasladığım koltuktan çekmiştim. Koltukta uyuduğum için tüm vücudum sızlıyordu. O esnada gözlerim yatağın üzerindeki Eva'nın bedenine kaydığında onun da gözlerini araladığını görmüştüm. Telefondaki sesi dinliyorken onu süzüyordum. Önce bakışları bana kaydı, ardından ise ürkekçe bakışlarını benden çekerek odada gezdirmeye başladı. Bende bakışlarımı ondan çektim ve telefonun diğer ucundaki sese, " Tamam, ben bugün yine uğrayacağım. Görüşürüz. " dedikten sonra telefonu kapatmıştım.
Telefonumu yeniden pantolonumun arka cebine koyarak ayağı kalktığımda yatağa ilerlemeye başlamıştım. Eva'nın hareketlenmemle birlikte yeniden bakışları bana kaydığında ve ona doğru geldiğimi gördüğünde yatakta sırtı başlığa yaslanana kadar geriye doğru gitmiş ve bacaklarınıda kendine çekerek kollarını bacaklarına kenetlemişti. Başını eğdiğinde nefeslerinin hızlandığına şahit oldum, korkuyordu. Derin bir iç çektim ve bir dizimi yatağa koyarak üzerine doğru eğilip burnumu saçlarına bastırdım ve onu derince kokladım. Bunu yapmamla birlikte bedeni titredi ve tuttuğu derin bir nefesi serbest bıraktı. Sonra geriye çekildim ve tam karşısına oturarak elimi çenesine götürdüm ve tuttum. Çenesinden tutup başını kaldırdığımda yüz yüze gelmemizi sağladım ve dün olanlar aklıma bir bir yeniden gelip yerleştiğinde öfke tüm bedenimi sardı.
" Dün olanlar. " diye sessizliği bozup konuştum.
Ben ona bakıyorken onun gözleri bana bakmıyordu.
" Dün olanlar neydi öyle? " dediğimde o ani bir hareketle elimi tutup elimi çenesinden itmiş ve yüzüme bakmıştı. Çenesi titriyordu ve o kendini ağlamamak için sıkıyordu, bense onun bana bu yaptığı hareket ile daha fazla öfkelenirken o dizleri üzerinde durdu ve bana yaklaştı. " Seni istemiyorum, senden boşanmak istiyorum beni neden bırakmıyorsun! " diye bağırdığında ağlamaya başlamıştı. Dişlerimi sıktım, gözlerimi yumup sakin olmaya çalışırken o beni dahada fazla çıldırmak istiyormuş gibi bana vurmaya başladığında gözlerimi açtım ve onun bileklerini yakalayıp sertçe tuttum.
" Gidiyoruz! " Dedim aniden, o ise bir an da bana vurmayı kestiğinde ve hareketsiz kaldığında anlamamışcasına baktı gözlerime. " N-ne? " diye titreyerek konuştuğunda onu tuttuğum bilekleriden sertçe ittim ve sırtı yatak başlığına çarptı. " Duydun, buradan gidiyoruz. " diye yeniden konuştum ve ayağı kalktım. Üzerimdeki gömleğin düğmelerini açıp banyoya doğru ilerlediğim sırada Eva önüme geçerek beni durdurmuştu. Yüzüme göz yaşları içerisinde bakıyorken başını hızla iki yana salladı ve kollarımı tuttu. " H-hayır gidemeyiz, annemler burada. Gidersek k-kardeşimi nasıl göreceğim? " dediğinde öylece ağlayan yüzüne baktım ve kollarımdaki ellerini alıp sertçe tutuyorken yüzüne eğildim.
" Artık kardeşini görmek yok Eva, sen bunu kendin istedin. " dediğimde onu itmiş ve yere düşmesini ağlamıştım.
Tam ilerliyordum ki ayak bileğimi sıkıca elleriyle tutmasıyla başımı eğip yerdeki ona bakmıştım.
Ağlıyordu, ağlaması o kadar şiddetlenmişti ki vücudu titriyor, sarsılarak ağlıyordu. Ayağımı hareket ettirdim ama daha sıkı tuttu. " Hayır! " diye bağırdı bana, hıçkırdı ve başını bacağıma yasladı.
" Hayır lütfen, lütfen kardeşimi alma benden. Özür dilerim, tamam mı? Özür dilerim Steve, lütfen. " dediğinde sinirle soludum ve yere eğilip ellerimle saçından tutup yüzünü kendi yüzüme yaklaştırdığımda gözlerimi gözlerinde gezdirdim.
" Artık çok geç. " diye dişlerimin arasından konuştum. " Artık çok geç, Eva. " Sonra onu itip ayağı kalktığımda odadan çıktım ve kapıyı üzerine kitledim.
