Sırtımdaki hafif çanta ile birlikte okulun bahçesinde diğerlerini beklerken çoktan yanıma gelerek köşedeki banklardan birine oturan Mingi'ye doğru dönmüştüm. Geldiğinden beri montuna yüzünü gömmüş kulağındaki kulaklıklar ile bir şeyler dinliyordu bu yüzden sıkıldığımı belli edecek bir şekilde gözlerimi devirirken etrafıma bakınmıştım.
Bakışlarımı etrafta gezdirirken diğerlerini gördüğümde Jackson Yoongi'yi kolunun altına almış gülerek bir şeyler söylerken Yoongi ve hemen yanlarında yürüyen Junmyeon ise muhtemelen Jackson'ın anlattığı şeye gülüyorlardı.
Yanımıza iyice yaklaştıkları için Jackson'ın "Abin bi an üzerimize atlayarak bizi de dövmeye başlar diye çok korktum" dediğini duyabiliyordum. Duramamış ve direkt neler olduğunu Yoongi'ye mi anlatmıştı sahiden, kim bilir anlatırken abarta abarta neler söylemişti.
"Demek Jimin neredeyse altına kaçırıyordu öyle mi?" diyerek yanıma geçen Junmyeon yüzünden Jackson bunu duymamış gibi yaparak etrafına bakınırken Yoongi başını eğerek gülmüştü.
"Yok öyle bir şey abartmış işte" diyerek söylendiğim sırada Yoongi başını sallamış ve "Gidelim mi artık" demişti bu yüzden beşimiz birlikte yürümeye başladığımızda yol boyunca diğerleri birçok farklı şeyden konu açarak konuşurken Yoongi arada onları dinlemiş bazen de kısaca bir şeyler söylemişti fakat çoğunlukla sessiz kalarak yola bakıyordu.
Abisinin söyledikleri aklımda dönüp dolaşması yüzünden neler olduğunu çözebilmek için ister istemez onun yaptığı şeyleri takip ediyordum.
Tam bu sırada Yoongi'nin gülerek yanındaki Jackson'ı iterken "Hayır olmasın" dediğini duyduğumda tüm konuşmayı kaçırdığımı fark ederek biraz önlerine doğru geçmiş ve "Ne?" Diye sormuştum. "Ne oldu?"
"Aklın nerede senin, yarım saattir konuşuyoruz aynı şeyi" diyerek başını alayla iki yana sallayan Mingi'ye baktığım sırada "Söyleyin işte artık" derken hepsine tek tek bakmıştım. En sonunda Junmyeon "Tamam söylüyorum" diyerek diğerlerini susturduktan sonra gülerek tekrar Jackson'a doğru bakmış ve "Şu adam öpüşme sahnesi koyacak mıyız diye soruyor" demişti.
Öpüşme sahnesi?
"Hayır, tabii ki öyle bir şey yapmıyoruz."
Kafayı falan yemişlerdi heralde, nasıl böyle bir düşünceyi akıllarına getirmişlerdi anlayamıyordum.
"Bu tarz oyunlarda seyircinin ilgisini çekmek için hep yapılıyor böyle şeyler bu yüzden bence öyle bir sahne koyalım." Mingi'nin de buna katılmasına kaşlarımı çatarken "Saçmalamayın isterseniz" demiştim. "Yoongi'nin abisi sabah neler söyledi bize, bir de öyle bir şey yapacağımızı öğrenirse kim bilir neler olur. Açıkçası ben olsam ben de kardeşimin öylece normal biriyle öpüşmesinden hoşlanmazdım."
"Tanrı aşkına hangi çağda yaşıyoruz Jimin, abarttın iyice" diyerek yüzüme bakan Jackson'a dönükken gözlerimi devirmiş ve omuz silkerek geriye çekilmiştim.
Saçma şeyler hakkında konuşmalarını dinlemeden etrafa bakındığım sırada çoktan evin önüne gelmiş olduğumuz için Yoongi hepimizden önde ilerleyerek kapıyı çalmıştı.
Çok geçmeden kapı açıldığında Yoongi'nin abisini karşımızda görmeyi gerçekten beklemiyordum. Tamam aynı evde yaşıyorlardı ama şu anda evde olacağını ve kapıyı onun açacağını tahmin edememiştim.
Biraz bize baktıktan sonra kapının önünden çekilerek içeriye geçtiğinde en önden Yoongi onun hemen arkasından da biz içeriye girdiğimizde "Odama gidelim" diyerek biraz ileride, köşede bulunan odanın kapısını bizim için açmıştı. Mingi odaya hepimizden önce girerken çalışma masasının önünde bulunan yumuşak sandalyenin üzerine oturmuş ve kendini biraz geriye iterek yatağa doğru dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THEATRE CLUB | yoonmin
FanfictionTiyatro kulübünde verilen bir grup çalışması sayesinde tanışan gençlerden birinin sakladığı küçük sırlar bu ödevi ne tür sıkıntılara sokabilirdi?