Selam kurabiyelerim...☆☆☆
Siz okuyup oy vermeyince yukarıdaki gibi oluyorum, bilin istedim.......
Keyifli okumalaarr...☆☆☆☆☆
●●●
Güneş, açmamak için direndiğim gözlerime arsızca sokulurken huysuz huysuz söylendim. En nihayetinde uyandığımda ise beni camdan duvar karşılamıştı. Bahçe, özenle çizilmiş bir tablo gibi gözlerime sunulurken içim, dışarı çıkmak isteyen kıpırtılarla doldu. Yatakta doğrulup genişçe esnerken elim saçlarıma gitti.
Ah, Tanrı'm!
Bir tarağa ihtiyacım vardı, en kısa sürede. Zihnim, ihtiyaç duyduğum bir çok şeyle dolup taşarken her şeyi geride bırakan bir şey vardı.
Çantam...
Alçıdaki ayağımı, komodine bitişik duran tekerlekli sandalyeyi ve hatta Savaş'ın sözlerini bile umursamadan ayağa kalkıp sekerek dolaba ulaştım. Kapağı kaydırarak açtığımda çanta görüş açıma girmişti bile. Çabucak kucaklayıp sıkıca sarılırken tekrar sekerek yatağa ilerledim ve neredeyse zıplarcasına yatağa gömüldüm.
Çantayı kontrol ettiğimde her şey tamdı. Bu beni mutluluktan deli gibi gülümsetirken asıl deli gibi yanıp tutuştuğum şeyi içinden aldım.
Kahverengi, eskimiş, yer yer yırtık deri bir defterdi çantamdaki en önemli şey. Defterin kapağı yavaşça ıslanırken aynı anda kalbimde de yağmur yağıyordu. Fakat bu, fırtınalı bir harabeden çok dingin ve huzur verici bir rahatlama terapisi gibiydi.
Parmaklarım sayfalarda, gözlerim mısralarda gezinirken annem ve bana ait en değerli şey ellerimdeydi.
Şiirler...
Hikayeler...
Resimler...
İçimdeki yazma aşkı kabarırken elimdeki kalemi döndürüp duruyordum. İçimden nelerin akıp gideceği meçhuldü. Heyecanla nefeslerim hızlanırken defter mürekkebe boyandı.
Pencerem diyorum,
Geleceğin yolların bekçisi olmuş.
Sabah akşam seni bekler, seni söyler.
Alıkoyamıyorum bu arsız aşka,
Ömrümü yitirse dahi engel tanıyamıyorum,
Geleceğin düşü dolu sabahlara.
Çocuklar geçiyor evimin önünden.
Saklambaç oynuyor çokça,
Sen ve ben gibi, diyorum.
Saklandığın yerleri arıyorum.
Diyorumki pencerem,
Vazgeç bu sevdadan.
Bekleme, yitirme artık kadehleri.
Sokaklar...
Ah o sokaklar,
Görmesinler bitip gittiğini.
Dinlemiyor.
Sen ve ben gibi, diyorum.
Biri bekliyor, diğeri gelmiyor.Sen ve Ben Gibi
Kalemi elimden bırakıp yazdığım şiiri tekrar tekrar okudum. Şiir yazarken ne yazdığımı bilmezdim, anlık gelişirdi her şey. Bu da onlardan biri olmuştu. Hissederek yazıyordum ama yazarken ne hissettiğimi bilmiyordum.
Tuhaftı.
Annemle beraber bende kalan tek şeyle biraz daha hasret giderdikten sonra komodinin çekmecesine koydum. Sandalyeye yerleşip odadan çıktığımda ilk önca banyoya geçip yüzümü yıkadım.
Ah, banyolar!
İşimi kısa sürede halledip banyodan çıkmıştım.Birkaç metre sonra Aysel hanım'ı kahvaltı hazırlar vaziyette bulduktan sonra yanına yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA GECESİ
Romance⛓Yetişkin içerik⛓ "Kimsenin masum olmadığı bir dünyada, mutluluk için söylenen yalanları affetmemek olmazdı."