15.{SİGARA İZLERİ}

325 21 34
                                    

Yüzyüzeyken konuşuruz~ Sanırım sarhoşsun

Bölüm şarkısı değildir, içimden geldi...

Keyifli okumalar♡♡♡

□■□■□■□■

Savaş'ın, ayakta geçirdiğim vakte olan onca söylenmesinden sonra nihayet yemeğimizi bitirmiştik. Yemek boyunca beğenip beğenmediğine dair bir tepkide bulunmazken, söylenmeleri dışında, sessiz bir yemek faslı olmuştu.

O, masayı toplarken ben de ilk günkü gibi elimdeki suyla oturarak onu izliyordum. İşi bittiğinde omuzuna astığı küçük havluyla ellerini silip yerine astı.

İdeal erkek.

"Ne?"

Savaş'ın sorduğu soruyla gözlerimi astığı havludan ona çektim.

"Efendim?"

Savaş, kaşlarını kaldırarak adaya ellerini koydu ve yüzünü bana dönmüş oldu.

"Az önce, bir şey dedin?"

Sorarcasına söylediği cümleden emin gibiydi. İçimden konuşmamış mıydım ben?

Kahretsin!
Tek yol inkâr, alayına inkâr!

"Yok canım, bir şey demedim. Yanlış duydun herhalde."

Savaş başını olumsuz anlamda sallayıp adanın arkasından çekildi.

"İyi, öyle olsun bakalım."

Neyseki uzatmadı.

Arkama geçerek sandalyemi yönlendirmeye koyulmadan önce, artık içmediğim, bardağı elimden alarak adaya koydu. İkimizi yönlendirirken beni, tıpkı ilk gün olduğu gibi yeniden film köşesine getirmişti.

"Hadi, sen bir film seç bende o arada üzerimi değiştireyim. Sonra da kahve hazırlarım ve izleriz."

Başımla onu onayladıktan kısa bir süre sonra oturma odasından çıktı. Bir yığın filmle tekrar baş başa kaldığımda canımın komik bir şeyler izlemek istediğini fark ettim. Filmler arasında gözlerimi gezdirirken bir aile filminde duraksadım. Tatile çıkan bir ailenin başına gelen zincirleme komik olaylardan bahsediyordu.
Kapağı ve konusu hoşuma gidince seçtiğim filmi kucağıma koyup arkama döndüm. Koltuğa ilerleme başlamamla Savaş'ın oturma odasında belirmesi bir oldu. Bir elini ıslak saçlarından geçirip karıştırırken diğer elinde de bir tişört tutuyordu.

Evet, bir tişört.

Gözlerim, çıplak üstüne kaymış vaziyette öylece Savaş'a bakıyordum.

Yuh!

Savaş, saçındaki elini indirerek tişörtü başından geçirdi. Kaldırdığı kaşlarıyla yüzüme bakarken konuştu.

"Bir şey mi dedin?"

"Ne? Ne dedim?"

Adete şaşkın bir ördek gibi bakakalmıştım. Savaş, gözlerini etrafta gezdirip konuştu.

"Bilmiyorum ama bir şey dedin sandım, demedin mi?"

Şimdi söveceğim! İçimden geçirdiğimi sandığım şeyleri dışarı mı vuruyordum?

İşi toparlamak adına gülümsedim.

"Film diyordum, seçtim. Komedi olsun dedim, sana da uygun mu?"

Savaş başını iki yana sallayarak mutfak kısmına yöneldi ve eş zamanlı olarak konuştu

"Fark etmez."

VEDA GECESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin