MM ; Junip - Line Of Fire
***
Koridorun bir ucundan tok topuk sesleri eşliğinde gelen kadın, elindeki dosyadan bakışlarını kaldırdığında uzun siyah saçlarını omzunun gerisine atıp bir elini de beyaz önlüğünün cebine soktu. Saçlarıyla büyük bir uyum içinde olan iri parlak gözlerini kendisine telaşla bakan Ali'yle buluşturduğunda yüzüne metanetli bir gülümseme yerleştirip biraz ilerde duran Ela'yla bakıştı. Onun bir adım gerisindeki bir çift yeşil göz ise kadını olduğu yere çiviledi. Dudakları şaşkınlıkla aralanırken yıllar sonra gördüğü Ateş'e bakakalmaktan alamadı kendini. Elini kolunu koyacak yer bulamadığında bakışlarını ondan kaçırıp Güzin'e döndü ancak kadının boşlukta bir yere takılı kalan habersiz gözleri onu köşeye sıkıştırıyordu. Kelimeleri toparlamakta zorlanırken Ali'nin kolunu sıvazlayıp "Durumu stabil, şuan yapabileceğiniz bir şey yok. Evinize dönebilirsiniz..." demeyi başardıktan sonra titreyen bacaklarıyla bir iki adım gerileyerek arkasını döndü ve hızlı hızlı yürümeye başladı. Nefes alamıyordu, içine kocaman bir kütle oturmuştu. Kendini aynı kattaki tuvalete attığında aynadaki yansımasından, orada gördüğü kadından yıllar sonra birkez daha nefret etti...
Eski defterlerin sararmış yaprakları bir bir açılırken Ateş koca bir boşluğun içine düşmüş gibiydi. Yıllar Ateş'den çok şey götürmüştü ama Leyla aynıydı. Sadece gözlerinde artık hırs hüküm sürüyordu. Öyle ki, şaşkınlığı bile gölgeleyememişti onları. Sesini duymak küflü anılarını gün yüzüne çıkartsa da gözlerini bir an olsun ayırmadı ondan, titreyen bedenini sürükleyerek yanlarından ayrılmasını izledi öylece. Boğazına oturan düğüm onu boğarken yeşilleri kendisine dönen Ela'ya takıldı. Anladığını anlamıştı, gözlerini kaçırıp onu korkutmak istemedi. Bu yüzden derin bir nefes bırakıp buruk bir tebessüm gönderdi âşık olduğu kadına. Kolunu beline sarıp şakağına küçük bir öpücük bıraktı. Dudakları 'Korkma Ela, bu sefer geçmişe takılıp kalmayacağım.' diyemese de içine çektiği her nefes ve tenine bıraktığı her küçük öpüşün bunun yerini tutmasını diledi.
Güzin, eve gitmemek için diretiyord ama Ateş onun ne kadar yıprandığının farkındaydı. Yarına kadar uyutacakları için burada yapacak bir şeyleri yoktu. Herkesin ayrı bir yükü ayrı bir sıkıntısı vardı üstelik. Ela'nın uğraşları sonucu Güzin eve gitmeyi kabul edince hep birlikte hastahaneden ayrıldılar. Ali, annesinin koluna girip önden giderken Ela ve Ateş'de ağır aksak adımlarla onları takip ediyordu.
Ela'nın suskunluğu büyüyordu ama bir yandan da içi içini yiyordu elinde olmadan. Gözleri geçtiği her katta o kadını ararken Ateş yanında gergin bedenini ifadesizce sürüklüyordu nitekim. Elini cebinden çıkartıp Ateş'in buz kesmiş parmaklarına kenetledi Ela. Boşta kalan elini koluna sarıp küçük bir öpücük bıraktı. Kendisine bahşedilen gülümsemeye içtenlikle karşılık verip Ateş'in açtığı kollarının arasına girdi bu kez. Hastanenin bahçesine çıktıklarında Ali arabayı getirmek için yanlarından ayrıldı. Güzin ise kendini güvensiz hissettiğinde kollarını bedenine sarardı. Ateş bu manzaraya içi korlanarak baktıktan sonra bir kolunuda Güzin'e sarıp "Geçecek abla, merak etme." dedi son kalan metanet kırıntılarıyla.
Eve geldiklerinde Kemal'in olmayışı birkez daha Güzin'nin yüreğine çöreklenmişti. Ali'nin elini tutup "Beni odama çıkart oğlum." dedikten sonra karanlığa hapsolmuş gözlerini ifadesizce etrafta gezdirdi. Ardından Ali'ye tutunup yavaş yavaş çıktı ahşap merdivenleri.
Ela,solandaki dağılmış fiskosa baktığında Kemal'in ağır bir kriz geçirdiğini anlamıştı.Devrilen masayı kaldırıp kırılan vazoyu toparladı. Cam kırıklarını çöpe atmak için mutfağa geçtiğinde Ateş'i öylece otururken buldu. Dost yanında yana yakıla ilgi beklerken onun gözü boş masaya kitlenmişti. Kırıkları dikkatlice çöpe attıktan sonra Dost'a yemesi için bir şeyler verdi. Köpek,büyük bir iştahla önüne konana yumulurken Ela onun başını sevip gülümsedi. Her ne kadar Ateş'in ne düşündüğünü deli gibi öğrenmek istesede zamanı olmadığını anlayıp Ateş'in arkasından sarıldı. Minik burnunu onun boynuna yaslayıp hüzün sarmış kokusunu çekti içine. Öylesine farklı bir adamdı ki, onu sevmenin tadabileceği en güzel şey olduğunu birkez daha anladı Ela. Yanına oturup merakından arındırdığı gözlerini ona sundu. Aklında ne Serpil'in söyledikleri ne de o kadını gördüğünde damarlarını bürüyen bambaşka duygular vardı. Sadece Ateş'in kendisine birkaç saat önce baktığı gibi dupduru bakmasını istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sürgün Kasabası (Revize Edilecek)
Mystère / ThrillerTanrının bile adını unuttuğu bir sürgün kasabasına yolu düşen kayıp bir kadının hikayesi değildi bu.Tanrının seni unutmadım dediği bir adamın hikayesiydi.Ben senin kalbinden öptüğün kadın oldum fırtına misali,sen ise benim tüm hayatım.Sana veda etme...