Bölüm 24- itiraf

1.4K 121 27
                                    

MM - MFÖ - Benim Hala Umudum Var 

***

İki ay. Ela'nın Ateş'in hayatına girmesinin üzerinden tamı tamına iki ay geçmişti. Ateş, ellerini cebine koyup gözlerini artık sahilden çekilmekte olan karlara dikti. Yollar açılmış ve kısmen de olsa gergin olduğu zamanlar geri gelmişti. Haldun hala aklının bir köşesini meşgul ediyordu. Kendi ihmalkârlığı yüzünden Ela artık onun zayıf noktası haline gelmişti. Yeniden gelebilme ihtimali kalbinin sıkışmasına neden oluyordu bu sebeple.

Kemal ve Ali'den aldığı haberlere ayrı canı sıkılmış ama güvende olduklarını öğrendiğinde bir nebze olsun rahatlamıştı. Kafasında beliren düşünceler kaşlarının çatılmasına neden olurken, ne zamandır insanları bu kadar düşündüğünü, onlar için endişe ettiğini bulmaya çabalıyordu. İnkar etmek isteyip de başaramadığı sonucu bulduğunda başını sallayıp tebessüm etti. Gözleri camdan yansıyan aksiyle buluştuğunda gördüğü manzara onu ilk kez rahatsız etmiyordu.

Tüm sorularının cevabı uzun zamandır bir çift ela gözle çerçeveleniyordu kuşkusuz. Arkasını döndüğünde Ela'nın koltuğa kıvrılmış uyuyakaldığını gördü. Yanına gittiğinde eğilip sessiz sedasız yeşillerini gezdirdi üzerinde, takılıp kaldığıysa asi saçlarıydı. Birkaç dalgası koltuktan sarkmış salınıyordu huşu içinde.Gülümsemeden edemedi Ateş. Ela'nın onunla inatlaşmadığı tek zamanlardı ne de olsa, keyfini çıkartıyordu. "Önce yatağım, sonra koltuğum."dedi keyifle."Sen gittikçe beni ele geçiyorsun Ela."diye fısıldadı ardından adeta itiraf edercesine. Ela'nın dudaklarını anlamsız mırıltılar süslediğinde kaşları çatıldı. Ellerini saçlarında gezdirdiğinde birkaç saniye daha devam eden huzursuzluğu yerini derin bir sükunete bırakması çok sürmedi. Ateş, güvenin elle tutulabilirliğine bir kez daha şahit olmuş ve onunla ne kadar çok şey öğrendiğini farketmişti o gece.

Artık yolun sonu görülebiliyordu, tedavileri hızlı ve temkinliydi. Her seansın sonunda rüyalar daha da belirginleşiyor, Ela kendisiyle ilgili küçük ayrıntıları keşfedebiliyordu. Ateş,ondan gördüğü yüzleri çizmesini istediğinde kenarları sararmış kağıtlara birkaç başarısız çizimden sonra belirgin hatlarla yüzler çizmeyi başarmıştı. Her kalem darbesi kararsızlığını simgelerken bazen de uyanır uyanmaz tüm ayrıntıları resmediyordu. El becerileri yavaş yavaş yerine otururken Ateş onun silüet çizerken çok daha iyi işler çıkarttığını farketmişti. Bu da onunla ilgili kanılarını doğrular nitelikteydi. Ela ise kabul ettiğini söylemese de en azından bunda diretmiyor ona biçilen rolü harfiyen oynuyordu. Ali'nin getirdiği tarihi geçmiş tavuklarla işi bitmemiş, artık itiraz etmeden iki gün arayla onları kesip biçiyordu. Ve her geçen gün Ateş elindeki kronometreye birkaç saniye daha erken basıyordu elbette. Başarmak iyi hissettiriyordu kuşkusuz, gülümsemesi tüm yüzünü arşınlarken tereddütlerini halının altına süpürüyor ve ayakları yere daha sağlam basıyordu...

Dost'un keyifli ulumalarydı Ela'yı uyandıran. Hemen yüzüne güzel bir gülümseme yerleştirdi, kalkıp tutulmuş boynunu esnetti ardından bacaklarına sürtünüp duran Dost'un tüylerini sevip onu dışarı gönderdi. Gözleri hızlıca Ateş'i arayınca yukarı çıkıp sessizce odaya baktı ve onun kendi yatağında bir köşeye kıvrıldığını gördü. Girdiği gibi sessizce çıkıp aşağıya inerken kendisini o odaya, o yatağa ne kadar ait hissettiğini fark etti. Sanki Ateş'de bunu biliyordu, öylece yatağın ucuna ilişmişti. Karmakarışıklığı bazen durulsa da ikilemleri ortaya çıkınca yeniden gri perdeler çekiliyordu gözlerine. Koltuğun üzerinde toplanan battaniyeleri katlayıp köşeye kaldırırken eline Ateş'in telefonu çarptı. Yerden alıp biraz kurcaladı ardından masaya bıraktı. Aklı hızlıca çalışmaya başlarken telefonu alıp ekrana yeniden göz gezdirdi. Sonra geçen gece Ateş'in çıkarttığı kutuyu açıp içinde kimliğini aradı. Yanılmıyordu Ela,bugün Ateş'in doğum günüydü. Hayatında ki her şeyin bu kadar tesadüfi olması ona oyun gibi gelse de bu durumdan şikayet ettiğini söyleyemezdi elbette. Telefonu ve kutuyu yerine bıraktığında mutfağa geçip kapısını kapattı. Kalan son malzemelerden ona güzel bir şeyler yapmak istiyordu, o kabul etmese de Ela böyle teşekkür ediyordu.

Sürgün Kasabası (Revize Edilecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin