"Hayır olmaz öyle şey! Böyle sapık bir adam varken bir öğrenciyi mi tutukluyorsunuz gerçekten?" diye bağırdım.
"Öğretmen Park dünyanın en iyi hocasıdır!" diye bağırdı bi öğrenci.
"Öğretmenlerine iftira atmak isteyen zavallı iki öğrencisiniz siz." dedi polis.
"Ne olursa olsun bi öğrenciyi böyle almaya hakkınız yok!" diye bağırdım.
"Min Ah, sakin ol her şey çıkacak ortaya." dedi Taehyung. Polis beni kenara itip Taehyung'u götürdü. Peşlerinden koştum.
"Siz gelemezsiniz." deyip yine beni itti polis. Öylece Taehyung'un gidişini izlemiştim. Benim yüzümden Taehyung'un düştüğü hâle bak!
"Ben kazanacağım demiştim."
Öğretmen Park'ın iğrenç sesini duydum. Sinirle ona döndüm. Ona vurmak istedim ama sonumun Taehyung ile aynı olmaması gerekiyor . Hem onu hem de kendimi bu beladan kurtarmak için iyi bir plana ihtiyacım var.
"Tebrikler." dedim.
"Üstelik Taehyung bir buçuk ay önce on sekiz yaşını doldurdu. Çocuk mahkemesinde de yargılanamayacak. O bir yetişkin." dedi. Ben cevap vermek üzereyken öğrenciler, Sapık Öğretmen Park'ın etrafına doluşmuşlardı.
"Biz sizi çok iyi tanıyoruz hocam, merak etmeyin sizi herkes tanıyor." dedi bir kız. Şaşkınlıkla onları izliyordum.
"Zaten Taehyung'un size takık olduğu belliydi! Sınıfa kek aldığınız zaman bile asla yemezdi. Siz dünyanın en iyi öğretmenisiniz!"
Bu tabloya daha fazla katlanmamak için sınıfa doğru gitmeye başladım. Planını ince ince ve kusursuz bir şekilde uygulamıştı. Bütün öğrencilere kendini sevdirdi ve şu an suçlu olanı biz gibi gösteriyor. Benim daha iyi bir plan düşünmem gerekiyor yoksa Sapık Öğretmen Park'a teslim olmak zorunda kalacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI | KTH
Fanfiction"Babanı uğurladığına göre acele etmezsen okula geç kalacaksın." Etrafıma baktım ama tanıdığım hiç kimseyi göremedim. Issız bir yer olduğu için tedirgin olmuştum. Adımlarımı hızlandırıp okula yetişmek için durağa doğru yürüdüm. Durakta benim üst sın...
