1 Gün Sonra

218 16 2
                                    

O kadar sinirlerim bozuk ki, şuan evdeki bütün bardakları kırmamak için zor tutuyorum kendimi. Hatta bardakları değil evde olan tüm eşyaları kırmak istiyorum. Madem başka bir sevgilin var, niye benimle şey yapıyorsun ya? Niye? Benimle neden oynuyorsun? Ben bunu hakedecek ne yaptım? Ben dün geceden beri hıçkıra hıçkıra ağlıyorum, niye? Ben niye bunları çekiyorum? Çekmek zorunda değilim artık yeter.

Canan aradı.

"Annem dışarı çıkmaya izin verdi, hadi gel Deniz'e gidelim."

"Tamam." Dedim soğuk bir şekilde. Ağladığımın anlaşılmasını istemiyordum.

"Ne iyi-" Cümlesini bitirmesine izin vermedim ve hemen telefonu kapattım.

Hazırlanıp Cananlara gittim. "Hadi gidelim" dedi Canan. Cevap vermedim.

"Sen iyi misin Hayal?" Diye sordu.

"Değilim." Dedim.

"Noldu?"

"Dün akşam Büfeye gittim."

"Ee? Noldu peki?"

Herşeyi anlattım. Esrayı, Damla ve Umut'u. Beni kovmasını. Herşeyi.

"Yok artık yani." Dedi Canan.

"Ben birdaha asla, ama asla adımımı bile o Büfenin kapısından atmam. Bitti artık, yok ne şerefsiz çıktı bu ya."

"Tamam Hayal, zaten sen gitmezsen benim de gidecek halim yok değil mi? Hadi gel biraz yüzelim, güneşlenelim. Rahatlarsın." Dedi ve yürümeye başladık.

15 Dakika sonra gelmiştik Deniz'e. Ama burda kalmak istemiyordum, çünkü ister istemez burda Umutla karşılaşacaktım, ve bunu istemiyordum. Artık dayanamıyordum çünkü. O benim...O benim herşeyim olmuştu. Ben normalde bu kadar kolay kolay sevmem ve bağlanmam. Keşke o da bunu bilseydi. Artık tükendim, her gece ağlamaktan. Her gün onunla olan iyi anılarımı hatırlamayı, onu Damla'yla görmekten yoruldum. Elimden birşey'de gelmiyor ki. Sadece böyle susabiliyorum. Kendi sessizliğimin içinde boğluyorum sadece.

"Hayal? Yüzelim mi?"

"Olur. Ama ben açılcam, tamam?"

"Peki açılırız." Dedi ve hemen Deniz'e girdik ve uzaklaşmaya başladık. O kadar uzaklaştık ki, karşımızdaki Ada'ları yakından görebiliyorduk. Ama sanki ben uzaklaştıkça, problemlerde gidiyordu. Umut'ta gidiyordu, ama maalesef sonsuza kadar burda kalamıyordum.

Hemen suyun dibine daldım. Denizin içinde ayrı bir huzur var, sanki tüm dertlerin gidiyordu. Derken hemen çıktım suyun dibinden, ee nefesim yetmedi yani.

"Geri dönelim mi artık?" Diye sordum.

"Dönelim." Dedi Canan.

Ve geri yüzmeye başladık. Bu sefer daha yavaş yüzüyordum, çünkü istemeyerek geri dönüyordum. Bıraksalar ömür boyu böyle suyun içinde yaşayacağım ama imkansız.

Hemen su'dan çıktım ve duş'a girdim. Duş'tan sonrada eşyalarımı aldım ve eve gitmek için hazırdım.

"Ben gideyim artık, sende Büfeye git istersen. Gökhanı görürsün hem."

"Yok saçmalama. Hadi yürü gidelim." Dedi Canan ve eve doğru gidiyorduk.

"Canan ben n'apacağım?"

"Hayal, gerçekten bilmiyorum. Çok karışık çünkü. Sen sadece unutmaya bakacaksın, ya da alışacaksın."

"Zaten elimden başka birşey gelmez ki. Neyse, hadi görüşürüz." Dedim ve evime girdim. O'da evine gidiyordu. Akşam n'apacağım? Onu da bilmiyorum. Ne kadar terbiyesizlik ama birini kovmak. Umut olması ayrı bir koydu tabii ama. Yine de ayıp, sonuçta Babasının dükkanı değil. Gökhan kovsa anlarım, Dayısının yeri ama Umut? Umut kim ki? Allah'ın şerefsiz, pezevenk herifin teki.

RaslantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin