Taehyung korkamamı istiyordu ama ben korkmadığımı belli etmek için bu mesajları ciddiye almamaya karar verdim. Benimle dalga geçmesine izin verecek değilim.
Okula geldiğimde Taehyung'un çoktan okulda olduğunu gördüm. Muhtemelen başka bir arabayla hızlıca geldi. Servis herkesi almak için sürekli dolaştığından dolayı yol çok uzun sürüyordu. Taehyung ile göz göze geldim. Bakışlarını kaçıran o olmuştu. İki saniyelik bu anlamsız bakışma içimde tuhaf hislerin oluşmasına sebep olmuştu. Çok saçma! Ben okul binasının içine girer girmez bana mesaj geldi."Üzerindeki sarı ceket sana çok yakıştı. Gözlerimi senden alamıyorum."
Mesajı okuduktan sonra hemen aklımdan silmeye çalıştım. Şimdi bana neden baktığı belli oldu. Her şeyi planlıyor resmen. Bana baktıktan sonra hemen böyle bir mesaj yazmasına kadar planlı birisi. Cidden beğenecek hâli yok ya!
"Min Ah!"
Bu sesi duyduğum an görünmez olmak istiyordum. Öğretmen Park... Beni keşke rahat bıraksa. Arkamı dönüp selam verdim. Yine elime kitap tutuşturdu. "Üstteki hediye paketi senin. Gerisini odama götür." dedi ve cevap vermeme izin vermeden gitti. Bu kadar ağır kitapları neden bana taşıtıyordu? Hatta daha da önemli bir soru neden bana hediye almıştı? Onu sevmediğimi çok net hissediyordur bence.
Bana daha önce adını duymadığım bir kitap almış. Konusuna bile bakmadan çantama attım. En sevmediğim öğretmenin sevdiği bir öğrenci olmayı nasıl başardım cidden? Zihnimi boşlatmak için kantine gidip yiyecek almaya karar verdim. Çikolatalı kek aldıktan sonra sıraya girdim. Sıranın ilerlemesini beklerken birisi saçımdaki tokayı çıkarttı. Arkamı döndüğümde bu kişinin Tiffany olduğunu fark ettim.
"Bana lazım." dedi.
"Saçmalama ver şunu." dedim.
"Ücreti alabilir miyim?" diye kantincinin sesini duyunca dikkatim dağılmıştı. Ücreti ödeyip tekrar Tiffany'e baktığımda o gitmişti. Ben de hızla kantinden çıkıp nereye gitmiş olabileceğine baktım. Tiffany'i Taehyung'un sınıfına girerken gördüm. Yapamam, o sınıfa giremem.
Saçlarımı düzeltip cesaretimi topladıktan sonra sınıfa doğru yol aldım. Derin bir nefes alıp sınıfa girdim. Bütün gözler üstüme çevrilmişti ve ben heyecandan ölmek üzereydim.
"Hasretime dayanamadın galiba." dedi Taehyung.
"Tiffany'i arıyorum." dedim.
"Az önce gitti. Neden arıyordun?" diye sordu. Cevap vermeden sınıftan çıktım.
"Min Ah bekle." dedi Taehyung. Dediği gibi onu bekledim.
"Saçlarını salmışsın." dedi.
"Tiffany yüzünden. Tokamı aldı onu arıyorum. Neyse sonuçta aynı sınıftayız onu bulurum." dedim. Taehyung bana toka uzattı. Onda neden toka vardı ki?
"Dün almıştım aramızdaki soğuk savaşı bitirmek için. Tiffany'nin hareketi isabetli olmuş." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI | KTH
Fanfiction"Babanı uğurladığına göre acele etmezsen okula geç kalacaksın." Etrafıma baktım ama tanıdığım hiç kimseyi göremedim. Issız bir yer olduğu için tedirgin olmuştum. Adımlarımı hızlandırıp okula yetişmek için durağa doğru yürüdüm. Durakta benim üst sın...