Beni kurtaran çifte defalarca teşekkür ettikten sonra telefonumu çöpe attım. Çünkü telefonumun Öğretmen Park tarafından hacklendiği de ortaya çıkmıştı. Keşke en başından başka karakolda da şansımı deneseymişim çünkü benim gittiğim polisler aşırı ilgisizdi ama beni kurtaran çiftle beraber gittiğimiz polisler benimle inanılmaz derece de güzel ilgilenmişlerdi. Küçük bir soruşturmayla sapık öğretmenimin önceden de başka bir kız öğrenciyle kapanmış davası olduğu ortaya çıktı ve işin kötüsü önceki davanın kapanmasının nedeni şikayetçi olan kızın intihar etmesiymiş. Tabii gerçekten intihar ettiyse! Bu sapıkların hikayesinin sonu bellidir çünkü; kız ölür ve sapık kendine başka bir av arar.
Eve girince ilk işim duşa girmek oldu. O sapığın kollarıma dokunduğunu hatırladıkça bastıra bastıra yıkadım. En kötüsü de öpmüştü o beni. Aklıma geldikçe ağlıyordum. Ah, Taehyung'un olan hiçbir şeyden haberi yok. Telefonumu da attığım için bana ulaşamamıştır. Kim bilir ne kadar merak etti.
Duştan çıktığımda hemen giyinip bilgisayarımdan Taehyung'a mesaj attım.
'TaeTae, beni aradın mı bilmiyorum ama çok önemli şeyler oldu. Akşam buluşalım sana anlatacağım çok güzel şeyler var, seni çok seviyorum ve eğer merak ettiysen ben iyiyim.'
Bilgisayarı kapatıp saçlarımı taradım ve kurutmaya başladım. O sapığın köprüde bana söylediği şeyler aklımdan çıkmıyordu. Ya beni şu an izliyorsa? Taehyung'un evinde kaldığım zaman bile beni gözetlemiş pislik!
Odamın kapısını açıldığını fark edince arkamı döndüm ve sapık tam karşımdaydı. Elinde halat vardı ve pis bir gülüşle bana bakıyordu. Saç kurutma makinesini kapatıp bir silahmış gibi elime aldım.
"Ne arıyorsun burada?" diye sordum titrek sesle.
"Birazdan intihar edeceksin güzelim, onu hazırlayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI | KTH
Fiksi Penggemar"Babanı uğurladığına göre acele etmezsen okula geç kalacaksın." Etrafıma baktım ama tanıdığım hiç kimseyi göremedim. Issız bir yer olduğu için tedirgin olmuştum. Adımlarımı hızlandırıp okula yetişmek için durağa doğru yürüdüm. Durakta benim üst sın...
