|Tamamlandı|
Aydan: Sen ressam mısın?
Bilinmeyen numara: Hayır.
Aydan: Bence olmalısın.
Bilinmeyen numara : Sayısalcıyım.
Kesin ressam olurum bak fkkdjsj
Aydan : slk 😒
....
Ressam Çocuk adıyla yayımlanan ilk kurgudur.
....
#Olay #9...
"Ne lan? Hem vur diyo hem sövüyor şerefsiz." *Emre
"Oğlum makyaj filan yapsaydık. Niye kendini dövdürttürüyon?" *Ege
"Hayatta makyaj yapmam. Kendimi dövdürtürüm daha iy- Aaa! Lan bi' bekle lan!"
"Lan yeter oğlanın şaftı kaydı ." *Ege
"Aynayı versene Emre... Lann! Yüzüme ne yaptın lan sen?"
"Vurdum bebeğim." *Emre
"Lan bu yüzmü? Götüme yüz çizsem daha yakışıklı olur. *Ege
Ege'yle Emre gülerken göz devirip arka bahçeden çıkıp okula girdim. Kendimi dövdürtmüştüm çünkü ilk başta Aydan başkası da anlıyor deyince kendim olduğunu anlamamıştım. Daha sonrada çeviremedim işte.
Sınıfa giderken Çilem'in bi' şey anlattığı ama kendisini takmayıp arada bi' sahte gülümseyen Aydan'a baktım. Canım ya nasıl üzülüyor.
Beni görünce kaşını havaya kaldırıp sanki hem mutlu olmuş hem de kendi suçu gibi düşünüp üzüldüğünü gördüm. Aşığız oğlum biz anlarız. Çilem'e bişeyler söyleyip gönderdikten sonra bana doğru gelmeye başladı. Bende sırıtarak gelmesini bekledim. Geldiğinde bana dik dik bakmaya başladı. Üzülüyor gibiydi. Ne var gibisinden kafamı sallayınca kahkaha atmaya başladı.
"Ne var lan?"
"Yüzünle götün yer değiştirmiş lan!"
Deyip tekrar kahkaha attı. Gözündeki suçluluk duygusunu 1 km öteden bile görürdüm ama.
"ha, ha ve ha canım yanıyor benim be!"
"Ay kıyamam. Gel revire gidelim." Bunu tamamen içten söylemişti ama vicdanen böyle yaptığı için kendimi umutlandırmak istemedim.
"Tamam. Gidelim bakalım."
...
"Nerede yahu revir doktoru?Kan kaybından ölecek çocuk burada ya."
"Amaaan yemeğe gitmiştir nerede olacak."
Şuan ben sedyede oturuyordum, Aydan'sa revir doktoruna söverek odada dönüp duruyordu. Yaklaşık 10dk'dır buradaydık ama ne gelen ne de giden yoktu.
"Bu böyle olmayacak." diyerek dolaba yöneldi.
"Napıyorsun ?"
"Pansumanı sana ben yapacağım."
"Neden?"
"Ne neden!? Ağzın yüzün kan içinde kaldı, şu haline bak, beyaz tişörtün kana bulandı."
Tişörtüme bakınca dalga geçmediğini anladım. Cidden heryerim kan olmuştu.
O sırada malzemeleri almış sedyeye koymuştu. Sedye büyük olduğu için benden daha yüksekte olmak için basamak çekti. Eli yaralarıma yakından bakmak için yüzüme değidiğinde heyecandan titredim. Acıdan titrediğimi sanıp yüzünü buruşturdu. Elini çekip pamuğa batikon sürüp yarama bastı. Heyecandan filan canımın acısını hissetmedim diyemem. Çok pis acımıştı. Çenemi sıktım.
"Eee kim yaptı bunu sana?" derken batikon sürdüğü kaşıma yara bandı yapıştırıyordu.
"Tanımıyorum."
"Nasıl tanımıyorum?"
"E tanımıyorum işte. Bahçede tek başıma yürüyordum. Bir anda çektiler beni arkaya. Vur babam vur, vur babam vur. Gavura vurar gibi vurdular. Hepte yüzüme çalıştı şerefsizler."
"Kaç kişilerdi ki?"
"2"
"Senin elin armut mu topluyordu?"
"Bende vurdum ama iki'ye karşı bir anamı siktiler."
"Rica ederim." kapıdan çıktım. Çok geçmeden telefonuma gelen bildirimle duraksadım.
Güzel: Bora'nın amına koymuşsun
Güzel:fkksjcjaj
Gülümseyerek mesaj yazdım.
Bora: Tabi koyarım.
Bora: Şerefsiz piç.
Üzülmüştüm aslında. Bana benim için yani Bora için üzüldüğünü söylemeliydi. Bana yalan söylemesini sevmiyordum. Herkese karşı güçlü ve umursamaz durmak istiyordu ama öyle biri değildi. Elimdeki telefonun titremesiyle düşüncelerimden sıyrıldım ve mesaja baktım.
Güzel: Ressam yıvrım
Bora: He?
Güzel : Hadi bana çikolata al.
Bora : Hemen geliyor.
Diyerek okuldan çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
