"Aydaaann""Efendim Yasemin."
"Bak şimdi, haftaya bu gün ayın kaçı?"
"Immm... 27'si.. Neden?"
"Benim doğum günüm!" diye bir anda bağırmasıyla bakışlarım korkuyla hocaya döndü. Hoca bize onaylamaz bakışlar atarken. Yasemin özür dileyip dikkatleri üzerinden çekti.
"Salak ne bağırıyon?"
"N'apıyım heyecanlandım."
"E tamam anlat, ne olmuş doğum gününse?"
"Pati yapacağım ve sende geliceksin."
"Tamam."
"Valla mı?"
"He valla!"
"Yemin et."
"Küçük bilgi: Vallaha kelimesi arapçada yemin ederim anlamına gelir."
"Üf tamam be! Başıma sözlük kesilme şimdi. Bana bak yanında o pis şıllığı ve kuyruklarını getirme."
"Yasemin, onlar, benim, ar-ka-daş-lar-ım. Yani kardeşim, onlara böyle demezsen sevinirim."
Yasemin bizimkileri sevmiyordu. Özellikle Deniz'i.
"Sen getirecek misin? Getirmeyecek misin?"
"Yani istemezsen getirmem tabi."
"YES BE!" Yasemin'le beraber başka biride aynı şeyi söyleyince etrafıma baktım. Ellerini yumruk yapıp havaya kalkmış Bora ellerini indirmeden mahçup bir şekilde hocaya bakıyordu.
"Bora, Emre, Ege, Yasemin ve Aydan, HEPİNİZ DIŞARI!"
Hocanın insan dışı bağırışıyla yerimden kalktım ve Yasemin'e söve söve yürümeye başladım. Sınıftan çıkmış aşağı inecekken Hüseyin Hoca'nın sesini duydum.
"Duvar dibinde bekleyin!"
"E ananınki ama!" diye söylenen Emre'yi duyup göz devirdim ve duvarın oraya geçtim. Bir tarafımda Emre, bir tarafımda Yasemin vardı. Kollarımı göğsümde kavuşturdum ve tek ayağımı duvara yasladım.
"Nasılsın Emre?"
"İyiyim Aydan, sen?"
"Normal, eee işler nasıl gidiyor?"
"Anlamadım ne işi?" diye atlayan Bora'ya göz devirip Emre'ye baktım. O da anlamaz gözlerle bakıyordu. Yine gözlerimi devirdim.
" Sen starbucks'ta çalışmıyor musun? İşler nasıl diyorum?"
"Haaa. İyi."
"Ya ben sana yanlış anlamazsan bir şey sorucam."
"Sor tabi, buyur?"
"Ya sizin şubede hafif mal, hafif yavşak, tercihen yakışıklı, çizimi iyi olan ve sürekli birilerine beleş kahve kaçıran birisi varmı?"
...
Boradan...Benden bahsetmesi ile çaktırmadan gülümsedim.
"Yooo valla ben farketmedim... Neden?"
Emre yine Flash Tv oyunculuğunu sergilerken Aydan Ege'ye döndü.
"Ege sende orada çalışıyorsun? Sen biliyor musun?"
"Şeyy...Ben işten ayrıldım ya."
"Amına koyayım senin Ege."
"Anlamadım."
"Aydanın sesiyle sövmeme ara verip cevap verdim."
"Boşver."
Zilin çalmasıyla rahat bir nefes verdim. Ve bizimkilere el kol hareketi yaparak hareketlendirdim. Görüşürüz filan filan dendikten sonra bahçeye yola koyulduk.
...
Düzenlendi ✔️

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ressam Çocuk/ Texting
ChickLit|Tamamlandı| Aydan: Sen ressam mısın? Bilinmeyen numara: Hayır. Aydan: Bence olmalısın. Bilinmeyen numara : Sayısalcıyım. Kesin ressam olurum bak fkkdjsj Aydan : slk 😒 .... Ressam Çocuk adıyla yayımlanan ilk kurgudur. .... #Olay #9...