Tiyatro ödevi
+82....:
beyler acil gelin buraya
telefon numaram sizde yoksa diye söylüyorum junmyeon benJackson:
sizin için işlerimi bırakıp geldim bak
kıymetimi bilin+82.....:
bugün buluşuyor muyuz ona göre bizimkilere haber vericemJunmyeon:
önemli bir işiniz yoksa buluşuruz jimin arkadaşlarına öyle söyle
Yoongi? Mingi?yazıyor...
+82.....:
ben boşumYoongi:
işim yok
Jackson:
GÜNAYDINJunmyeon:
of tamam bi dur şimdi hepiniz tamamsa okulun yakınındaki kafeye gelin bekliyorumJimin:
sen ne zaman gittin orayaJunmyeon:
çok oldu gelin işteMingi:
zaten evde değildim geliyorum benJackson:
prensim eviniz nerede acaba sizinyazıyor...
Junmyeon:
aynen evi yakın olan beraber gelsin hadi biraz hızlı olun sıkılıyorumJackson:
sus bi adam cevap versinYoongi:
okulun alt sokağı
Jackson:
yakınmış tamam jiminle seni almaya geliyoruz
hadi jimin geldim ben sizin evin önüneJimin:
geliyorum
•••
"İşte diyorum ki o çocuğu nasıl o pozisyonda oynatırlar, aklım almıyor." Jackson bizim asla dinlemediğimizi bildiği halde söylenmeye devam ederken ben ellerimi ceplerime sıkıştırmış soğuktan korunmaya çalışırken üzerimdeki ince ceketin altında saklanmaya çalışıyordum.
Bizim böyle salaş görüntümüzün aksine yanımızda yürüyen Yoongi kendisini yeterinde sıcak tutacak uzun bir mont giyiyordu, boğazında yün bir atkı, başında ise turuncu bir şapka vardı ki onun bu kadar sıkı giyindiğini görmek benim daha da çok üşümeme neden oluyordu. Bir an önce diğerlerinin yanına ulaşarak sıcak bir şeyler içsem sahiden iyi olacaktı.
"Sence de öyle değil mi ama prensim ya, öyle dağılım mı olur?" diyen Jackson yanımızda yürüyen Yoongi'ye bulaştığında Yoongi yüzünü gömdüğü atkısından kaldırmış ve o kadar sıkı giymiş olsa bile kızarmış olan burnunu hafifçe çekerken "Efendim?" demişti.
Dinlemiyordu, dinlemediğini biliyordum zaten. Jackson bazı zamanlar gerçekten çok konuşuyordu çünkü.
"Boşver sen beni, geldik zaten içeriye girelim bir an önce yoksa donacağım" diyerek nefesini seslice dışarıya vermiş olan Jackson aramıza girmiş ve ikimizin de kollarını tutarken kafenin içerisine ilermişti.
İçeriye girerek diğerlerini bulduğumuzda eski tarzda olan bu mekanda yanan üç küçük şömineden birinin yanındaki masada oturduklarını görmek içimi rahatlatırken bulunduğumuz alanın sıcaklığı şimdiden bedenimi gevşetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THEATRE CLUB | yoonmin
Hayran KurguTiyatro kulübünde verilen bir grup çalışması sayesinde tanışan gençlerden birinin sakladığı küçük sırlar bu ödevi ne tür sıkıntılara sokabilirdi?