~Bol bol yorum ve oy lütfen..♡
●●●
O, dikkatle yüzümü inceleyip vereceğim tepkiyi beklerken ben ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Haklıydı, yorgun değildim. Eğer kabul edersem belki biraz tanışmış olur ve tedirginliğimi atabilirdim fakat benim onu tanımam demek onun da beni tanıması demekti ve ben buna hazır olduğumu sanmıyordum. Öte yandan bu durumdan da kaçamazdım. Saniyeler birbirini tüketirken cevapladım.
"Olur, tabii."
Verdiğim tepki ile dudakları hafifçe yukarı kıvrılmıştı fakat gülümseme sayılamayacak kadar belirsizdi.
"O zaman ben atıştırmalık bir şeyler hazırlarken sen de film seçebilirsin."
Yerinden hareketlenip arkama geçti ve beni televizyonun altındaki küçük, yalnızca iki gözü bulunan çekmeceli dolaba yönlendirdi. Üsteki çekmeceyi açtı ve onlarca filmi gözlerime sundu.
"Ah... Ne kadar çok seçenek varmış."
Ben hala çekmeceye bakakalırken onun mutfak bölümüne geçtiği için uzakta kalan sesi duyuldu.
"Film izlemeyi severim."
Neyseki yüksek olan çekmeceli dolaba pek fazla eğilme ihtiyacı duymadan filmelere şöyle bir göz attım. Çoğu korku filmiydi, açıklamalarını seri katillerin dehşet verici planları doldururken onları direkt eledim. Böylelikle de filmlerin yarısından fazlası sadece kapağına bakmam yeterken elenmiş oldu. Geri kalanlar polisiye ve psikoloji ağırlıklıyken küçük bir kısmı da romantik ve komedi filmleri doldurmuştu. Aslında polisiye ve psikolojik filmlere bayılırdım fakat canım şuanda o tarz bir şey izlemek istemiyordu. Film bulamamış olmanın sıkıntısı ile yüzüm düşerken Savaş'ın sesini duydum.
"Hiçbirini beğenmediysen istersen internetten de izleyebiliriz."
Çok yakınımdan gelen bu ses ile arkama döndüm. Sandalyemin arkasında durmuş yığınlara ayırıp çekmeceli dolabın üstünde bıraktığım filmlere eğilmişti. Dolayısıyla da yüzü yüzüme çok yakındı. Bu yakınlık bedenimi gererken ona belli etmemek adına hızlı davranmaya çalışarak yüzüme bir gülümseme yerleştirip konuştum.
"Aslında filmlerin çoğu hoşuma gidecek tarzda fakat şuan başka şeyler izlemek istiyorum, tabii sana da uygunsa?"
Dikeldi ve yüzümü inceledi. Kısa süre sonra ise tek kaşını kaldırıp konuştu.
"Ne gibi şeyler?"
Gülümseyerek devam ettim.
"Belki bilim-kurgu?"
Yüzü ifadesizleşirken arkamdan çıkıp önüme geçti ve ikinci çekmeceye eğilerek dizüstü bilgisayarı çıkardı.
"Ben bilgisayarı bağlayayım sen de seçtikten sonra izleriz."
Sözlerini bitirdikten kısa bir süre sonra işini bitirip bilgisayarı kucağıma koydu. Çabucak bitirişine hazır değilken ellerimi beklemeden kucağıma koymasıyla parmakları çıplak dizlerime değmişti ve tenimin karıncalanmasına engel olamamıştım. Bu, etkileyiciydi ve de etkilenmiştim fakat asıl etkilenme sebebim tanımadığım biri tarafından gerçekleştirilmiş olmasıydı. Ki bu zamana kadar çoğu insana sıradan gelebilecek bir şekilde bile bir erkekle yakınlaşmamış ben yanlışlıkla tenime değen bu adam yüzünden tedirgin olmuştum. O kısacık saniyeleri ise Savaş'ın doğrulması ile atlattık.
"Ben bakayım o zaman."
Tedirginlik ve heyecanın karışımı zihnimi bulandırırken saçmalamış olmam gözümde bile değildi. Savaş tekrar mutfak bölümüne geçmişti ve bende televizyona yansıtılmış bilgisayarda öylece filmlere bakıp iyi bir şeyler bulmayı umut ediyordum. Aramaya devam ederken gözlerime bir film takıldı. Üzerine tıkladığımda ise bir film değil mini bir dizi serisi olduğunu anladım. Açıklamasını okurken gözüm bölüm sürelerine takıldı. İlk bölümü on dakika kadar sürüyordu, istemsizce kaşlarımı çattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA GECESİ
Romance⛓Yetişkin içerik⛓ "Kimsenin masum olmadığı bir dünyada, mutluluk için söylenen yalanları affetmemek olmazdı."