40

1.5K 102 14
                                    

  Taehyung ile sonunda barışmak beni çok mutlu etmişti ama en son yaşadığım şeyleri anlatmadığım için bana tekrar küseceğini biliyordum fakat nasıl anlatabilirim ki? Telefonum dinleniyor ve o polis her şeyi bildiği için Taehyung'a da zarar verebilir. Üzgünüm Taehyung, senden saklamak zorundayım.

"Peki o zaman yiyemediğimiz pastayı şimdi yemeğe ne dersin?" diye sordu.
"Hayır demem." dedim.
"Tamam, gel bu pastaneyi çok severim." dedi ve hep önünden geçip asla girmediğim pastaneye girdik.
"Çikolatalı seviyorsun galiba?" diye sordu. Başımla onaylayıp cam kenarındaki masaya oturdum. Taehyung siparişleri verip yanıma geldi.
"Sana kızgınlığım uzun sürmüyor." dedi.
"Belli! O yüzden günlerce peşinden koştum değil mi Tae?" dedim.
"Ne günlerce peşimden mi koştun? Abartıyorsun." dedi gülerek.
"Ah Tae, ne kadar zor biriymişsin. Hoşuma gitti." dedim ve ben de Taehyung'un gülüşüne eşlik ettim.

  Pastaları yedikten sonra biraz yürümeye karar verdik.
"Hava soğumuş." dedi Taehyung.
"Ne güzel işte, soğuk havaları severim." dedim.
"Ben soğuk havayı da sıcak havayı da severim ayırmam." dedi.
"Eşitlikçi birisin." dedim ve parmak uçlarıma kalkıp Taehyung'un yanağını öptüm.
"Eşitlikçiyim ama sana gelince öyle olamıyorum. Sana herkesten farklı davranıyorum. Hem en çok sana sinirleniyorum hem de en çok sana kıyamıyorum. Çok zor şeyler yaşadın ve bunu çok kolay atlattın. Seni seviyorum. Bu kadar güçlü olduğun için teşekkür ederim." dedi. Bu güzel cümleler karşısında söyleyecek bir şey bulamadım ve Taehyung'a sarıldım. Dudağına minik bir öpücük bıraktıktan sonra yürümeye devam ettik.

  O kadar çok yorulmuş ve korkmuştum ki bugün eve gelir gelmez duşa girmiştim daha sonra da kendimi yatağa bırakmıştım. İçimde huzursuzluk vardı. Gerçi bu his uzun zamandır gitmiyor benden, sürekli hayatımın tehlikede olmasına alıştım. İlk başlarda uyuyamıyordum ama artık öyle değilim. Ben sonuna kadar savaştım, en azından bunu diyebileceğim. Gözlerimi kapatıp kendimi uykuya bıraktım.


  Üzerimdeki baskıyla uyandım. Birisi ağzımı kapatıyordu. Bugün beni tehdit eden polisle göz göze geldim.
"Planını anlamayacağımı mı sandın? Son sözünü söyle falan demeyeceğim sana, ben öğretmenin kadar insaflı değilim. Elveda Min Ah." dedi ve havaya kaldırdığı bıçağını karnıma sapladı.

SAPLANTI  |  KTH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin