Raslantı

Otostop

Karar vermiştim. Umutu görmem gerek. Nasıl gideceğimi de buldum, otostopla. Sonuçta buranın insanları iyi niyetli, birşey olmaz bana. Yani inşallah olmaz.

Evden yanıma 20tl aldım, beyaz converselerimi de giydim, birde yanıma poşet aldım. "Anne ben kil toplamaya gidiyorum" bahanesiyle evden çıktım.

Evden çıktım ve direk yola koyuldum. Kimseye söylemedim gideceğimi, Canana bile. Çünkü geldiğimde anlatacaktım. Hem desem ki "Canan ben otostopla Umutun yanına gitme kararı aldım" desem, beni mi destekleyecek? "Gitme" diyecek. Ben biliyorum.

Yolda Oğuzu gördüm, üf ya. Çekemem bunu şimdi. "Hayırdır? Nereye?" diye sordu hemen. Hiç şaşırmadım, meraklı melehat çünkü.

"Şehire." Diye cevap vermiştim.

"Bende."

Araba geçmesini bekliyordum ve sonunda geçti. Hemen elimi kaldırdım arabanın durması için ve durdu. Biliyorum aklınızdan geçenleri. Bu adam hırsız mı? Pezevenk mi? Sapık mı? Hiç birini bilmiyorsun neden arabasına biniyorsun? Ama Umutu görmem gerek, son kez. En azından gitmeden sarılayım ona. Işte aşk böyle birşey, onun için, onu bir saniye görebilmek için bin tane tehlikeden geçersin.

Arabaya Oğuzda binmişti benimle. Ama şaşırmadım çünkü onun da gitmesi gerekiyordu şehire. Otobuslerde çalışmıyor. Neyse, arabaya bindik işte. Adam bizi götüreceğini ve nerde bırakmamızı istediğimizi sordu.

"Ağabey sahilin oraya bırakır mısın?"

"Tabii" demişti. Ne iyi insanlar var lan. Ama bazı insanlarda pezevenk. Neyse.

HA SIKTIR! Canan arıyor. Açmazsam şüphelenecek, n'apacağım ben? Açmak en iyisi, bir yalan bulurum ben. Hemen açtım.

Hemen "Nerdesin?" sorusu geldi. Ki hiç şaşırmadım.

"Mmm şey, Yengemle şehire iniyoruz. Ben geldiğimde ararım seni." Dedim ve hemen kapattım.

"Çocuklar ben başıma bela almam değil mi?" Diye sordu bizi arabasına alan Ağabey.

"Yok niye alasın ki?" Diye cevap verdi Oğuz.

"Kız yalan söyledi de, yani siz beraber kaçmıyorsunuz değil mi?" Ne diyon Ağabey sen? Benle Oğuz mu? Ay hiç güleceğim yoktu valla.

"Arkadaşına yalan söyledi o" diye cevap verdi Oğuz. Sanki avukatım. Bir sus be.

Sahilin oraya gelmiştim ve adam indirmişti beni. Adam Oğuz'a numarasını verdi ve "geri döneceğiniz zaman bana haber verirsiniz götürüm." Demişti. Ne iyi adam lan. Ayy. Neyse, hemen Umut'a mesaj atayım geldim diye.

"Ben geldim şehire. Sahildeyim." Diye mesaj attım. Ayy çok heyecanlıyım ya. Damladan ayrıldı, doğum günümde bana döndü. Umarım herşey güzel olur. Sizce nasıl olur? Düzelir miyiz?