Cevap yazıp yazmama konusunda kararsız kalmıştım. Onun kim olduğunu fark ettiğimi bilmeli mi acaba? Daha değil, biraz daha bekleyeceğim. Biraz sıcakladığım için pencereyi açtım. Camın önünde serinlemek için bekledim. Mesaj sesini duyunca telefonuma doğru gittim.
"Pembe sana çok yakışmış."
Bu kadarı da fazla! Evimin önüne gelip bir de beni mi izliyor? Taehyung sen gerçekten fazla oldun! Hemen perdeyi kapattım. Işığımı bile kapattım. Çok abartmıştı, rahatsız olduğumu anlayıp tekrar yapmaz umarım. Sırf beni korkutmak için evime gelip izlemesi çok saçmaydı. Tekrar mesaj geldi.
"Gidiyorum, korkma lütfen."
Evimin önüne kadar geliyor sonra korkma diyor. Gerçekten çok tuhaf birisi. Instagramda dolaşırken Taehyung'un fotoğraf attığını gördüm.
"Her şeye yeteneğim var. Kaykay çocuk oyuncağı."
Hah! Megoloman. İnsanları takip etmek de senin için çocuk oyuncağı mı acaba? Cidden Taehyung'un böyle şeyler yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi.
2 Gün Sonra
Hazırlanıp evden çıktım. Neyse ki tatil boyunca başka mesajlar almamıştım. Acaba Taehyung hâlâ anlamadığımı falan mı sanıyor? Durağa geldiğim zaman tekrar karşılaştık.
"Günaydın." dedi ama ben cevap vermedim.
"Küs müyüz?" diye sordu.
"Hayır ama konuşmasak daha iyi." dedim. Dün yaptığından sonra her hareketimi yanlış anlayabilir ve daha ileriye gidebilirdi.
"Neden ki?" diye sordu.
"Öyle istiyorum." dedim.
"Peki." deyip yürümeye başladı. Ne yapıyor bu? Servisi neden beklemiyor? Hızlı hızlı yürürken ona bakmamaya çalıştım.Servisten inip okulun bahçesine girdiğimde Taehyung çoktan okuldaydı. Yine arabayla gelmiş. Her neyse. Bu sefer tam binanın kapısında duran Öğretmen Park'ı fark ettim. Cidden bu adam beni sinir ediyor. Elinde yine bir sürü kitap vardı.
"Kim Sun bunları odama götür." dedi.
"Keşke burada beklemek yerine siz götürseydiniz." dedim.
"Anlamadım? Bana karşı mı geliyorsun?" diye sordu.
"Hayır sadece bir öneriydi. Sırtımda çanta varken onları taşımak kolay olmuyor." dedim.
"Bu senin sorunun." dedi.
Elindeki kitapları alıp bir şey söylemeden çıktım ve odasına götürdüm. Aptal adamın teki. Odasının kapısı açıldı. Öğretmen Park gelmişti.
"Madem arkamdan gelecektiniz o zaman niye bu işi bana verip duruyorsunuz? Çok mu güçlü gözüküyorum? İki katı çıkana kadar kollarım kopuyor. Eziyet etmeyi mi seviyorsunuz?" dedim kendime hakim olamadan. Boğazını temizledi.
"Benimle konuşurken ses tonuna dikkat et." dedi ve çenemi tuttu. "İkimizin de hoşuna gitmeyecek şeyler olabilir." dedi.Öğretmen Park'ın söyledikleri aklıma takılmıştı. Normalde öğretmenlerimle tartışan bir kız değildim bugün sinirli günümdü sadece. Okul çıkışı yine bilmediğim numaradan mesaj aldım.
"Sertsin, hoşuma gitmedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI | KTH
Fanfiction"Babanı uğurladığına göre acele etmezsen okula geç kalacaksın." Etrafıma baktım ama tanıdığım hiç kimseyi göremedim. Issız bir yer olduğu için tedirgin olmuştum. Adımlarımı hızlandırıp okula yetişmek için durağa doğru yürüdüm. Durakta benim üst sın...