35

1.7K 112 8
                                    

Etrafıma bakınıp sapığı gözlerimle aramaya başladım. Çok vakit geçmeden tekrar mesaj geldi.

'Hiç bakma öyle göremezsin. Sen yürümeye başla ben uygun gördüğüm yerde yanına geleceğim.'

Dediği gibi yürüyordum. Niyeyse hiç korkmuyordum. Onu daha önce yendim, yine yenebilirim. Hem bu sefer evde değilim bana yardım edecek insanlar olacaktır. Tiffany'i kurtarma düşüncesi bütün duygularımı bastırıyordu. Taehyung şu an ne yaptığımı bilse bana çok kızardı ama üzgünüm, Tiffany'i kurtarmalıyım. Ayrıca ben olmasam bile hayatına devam edebilecek kadar güçlü birisi Taehyung. Ona güveniyorum.
Ben düşüncelerimde kaybolmuş yürümeye devam ederken aniden birisi koluma girdi.
"Hiçbir şey belli etmeden yürümeye devam et." dedi. Onun iğrenç ses tonunu duymuştum yine. Nefret ediyordum ondan, hatta şu an onu öldürmek istiyordum.
"Tiffany nerede?" diye sordum.
"Az önce onu bırakmalarını söyledim." dedi.
"Sana nasıl güveneceğim?" diye sordum.
"Başka çaren yok." dedi.
"Bırak beni. Tiffany'nin güvende olduğundan emin olmadan gelmem seninle." dedim.
"Mecburen geleceksin. Ya Tiffany hâlâ elimdeyse ve sen gelmediğin için onu öldürürsem?" dedi.
"Lütfen bırak onu. Ne istersen yaparım yeter ki onu bırak." dedim.
"Bıraktım dedim ya. Üstelik karakola çok yakın bir yere bıraktım. Ailesine kavuşmuştur bile." dedi.
"Sevdiğin kadınlar hariç diğer insanlara karşı vicdanın var gibi." dedim.
"Tam tersi. Eğer sen benimle gelmeyi kabul etmeseydin onun gözünün yaşına bakmadan öldürürdüm onu." dedi.
"Beni de öldürecektin?" dedim.
"Sen beni istemediğin için mecbur kaldım. Senin bir seçeneğin var aptal! Onların yok." dedi.
"Nereye gidiyoruz böyle?" diye sordum.
"Bizi almaya gelen birisi var. Onun yanına." dedi. Bir süre daha yürüdükten sonra bi arabayı işaret etti.
"Hadi binelim." dedi.
"Tamam." dedim. Hâlâ bana bir şeyler anlatıyordu o aptal ama ben onu dinlemiyordum. Ses tonuna bile tahammül edemiyordum. Sonunda arabanın tam önünde durduk.
Sapık arabanın kapısını açtı ve
"Buyrun, bayanlar önden!" dedi. Tiksinir biçimde ona baktım.
"Daha bekleyecek miyim? Hadi bin!" dedi. Ben tam arabaya binmek üzereyken birisi kolumdan tutup beni geri çekti.

SAPLANTI  |  KTH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin