SAPLANTI | KTH

17

Ders başlamıştı. Sapık Öğretmem Park sürekli bana laf sokarak ders anlatıyordu.
"Taehyung kantinden bütün sınıf için çikolatalı kek al." dedi ve cüzdanını verdi.
"Gerçekten en mükemmel hoca sizsiniz!" diye bağırmaya başladı öğrenciler.
"Hatta çikolatalı süt de al. Benim gibi öğrencilerini seven başka bir öğrenci var mı?" dedi gülerek.
"Yok!" diye bağırdılar. Bu ne şimdi? Kendini sevdirmeye çalışma çabası niye?

Öğretmen Park bir tane keki açıp elime tutuşturdu.
"İstemiyorum, teşekkürler." dedim. "Sana bir şey mi yaptım? Bir türlü sevdiremedim sana kendimi!" dedi. Dalga geçiyor olmalı. Cevap vermedim.
"Anladım, herkes beni sevmek zorunda değil tabii ki." dedi. Sonunda zil çalmıştı ve ben artık bu işkenceden kurtulmuştum. Günün geri kalanında Taehyung ile beraber derslere gireceğimin keyfini sürebilirdim artık.
Taehyung arkadaşı Cho Woo ile dışarı çıkmıştı. O sırada benim de yanıma Tiffany geldi. "Sabah niye Taehyung ile beraber geldin?" diye sordu. "Bu seni neden ilgilendiriyor?" diye sordum ben de. "Merak ettim. Ne gibi bir samimiyetin var?" diye sordu. "Tiffany git buradan." dedim. O sırada Taehyung ve Cho Woo geldi. "Selam Tiffany," Dedi Cho Woo. Ben de buradayım diye bağırmak istesem de bir şey demedim. "Selam. Ben de tam Min Ah'a niye okula beraber geldiğinizi soruyordum." dedi Tiffany. "Cevabını alabildin mi?" diye sordu Taehyung. "Hayır bana buradan gitmemi söyledi." dedi. "Tamam ben cevap vereyim. Biz artık sevgiliyiz." dedi Taehyung yüksek sesle. Sınıftan birkaç kişi daha buraya baktı. Bunu keşke yapmasaydı şimdi Öğretmen Park onunla da uğraşacak. "Anladım. Tebrikler. Ben artık kendi sınıfıma gideyim." dedi Tiffany. Cho Woo da Tiffany'nin peşinden gitti. O sırada bana mesaj geldi.

"Asıl savaş şimdi, seni pişman edeceğim."