⁹' Ağlamanı istemiyorum

1.2K 172 232
                                    

"Hayırdır Jimin, bu da nereden çıktı?" diyen annemin sesini duyduğumda evden kimseye görünmeden çıkmayı hedeflerken mutfaktan yiyecek bir iki şey alıyordum. Boynumdaki atkıya ithafen konuşmuş olduğunun da farkında olsam dahi bunun üzerinde durmamış ve "Günaydın, ben de tam evden çıkıyordum" diyerek kurabiyelerden birkaç tane daha alarak elimdeki mendile sarmıştım.

"Sende bir haller var kaç gündür. Şimdi de atkı takıyorsun, oğlum iyi olduğuna emin misin?" Yüzümü küçük ellerinin arasına almış alnıma kısaca dudaklarını bastırarak ateşimin olup olmadığına bakan kadının ellerini tutarak yüzümden çekmiş ve "Bir şeyim yok anne, yemin ederim" dedikten sonra boynumdaki atkıyı tutarken "Bunu da hediye verdiler" demiştim.

"Hediye verdiler diye taktığına asla inanmam Jimin. Sen Jungkook'un hediyesini beğenmeyip kendine yeni hediye aldırmış insansın" dediğinde mendile sarılı olan kurabiyeleri cebime yerleştirmiş ve kesik birkaç nefes aldıktan sonra "Bizimkiler almadı bunu nasıl geri vereyim" diyerek anneme doğru bakmıştım.

"Jimin hani seni ben doğurdum ya canım oğlum"
dedikten sonra ellerini tekrar yanaklarıma çıkararak gülümsemiş ve "İşte onun için sen yalan söyleyince anlayabiliyorum" derken hafifçe yanağıma vurmuştu.

"Tamam evet isteseydim hiç almazdım bile ama alasım geldi çünkü bu özel. Hem alınmış bir hediye de değil bu. Onundu, o bana verdi."

Annemin kaşları yine bağımsızlığını ilan ederken dudaklarında da tuhaf bir gülüş yerleşmiş ve "O dediğin kim?" diye sormuştu. "Tiyatro ödevi için tanıştık ama düşündüğümden daha iyi anlaştık, çok tatlı biri."

"Bir akşam yemeğe çağırırsın artık" dediğinde gülerek geriye çekilmiş ve geç kalacağımın farkına vararak dış kapıya ilerlerken "Abisinden biraz dayak yemeyi göze alırsam çağırabilirim, bence hoşuna da gider" derken birkaç saniye düşünmüştüm de gerçekten yemeğe çağırmam hoşuna gidebilirdi. Bunu aklımın bir köşesine not ederek ilerleyen zamanlarda onu akşam yemeğine davet edebilirdim.

"Abisi engel bize diyorsun yani?"

Eğilmiş ayakkabılarımın bağcıklarını bağlarken göz ucuyla anneme doğru bakmış ve kaşlarımı çatarak "Biz?" demiştim. "Evet işte siz. Neyse tamam kızı bir gün getirirsin tanışırız" dediğinde gözlerimi devirerek ayağa kalkmış ve annemin gülmemek için kendisini sıkmasına çatık kaşlarla bakmaya başlamıştım. Her seferinde aynı şeyi yapıyordu.

"Anne yönelimimi bilmiyormuş gibi konuşman beni çok sinir ediyor gerçekten."

"Zaten seni sinir etmek için yapıyorum" diyerek güldüğünde çocuk gibi benimle uğraşmasına gülümsemiş ve "Gidiyorum ben çok tuttun beni" diyerek anneme el sallarken evden tamamen çıkarak yürümeye başlarken yine gülümsüyordum.

Ailem cinsel yönelimimi biliyordu çünkü üzerimde o kadar emeği olan insanlardan bir şeyler saklamak beni en huzursuz eden şeylerden biri olduğu için korkmuş olsam da onlara her şeyi söylemiştim. Böyle bir şey beklemedikleri için şaşırmış ve bir süre alışmaya çalışmışlardı fakat bir şekilde beni böyle kabul etmişlerdi işte.

Annem yine daha ılımlı yaklaşsa bile babamın kabullenmesi biraz uzun sürse dahi ikisi de asla beni rahatsız edecek ya da kıracak hiçbir laf etmemiş ya da davranışta bulunmamışlardı. Bu yüzden ikisine de minnettardım.

"Jimin bey! Görüyorum ki atkılar da takılmış" diyerek kolunu omzuma atan Namjoon'a göz ucuyla bile bakmadan onun büyük adımlarına ayak uydurarak yürümeye çalışmıştım. Evlerimiz aynı sokakta kaldığı için bazı sabahlar böyle karşılaşabiliyorduk.

THEATRE CLUB | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin