Benim bugün gösterim var. O yüzden de derslere girmeyeceğim, bütün gün prova yapacağız, ve benim rolumde çok önemli. Umarım kimseyi hayal kırıklığına uğratmam. Bizim oynayacağımız oyunun adı Alaadin'in Lambası, eminim duymuşsunuzdur. Benim rolumde hikayede yer alan Prenses. Iyyy, Alaadini sevmediğim bir çocuk oynuyor, birde öpmek zorundayım...Bana şans dilleyin. Ama olsun, ne kadar sevmesemde işim bu. Yani işim derken, ilerde oyuncu olmak istiyorum ve sevmediğim, istemediğim insanlarla çalışmak zorunda kalabilirim. Ama oyunculuğu seviyorum, hemde çok. Tek hayalim. Neden mi? Çünkü kendinizi bir kenara atıp başka biri oluyorsunuz, başka duyguları tadıyorsunuz, başka insanları, olayları daha iyi anlayabiliyorsunuz. Ve bu benim için iyi geliyor, çünkü yaşadığım herşeyi bir kenara bırakıp kafamı dağıtabiliyorum. Işte benim için aşk bu. Benim için aşk oyunculuk.
"Hocam ben bir lavaboya gidebilir miyim?"
"Tamam git, ama çabuk ol. Daha çok işimiz var." Dedi ve gittim. Koridorda şarkı söyleyerek gidiyordum hemde. Ya ne bileyim, mutluyum. Ilk başrolumu oynayacağım. Mutlu olmamak için bir sebep mi var? Derken arkadamdan biri "Pşşt" "pşşt" diyip duruyordu. Bakmadım ilk başta sonra kafamı çevirdim ve şarkı söylemeyi kesmiştim. Arkamdaki Cenkti. Allah belanı versin senin inşallah.
"Pşşt, Elifi gördün mu?" Ne? Elifi mi sordu? Hani ayrılmışları bunlar?
"Görmedim." Dedim kısık bir sesle. Ve sonra duvara kocaman bir yumruk attım. "GERIZEKALI." Diye bağırdım ama kimse duymadı. Ya bir adam niye bunları yapar? Hiç çözemiyorum gerçekten. Ne istiyor benden? NE ISTIYORSUN BENDEN! Geldin Okula, sevgilinle barıştın, BENDEN NE ISTIYORSUN?Bir baktım yanıma rol arkadaşım gelmişti, Sara.
"Nerdesin sen ya? Söylenmeye başladı."
"Tamam be geliyorum."
"Noldu sana?"
"Yok gösteri bu akşam ya, gerildim biraz ondan."
"Yok başka birşey var ama neyse, üzerine fazla gitmeyim senin." Dedi ve bende sarıldım ona. Ama gerçekten üzerimde çok ağır yükler var. Cenk, sınavlar, gösteri, ulan daha Umutu bile doğru düzgün atlatamadım. Ver iz di adalet?Gösteri Zamanı
Allah! Ben çok heycanlıyım ya, valla. Içim böyle kıpır kıpır.
"Hocam ya bana gülerlerse?" Diye sordum.
"Gülsünler Hayal, biz komedi yapıyoruz zaten."
"He doğru."
"Ama ya beceremezsem?"
"Becerirsin, kendine güven. Iyi olacak merak etme." Dedi Hocam.Acaba Cenk gelir mi izlemeye? Yok ya, sanmam geleceğini. Onun işi olmaz böyle şeylerle. Gerçi bir kere provama gelmişti, oturdu izledi sadece. Öküz işte. Bok mu var da gelip izliyorsun? Demeyi çok isterdim. Ama maalesef. Hem neden izler ki? Gidipte soramam ki, 1 senedir konuşmadığım adamla.
Sahneye çıkma zamanı geldi.
"Hiiiiii ben yapmamam." Diyip söylendim.
"Yaparsın, sakin ol." Dedi Hocam ve derin bir nefes aldım.Ve çıktım sahneye. Oh be! O kadar da zor değilmiş aslında. Hayali bir kenara attım, ve hikayedeki Prenses'e dönüştüm. Allahım sen bana yardım et, hata yapmayım n'olur. Içimden sürekli dua ediyordum, ne rezil olmak istiyordum, ne de Hocamın yüzünü kara çıkartmayı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Raslantı
Любовные романыBir insanla ya arkadaş olursun, ya ona aşık olursun veya sevgili. Ortası yoktur değil mi? Aslında var...bunun adı'da raslantı.