¹²' İyi olan kazansın

1K 162 156
                                    

En son bu kadar gergin bir şekilde okula geldiğimde iki önemli dersten peş peşe sınavım ve öğle arasından sonra da ingilizceden sözlüm vardı, onun dışında hiçbir zaman okula bu kadar korkarak ve gerilerek gittiğimi hiç hatırlamıyordum gerçekten.

Yoongi'yi çok kırdığımın farkındaydım, dürüst olayım ki eğer buluşmaya o gelmeseydi ben de çok feci kırılırdım yani ne yapıp edip benim bu çocuğun gönlünü bir şekilde almam gerekiyordu.

Derin bir nefes alarak okula girerken dünden beri olduğu gibi Yoongi ile aramı nasıl düzeltirim onu düşünüyordum ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu.

Tekrar bir yerde buluşmayı teklif etsem ölsem gelmezdi, hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam etsem çok itici olurdu yani elim kolum bağlı kalmıştım öylece.

"Geliyor yıkıkların kralı" diyerek benimle dalga geçen Taehyung'u iterek kendi sırama geçerken çantamı bile çıkarmadan başımı masanın üzerine yaslarken yüzümü de boynumdaki atkıya doğru gömmeye çalışmıştım.

"Konuştunuz mu prensle?" diye sorarken yanıma oturmuş olduğunu gördüğüm Namjoon'a kısık gözlerimle bakarken "Sen nereden biliyorsun?" diye sormuştum çünkü bu prens olayını belirli kişisel haricinde bilen kişi olmadığını düşünüyordum.

"Jackson söylerken duydum. Saygı değer prensimiz, Jackson ve Geumjae beraber koridordan geçiyorlardı" diyerek ayaklarını yandaki sıranın üzerine koyarak geriye yaslandığında başımı kaldırarak diğerlerine doğru bakmış ve "Gerçekten mi?" diye sormuştum.

Abisi resmen insan ayırıyordu.

"Öğle arası hakkında bir şeylerden konuşuyorlardı ama tam anlamadık."

Öğle arasında ne olacaktı şimdi düşünmekten derslere bile odaklanamayacağımdan o kadar çok emindim ki sinirden sesli bir nefes vererek sırtımdaki çantayı çıkarmış ve boynumdaki atkıyı da çözerek masanın üzerine bırakmıştım.

Neden her seferinde bir şeyler oluyordu ve ben bunlardan asla haberdar olamıyordum çok merak ediyordum.

Öğle arasında ne yapacaklarını öğrenebilmek için yapmam gereken tek şeyse gidip onların peşinde dolaşmaktı.

Sinir bozucuydu ama yapabileceğim başka bir şey yoktu bu yüzden bana katlanmaları gerekiyordu.

•••

Onları hiçbir yerde bulamıyordum ve artık kafayı yiyecektim sanırım. Kantinde değillerdi, yemekhanede değillerdi, lavabolarda ya da bahçede de değillerdi bu yüzden bakacağım son bir yer kalmıştı ve eğer orada da bulamazsam sanırım bu sefer pes edecektim.

Konferans salonuna doğru ilerlerken geçtiğim sınıfın içerisinde gördüğüm tanıdık beden sayesinde olduğum yerde durarak geriye dönmüş ve biraz geçmiş olduğum sınıfın önüne geri ilerlemiştim.

Yoongi eşyalarını yeni toplamayı bitirmiş montunu giymeye çalışırken onu en sonunda bulmuş olduğum için gülümseyerek sınıfa girmiş ve kapıyı arkamdan kapatarak hızla yanına ilerlemiştim.

"Yardım etmeme izin ver" diyerek montunu tuttuğumda irkilerek bana dönünce ellerim de montunun üzerinden düşmüştü. Ben ona bakarken ise Yoongi geriye çekilerek montunu güzelce giymiş ve çantasını da sırtına alarak önünde durduğu sıraya geri oturmuştu.

Yoongi'yi görünce aklıma dakikalar önce karşıma çıkan abisi gelmişti ve Geumjae'nin bana bir şey dememiş olduğunun şu anda farkına varıyordum. Eğer onunla karşılaşırsak en azından bi laf atmasını falan beklemiştim fakat o her zamanki gibi normal davranmıştı bu yüzden gülümseyerek Yoongi'nin karşısına otururken "Dayak yerim sanmıştım" dediğimde aslında çok salakça bir giriş yaptığımı sonradan fark edebilmiştim.

THEATRE CLUB | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin