Deli gibi çığırmaya başlayınca yanıma gelip ağzımı kapattı. Elimdeki saç kurutma makinesiyle kafasına tam iki defa vurunca kolumu sıkıca tuttu ve çevirdi. Sonra beni yatağın üstüne ittirdi. Hızla kalkıp kapıya doğru koştum ama beni saçlarımdan yakaladı. Hâlâ çığırıyordum sanki birisi beni duyacakmış gibi. Elindeki halatı boynuma dolayında geriye doğru tekme attım. Acıyla inledi ve ip gevşedi. O ipten kurtulup hemen odadan çıktım. Peşimden geliyordu ve çok yakındı hissediyordum. Beni merdivenlerde yakaladı. Ona tekmeler savururken beni ittiği için merdivenden düştüm. Kafamı demire çarpmıştım ama olayın sıcaklığı ile hiçbir şey hissetmedim ve ayağa kalktım. Peşimden geliyordu. Salonun ortasında duran cam vazolardan bir tanesini ona doğru fırlattım. Koluyla başını korudu. Ben canım için savaş verirken kapı anahtarla açıldı. Annem gelmişti!
"Anne yardım et!" diye bağırdım ve annem korkuyla elindeki poşetleri düşürüp bize doğru baktığında çığırdı. Sapığın bu boşluğundan yararlanıp diğer vazoyu da ona doğru fırlattım.
"Polisi ara anne çabuk!" dedim.
Sapık herif annemin şok oluşundan faydalanıp koşarak kaçmıştı.Hastaneye pansuman için gittiğimde içeriye Taehyung'un girdiğini gördüm. Sanki yıllardır görmüyordum onu!
"Neler oldu böyle? Hani iyiydin?" diye sordu.
"Her şeyi anlatacağım. Sakin ol. Hem çok güzel hem de çok korkunç şeyler oldu Taehyung." dedim. Yanıma oturup elimi tuttu ama acıyla elimi çekmek zorunda kaldım. Elim kesilmiş, nasıl oldu bilmiyorum bile.
"Özür dilerim." dedi.
"Önemli değil." dedim.
"Hadi anlat." dedi. Başımla onaylayıp ona sırasıyla her şeyi anlattım. Bana sıkıca sarıldı.
"O herif yakalanana kadar rahat yok bize. Ya sana bir şey yapsaydı? Ya sana bir şey olsaydı Min Ah! Üstelik sen intiharı nasıl aklından geçirirsin? Savaşacağız demedik mi?" diye azarlamaya başladı beni.
"Benim yüzümden kimse zarar görsün istemedim. Çok normal bi psikolojiyle yapmadım bunu TaeTae. Çökmüş durumdaydım." dedim.
"Şimdi ne olacak?" diye sordu.
"O sapık yakalanana kadar beni koruması için iki tane polis görevlendirdiler ve tabii size de." dedim.
"En başından beri olması gereken buydu zaten." dedi.
"Bir kanıtım yokken bile bana inandığın ve benimle savaştığın için teşekkür ederim." dedim.
"Teşekkür edecek bir şey yok, kim olsa aynı şeyi yapardı." dedi Taehyung.
"Hayır yapmazdı. Benim yüzümden hapse bile girdin." dedim.
"Evet, sen de beni kurtardın." dedi. Gülümsedim. Pansuman yapılan yerime uzun uzun baktıktan sonra,
"Bu yaraları beraber saracağız ve çok mutlu olacağız tamam mı?" dedi ve yanağımı öptü.
"Tamam." dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI | KTH
Fanfiction"Babanı uğurladığına göre acele etmezsen okula geç kalacaksın." Etrafıma baktım ama tanıdığım hiç kimseyi göremedim. Issız bir yer olduğu için tedirgin olmuştum. Adımlarımı hızlandırıp okula yetişmek için durağa doğru yürüdüm. Durakta benim üst sın...