Gerçeklerle Yüzleşmek

233 10 7
                                    

Eve gittim ve hemen bir duş aldım. Yemekte yedim, öyle oturuyorum şimdi öyle. Kafam gerçekten çok karıştı yani, ne yapacağımı bilmiyorum. Öyle kaldım ortada sap gibi ya! Neyse ya. Yapacak bir şey yok, oturcam böyle. Derken biri "Hayal" diye sesleniyordu Canan'dı herhalde ya, başka kim olacak? Çıktım Balkon"a ve bir baktım Esra dışarda. "Gelsene yürüyelim biraz?" Git diyemem şimdi dimi? Mecbur gideceğim, hemen eve dönerim zaten. Aldım gri kapşonlu hırkamı ve hemen çıktım Esrayla.

"Ee napıyorsun?" Diye sordu Esra. "Göbek atıyorum." Demek isterdim ama demedim.

"Hiç sen?"

"Hiç." Dedi ve marketin orda bir bank vardı, oraya gelmiştik ve oturduk. Elime hemen telefonumu aldım ve Umut'a arka arka mesajlar atmaya başladım. Sinirden ne yazdığım hatırlamıyorum ama bir 10 tane mesaj atmıştım ve hepsini görüp cevap vermedi. Öküz.

"Ya sen kiminle yazışıyorsun iki saattir?"

"Umut"la."

"Hmm, siz beraber misiniz?"

"Yok değiliz."

"Anladım." Dedi.

"Esra ben eve gidicem ya, zaten pek çıkasım yoktu."

"Peki nasıl istersen." Dedi ve hemen yanından ayrıldım.

Ben normal hayatımda duygularımı çok iyi saklaya biliyorum ama, bu sefer içim o kadar acıyordu ki. Dışım'a da yansayacak diye korkuyordum.  Kimse benimle bu kadar güzel vakit geçirip, defolup gitmedi. Hemde bir şey söylemeden asla defolup gidenim olmadı. Neyse, eve gider gitmez hemen telefonumu aldım ve yine Umut'a mesaj attım yine ama bu sefer farklı bir şey yaptım. Cananmışım gibi yaptım, Umutta bir şey varsa, o bana anlatmaz ama Canan"a kesinlikle anlatır.

"Umut n'oluyor? N'aptığını sanıyorsun ya? Önce kızdan hoşlandığını söylüyorsun, sonra'da bir hoşcakal demeden defolup gidiyorsun. Bununla'da kalmıyorsun kızın mesajlarına cevap vermiyorsun. N'oluyor ya? Naptı kız sana? Ben Canan bu arada." Dedim.

OHA! Gördü ve yazıyor.

"Ya yok bir şey yapmadı, benim gideceğim başından belliydi işten çıkacaktım zaten ama o'na söyleme gereği duymadım. Zaten Hayal'den de hoşlanmıyorum, sadece arkadaş anlamında."

"O zaman niye hoşlandığını söyledin?"

"Bilmiyorum, canım onunla oynamak istedi."

"Iyi yaptın, bravo sana. Manyak mısın sen ya? Kızın duygularıyla oynadın, o'na bir özür borcun var."

"Iyi tamam, sen benim yerime özür dillersin sen Canan."

"Yok hayır dillemem, adam gibi gel yüz yüze özür dille."

"Gelmem ben valla. Neyse sen söylersin işte."

"Ben söylesem bile o affetmez ki, sana çok sinirli."

"Neyse tamam, sinirli olsun. Umurmda değil zaten."

"Peki."

"Ama Canan senden gerçekten çok hoşlanmıştım."

NE? Ne diyor bu be? Onlar çıkmadı ki, beraber olmadılar. Ne diyor? Yoksa...Esra'nın dedileri doğru mu? Yok artık değildir değil mi? Bir de ben ne yazacağım bu cevaba? Yok tutamam kendimi daha fazla sabrım taştı valla.

"Umut, ben Hayal. Sakın, ama sakın karşıma birdaha çıkma. Tamam mı? Seni birdaha asla görmek istemiyorum. Sen ne alçak br insansın ya." Diyip hemen engelledim Umut'u.

Bu ne ya böyle? Yeter, ben Almanyadan yazlığıma huzur için geldim. Huzur mu kaldı? Şimdide Canan'a mesaj atacağım ve soracağım.

"Canan?"

"Efendim."

Umuttun attığı mesajın aynısını Canan'a attım.

"Bu ne? Umut ne demek istiyor burda? Hani sizin aranızda birşey yoktu? Ne bu o zaman?"

"Yok, valla bizim aramızda bir şey yok. Gerçekten yok. Bak sen gelmeden baya önce, böyle 1 ay falan önce Umut benden hoşlandığını söyledi ama ben o'na yüz vermedim çünkü ben Gökhan'ı seviyorum."

"Mesele onun senden hoşlanması değil, sadece merak ettim, yalan mı söyledin bana diye."

"Yok, yalan yok. Yemin ederim."

"Tamam peki, yarın görüşürüz :). Iyi geceler." Dedim ve hemen yatağıma girdim. Moralim o kadar bozuk ki, ilk kez birine karşı bir şey hissettim ve o oyunmuş. Yalanmış. Kalbim çok ağrıyordu, sızlıyordu ve çaresizdim. Ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum. Bundan sonra n'olacak? Onu da bilmiyorum. Neyse, en iyisi uyumak. En azından rüyalarımda bir parça huzur kaldı. Iyi geceler.

RaslantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin