⁵' Kovulduk

1.1K 167 231
                                    

Yoongi'nin masayı kurmasına yardımcı olurken abisinin gözlerinin üzerimizde olduğunu hissedebiliyordum. Salonun girişinde öylece dikilmiş bizi izliyordu bu yüzden göz ucuyla tekrar ona doğru bakmış ve hemen ardından elimdeki bardakları tabakların yakınına bırakmıştım.

"Prensim sandalyelerin yerini söyle de getirelim" diyen Jackson'ı duyunca elimdeki son bardağı da bırakmış ve Geumjae'ye doğru bakmıştım çünkü onun daha şu prens kelimesinin amacını anlayamadığı için verdiği tepkileri izlemek çok eğlenceliydi.

"Gel Jimin" diyerek Yoongi'nin ardından odadan çıkan Jackson'ın peşine takılırken evin geri kalanını incelemeye çalışıyordum. Bir yandan da hava kararıyordu ama Yoongi'nin ailesi daha eve gelmemişti bu yüzden biraz da meraklıydım çünkü nasıl birileri olduklarını ciddi anlamda merak ediyordum.

"İki tanesini taşıyabilir miyiz?" Yoongi'nin sorusuyla bakışlarımı etrafta gezdirmeye son vererek ona doğru dönmüş ve başımı sallayarak onlar gibi iki tanesini alarak geri dönmüştüm.

Masanın etrafına taşıdığım iki sandalyeyi bıraktıktan sonra önümdeki sandalyeyi çekerek oturmuştum çünkü Mingi ve Jungmyeon çoktan masanın etrafına yerleşmişti.

"Benimle gel Yoongi" diyerek bulunduğumuz yerden ayrılan Geumjae sayesinde bakışlarım tekrar Yoongi'yi bulduğunda o dalgınca başını sallayarak abisinin peşinden ilerlemişti bu yüzden bir süre daha arkasından baktıktan sonra yanıma oturmuş olan Jackson'a dönmüştüm.

"Yemekleri kim yaptı acaba?" derken kulağıma eğildiği için onu geriye itmiş ve "Geumjae yapmıştır işte başka kimse yok evde" diyerek homurdanırken tekrar yanımıza ulaşmış olan Yoongi'ye bakmıştım. Masanın üzerindeki tabaklara abisinin yaptığı yemeklerden koyuyordu bu yüzden uzakta kalan iki tabağı alarak ona uzatmıştım.

Tüm tabakları yerlerine geri koyduktan sonra boş yer olan karşıma geçerek oturduğunda Geumjae de kulağındaki telefonla yanımıza yaklaşmış ve son birkaç şey söyledikten sonra baş köşeye oturmuştu.

Kendimi bu masada otururken çok tuhaf hissediyordum ve bu hissin tam olarak nasıl bir şey olduğunu açıklamak gerçekten çok zordu bu yüzden boş yere kafamı yormak yerine diğerleriyle birlikte yemeye başlamıştım.

"Biraz tuzlu mu olmuş sanki?" diyerek konuşmaya başlayan Jackson'ın bu sözlerine Geumjae hiç kulak asmadığı için Jackson gaza gelerek oraya buraya sallamaya başlayınca Geumjae de bu sefer ona cevap vermeye başlamıştı. İkisi beraber atışırken Mingi'nin masanın altından telefonundan birine bir şeyler yazdığının farkındaydım ve Junmyeon da yemeği bırakmış karşısında dönen tartışmayı deli gibi gülerek izliyordu.

En sonunda bakışlarım Yoongi'ye kaydığında onun birkaç kaşık yemeği ağzına doldurduktan sonra çiğneyip yutana kadar abisi ve Jackson'ın tartışmasını kaşlarını hafifçe çatarak izlediğini fark etmiştim. Kaşlarını çatıyor olsa bile dudaklarının da hafifçe kıvrılmış olduğu belli oluyordu.

Ağzındakileri tamamen yutarak tekrar önüne dönerken bakışlarımız kesiştiği için hızla önümdeki yemeğe odaklanıyormuş gibi yaptığımda Yoongi tekrar yemekle ağzını doldurmuştu.

Öyle yanaklarını şişirdikten sonra tekrar diğer tarafa döndüğünde elimdeki kaşığı tabağıma bırakarak Yoongi'nin yüzüne bakmaya devam etmiştim çünkü verdiği küçük tepkileri izlemek ciddi anlamda çok hoşuma gitmeye başlamıştı.

Amaçsız bir şekilde öylece ona bakarken Yoongi'nin başının arkasında bir el görünce kendime gelerek Junmyeon'a ait olan ele doğru baktıktan sonra bakışlarımı Junmyeon'un yüzüne çıkarmıştım. Gözleriyle önce beni sonra da Yoongi'yi gösterdiğinde kaşlarımı çatarak ne söylemek istediğini anlamaya çalışırken Junmyeon başını iki yana sallayarak güldüğü an gözlerimi devirerek önüme dönmüştüm.

THEATRE CLUB | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin