SAPLANTI | KTH

6

Saçlarımı toplayıp sınıfa girdim. Taehyung'un bunu düşünmesi çok saçmaydı. O niye beni düşünüp toka alsın ki? Resmen dalga geçiyor benimle. Ben neden önünde heyecanlanıp doğru dürüst konuşamadım ki? Taehyung beni sürekli şaşırtmaya devam ediyordu.

Akşam çantamdaki kitaplarımı kitaplığa yerleştirirken öğretmenimin aldığı kitabı da hiç bakmadan kitaplığa koydum. Okumam gereken onca kitap varken bununla uğraşamazdım. Mesaj sesini duyunca hemen elime telefonumu aldım.

"Hediyeyi beğendin mi?"

Taehyung, sen bu işte gerçekten
ustasın.

Ertesi Gün

Hapımı içip hemen evden çıktım. Bu sefer daha erken geldim durağa. Ben geldiğimde Taehyung hep burada oluyordu. Bu sefer önce ben gelmek istedim. Sabahın erken saatlerinde bu cadde korkutucu oluyormuş. İlerideki siyah camları filmli araba dikkatimi çekti. Korku filmi gibiydi, elinde baltalı bir katil eksik. Rüzgârın uğultusu da korku filminin müziğiydi.

Taehyung geliyordu sonunda. Ben de nedensizce kapıldığım telaştan kurtulmuştum. Beni görünce gülümsedi. Çok tuhaf. Ben de gülümseyip selam verdim. Saçlarıma baktı.
"Tokayı takmışsın." dedi. Başka tokam yok deyip kalbini kırmak istemediğim için sadece "Evet." diyebildim.
"Güzel olmuş." dedi. "Teşekkür ederim." dedim. Taehyung'un bu ani değişimi beni şaşırtmıştı. Muhtemelen benimle dalga geçmek için kendine aşık etmeye çalışıyor. Taehyung neden benimle konuşsun ki? Bunca yıl konuştuğumuz cümle sayısı beşi geçmezken birden niye değişsin?

Servise bindiğimde yanıma oturmaması için tek koltuklu kısma oturdum. Kulaklığımı takıp her zaman olduğu gibi tek başımaydım.

Uzun ve sıkıcı yoldan sonra sınıfa gitmek için can atıyordum. Yaprakların turunculaşması ve hafiften dökülmüş olması bu mevsimin muhteşemliğini kanıtlar nitelikteydi. Eskiden yapraklara şiirler yazardım. Onu okuyan kişinin de gerçek aşkım olacağına dair saçma inancım vardı, belki de bu yüzden en sevdiğim mevsim sonbahardı. Umut doluydu çünkü.

Binaya girer girmez yine Öğretmen Park'ı gördüm. O beni görmeden hızla yönümü değiştirdim. Bu adamdan cidden hoşlanmıyordum. Adımı seslense dahi duymamış gibi yaptım ve sınıfıma girdim. Neyse ki şimdilik atlatmıştım.

Kantinden dönerken Taehyung'u gördüm. Göz göze geldiğimizde bakışlarımı kaçırıp sınıfa girdim. Ondan niye kaçtığımı bile bilmiyorum ama sebepsiz bir heyecana kapılıyorum. Neyse ki bugün cumaydı ve onu iki gün boyunca görmeyeceğim.

Akşam eve gelir gelmez direkt yatağıma uzandım. Taehyung'dan uzak iki gün... harikaydı! Mesaj sesi duydum.

"Neden benden kaçıyorsun?"