"Sahnemiz için öyle mükemmel şeyler düşündüm ki duyunca aklınızı kaçıracaksınız" diyerek yanımıza doğru koşan kişi Mingi aptalından başkası değildi. Omuzlarından düşmüş hafif çantası iki yana sallanıyor ve kollarını dolduran kağıtlar ise sanki düşecekmiş gibi havalanıp göğsüne doğru geri yapışıyordu.
Aklındaki fikirleri çok merak ediyorum dersem yalan söylemiş olurdum fakat yine de söyleyeceklerini birazcık merak ediyor olabilirdim. Sadece birazcık merak ediyordum çünkü zaten oyunumuzla ilgili aklımı çok meşgul ederek asla aklımdan çıkmayan başka bir düşünce vardı.
Muhtemelen aklımı meşgul o eden düşüncenin gerçeği yaşanana kadar da orada kalıp beni rahatsız etmeye devam edecekti.
Rahatsız edecek derken kötü bir biçimde söylemiyordum çünkü Yoongi'yi öpmenin beni rahatsız edebilecek hiçbir noktasının olacağını sanmıyordum. Aksine bence çok da güzel olacaktı fakat her saniye aklımda olması da artık biraz şov gibi gelmeye başlamıştı.
Ben hayatım boyunca kendi sorunlarım hakkında bile bu kadar düşünmemişken daha yaşanmamış bir olayın senaryosunun beynimin içinde dönüp durması gerçekten tuhaftı.
"Sizce de mükemmel değil mi? O dekorları yapabilirsek bence hem en güzel sahne hem de en farklı konuya sahip olan biz oluruz" diyerek heyecanlı bir şekilde konuşmasını bitiren Mingi bize gülümseyerek bakarken Junmyeon'un yanına oturmuş ve tepkimizi beklemeye başlamıştı.
Ben o konuşurken yine hayallere dalmış olduğum için hiçbir şeyi duymamış olduğumdan sessiz kalırken diğerlerinin neden sessiz kalıyor olduğunu çözememiştim.
"Neden yorum yapmıyorsunuz?" sorusunu duymamla birlikte diğerlerine döndüğümde Yoongi başını sallayarak gözlerini hepimizin üzerinde gezdirmiş ve "Bence yapabiliriz" diyerek sırtını geriye doğru yaslamıştı. İnanın ki ne yapacaktık en ufak bir fikrim yoktu fakat diğerleri de hızla başlarını sallayarak onayladığı için kötü bir şeyin olacağını sanmıyordum, bence gayet mantıklı bir fikirle gelmişti yanımıza.
"Bugün kostüm işlerini halletmek için müdürden izin alalım mı?" diyen Jackson Yoongi'nin oldukça ilgisini çektiğinde Junmyeon o ikisinin aksine başını hızla iki yana sallamış ve "Şimdi olmaz başka zaman yapalım" demişti. "Okuldan sonra gidebiliriz."
"Zaten amacımız bu olayı kullanarak okulu asmak, neden okul çıkışı gidelim ki" diyerek bacaklarını iyice rahat bir şekle sokarak yere tamamen uzanan Jackson başının altına da çantasını çekmişti. Her an rahat olmaya çalışmak gibi tuhaf bir alışkanlığı vardı ve eğer uzanacak bir yer varsa ikinci bir defa bile düşünmeden yere seriliyordu.
Senaryo ezberleme işleri neredeyse bitmiş sayılırdı diyebilirdim, diğerleri bizden daha az göz önünde olacakları için onlar kendi yerleri tamamen halletmişti ve bizim de geri kalan her şeyi ezberlememiz çok uzun sürmezdi diye düşünüyordum.
Geçen gün tiyatro dersinde öğrendiğimiz yeni bir bilgi yüzünden bu işleri hızlandırmak zorunda kalmıştık çünkü normalde dönem sonunda sergilememiz gereken bu oyunların tarihi değiştirilmiş ve oldukça erken bir tarihe alınmıştı. Nedeni hakkında bize pek bir bilgi verilmemiş olsa da ilk sınavlardan sonra böyle bir programın yapılması öğrencilerin biraz kafa dağıtmasına yardımcı olabileceği düşünüldüğü için oyunların erken tarihe alındığını konuşuyordu herkes.
Benim fikrimi soracak olsalardı bunun gayet iyi bir plan olduğunu söylerdim çünkü bu oyunu sergileyebilmek için dönem sonuna kadar beklemek benim için ölüm gibi olurdu. Sahnedeki o büyük değişikliği okuduğum günden bu yana bile rahat duramazken bir de dönem sonuna kadar nasıl beklerdim hiç bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THEATRE CLUB | yoonmin
FanfictionTiyatro kulübünde verilen bir grup çalışması sayesinde tanışan gençlerden birinin sakladığı küçük sırlar bu ödevi ne tür sıkıntılara sokabilirdi?