"Bora! Çabuk ol, geç kalacağız."
"Sevgilim ben hazırım da, sen hazır değilsin." diyerek bana baktı. Bende önce ona, sonrada kendime baktım. Haklıydı. Hazır olmayan bendim.
Elbisemi çekiştirerek masanın yanına geldim ve makyaj malzemelerimi karıştırarak istediğimi buldum ve gözüme sürmeye başladım. Telefonumun çalmasıyla kim olduğuna bakmadan açtım ve hoparlöre alıp masanın üstüne koydum ve makyajıma devam ettim.
"Aydan! Neredesiniz? Düğün başlıyor!"
"Aydan Hanım hazırlanabilirse çıkacağız Yasemin'ciğim." diyen Bora'ya kötü kötü baktım.
"10 dakikaya oradayız Yasemin. Görüşürüz!" Telefonu suratına kapattığımda Bor bana şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Daha evden bile çıkmadık. Nasıl on dakikada gideceğiz birtanem?"
"Amaaan sanki 10 dakikaya gideceğimizden mi? Bu onu biraz oyalar." Bora kolundaki saate bakıp konuştu.
"Kendi kardeşimin düğününe geç kalıyorum."
"Buradaki asıl sorun bu mu sevgilim? Kardeşin senden önce evleniyor!"
"Yine aynı konu... Ne yapsaydım Aydan? İlk biz evleneceğiz siz değil mi deseydim?"
"Banane!" diyerek haklı olması gerçeğiyle kollarımı göğsümde birleştirdim. Gülüp beni kendine çekti ve saçlarımdan öptü.
"Çıkalım mı artık?"
"Tamam." diyerek aynada kendime son kez baktım ve kapıya yöneldim. Bora'da arkamdan bana yetişip elimi tuttu ve binadan çıkıp arabaya doğru ilerledik.
Bora'yla yeniden sevgili oluşumuzun neredeyse birinci senesiydi ama biz sözlenememiştik bile. Bora kendine bir sanat galerisi daha açmıştı. Bense geçen aylarda kendi psikoloji kliniğini açmıştım. Diğerlerine gelecek olursak evet, bu gün Ecem ve Rüzgar'ın düğünü vardı. Tek evlenmeyen Emre ve Ceylan ile ben ve Bora kalmıştık.
Emre ve Ceylan, Ceylan'ın mezun olmasını bekliyorlardı. Biz de işlerimizin tamamen yerine oturmasını bekliyorduk . Aslında acelemiz de yoktu.
Dediğim gibi yoktu, ama artık vardı çünkü bu sabah öğrendiğim bir şeyle resmen sarsılmıştım. Kızlarla kuaföre gitmememin nedeni de buydu. Sabahtan beri dalgın dalgın bunu Bora'ya nasıl söylemem gerektiğini düşünüyordum. Bora'da bu dalgınlığımı farketmişti ama elimde değildi. Sürekli aklıma geliyordu. Bora istemez diye korkuyordum. İsteyeceğini içten içe biliyordum ama yine de kaygılıydım işte. Hem daha evli bile değildik. Ailelerimiz ne derdi onu bile bilmiyordum. Bunu Bora'ya yakın zamanda açıklamalıydım ama bu gün olmazdı. Oysa ben her an ağzımdan kaçacakmış gibi hissediyordum. Sanırım Bora'dan önce bizim kızlara söylemeliydim.
...
Arabayı park edince hızla düğün salonuna yöneldik. İçeri girdiğimizde neler kaçırdığımıza baktım. Yasemin abartmayı ne kadar da seviyordu. Daha çıkmamışlardı bile ! Bizimkileri bulup yanlarına oturduk. Bora hemen Emrelerle sohbete dalmıştı bile . Kızlara tuvalete gitmemiz gerektiğini söyleyince tuvalete gitmek için ayaklandık. Yasemin de Ceylan da bir şey söylemem gerektiğini anlamıştı. Tuvalete gidinde derin bir nefes aldım.
"Ne oldu Aydan?"
"Kızlar, lafı dolandırmadan söylüyorum. BEN HAMİLEYİM !"
"Ne?" ikiside aynı şeyi söylerken rahatlamıştım.
"Madem sen söyledin, ben de söyleyeyim. Ben de hamileyim!"
"Ne?" Yasemin'e anın şokuyla baktım. Daha sonra Ceylan'a 'yoksa sende mi?' bakışları attım. Kafasını hayır anlamında sallayınca koca bir oh çektim.
"Ege'ye söyledin mi ?" diye bir soru yönelttim.
"Sence söyleseydim siz şuan mı öğrenmiş olurdunuz?"
"Ne zaman öğrendin?"
"İki gün önce, sen ?"
"Bu sabah."
"Ay çok sevindim!" diyen Ceylan'a baktım.
"Bende sevindim ama, Bora ve ben daha evli bile değiliz. Ya istemezse, ya annemler kızarsa? Uf! Ne yapacağım ben?" ikiside gelip bana sarılınca bende onlara sarıldım.
"Bora tabiiki çocuğu isteyecek Aydan, o seni seviyor. Annenlerde çok sevinecekler, belki ilk başta biraz kızarlar ama onlarda çok sevinecek. İnan bana."
"Teşekkürler kızlar." diyerek daha sıkı sarıldım. Daha sonra alkış sesleri duyunca geldiklerini anlayıp tuvaletten çıktık. Şahit yine ben ve Bora'ydık. Bunun nedeni ise Ecem'in zaten hiç akrabası olmaması ve Rüzgar'ınsa Bora'nın kardeşi olmasıydı. Bende alışmıştım bu şahitlik işine. Bora'yla bu sefer el ele tutuşup nikah masasına yöneldik ve oturduk. Klasik bir şekilde nikah bitince dansa geçildi. Bora'da sevgilim olarak görevini yerine getirmek üzere bana yöneldi. Dansa kalktığımızda Bora'ya döndüm.
"Bora."
"Hı."
"Biz ne zaman evleneceğiz?"
"Bilmem, sen ne zaman istersin?"
"En yakın zamanda." Tek kaşını kaldırdı.
"Sen bu kadar acaleci değildin. Ne oldu?"
"Hiç, hiçbirşey."
"Aydan."
"Efendim."
"Söyle ne oldu?"
"Bir şey olmadı." diyerek gözlerimi kaçırdım.
"Gözlerini de kaçırdığına göre kesin birşey olmuş. Noldu Aydan, söyle hadi."
"Hamile olduğumu sana şak diye söylememi bekleyemezsin Bora! Siktir, ne dedim ben?"
"Ne? Sen... Hamile misin?" dans etmeyi bırakıp olduğu yerde durdu.
"Şey... Yani..evet."
"Kızımız olacak." diyerek beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Herkes bize bakarken beni indirdi ve Rüzgar'ın yanına koştu. Dans etmeyi bırakıp bize bakan Ecem ve Rüzgar'a doğru Bora'ya nazaran daha yavaş ilerledim. Gözlerim dolmuştu. Rüzgar ve Bora sarılırken ben de yeni öğrenmiş olan Ecem'e sarıldım.
Bir dakika, kızımız mı olacak demişti o?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ressam Çocuk/ Texting
ChickLit|Tamamlandı| Aydan: Sen ressam mısın? Bilinmeyen numara: Hayır. Aydan: Bence olmalısın. Bilinmeyen numara : Sayısalcıyım. Kesin ressam olurum bak fkkdjsj Aydan : slk 😒 .... Ressam Çocuk adıyla yayımlanan ilk kurgudur. .... #Olay #9...