Eskilere dönmek

116 11 0
                                    

“He, hadi gel.“ Dedim Fulyaya, evin kapısını açarak. Ayakkabılarımızı çıkarıyoruz tabiisi. Zengingiller gibi evde gezmiyoruz onlarla. Neyse, ben galiba Cenkin yüzünden geçirdiğim şoku atlatamadım hala.

 Hemen telefonumu çıkardım ve gösterdim mesajları.

Mesajlarda bunlar yazıyordu:
"Iyi, asla bir erkeğin seni ağlatmasına izin verme tamam mı? Hepsi bok gibi.“ - Cenk
“Yok biliyorum, ağlamam zaten.“ - Hayal
“Ama ben asla bir kızın canını yakmam, elimde olsa Elifle hemen evlenirdim.“ - Cenk. Elif bu arada sevgilisi oluyor. Gıcık.
“Ne güzel, belli ki çok seviyorsun onu.“ - Hayal.
“Seni de seviyorum, ama bir kız kardeş gibi.“ - Cenk.
“Hahahah“ - Hayal.
 Ve böyle devam ediyordu, baya yakındık işte.

 “Oldu mu? Okudun mu?“ Dedim Fulyaya. Ama Fulya cevap veremiyordu, ağızı açık bir şekilde bakıyordu telefona.

 “LAN.“ Diyip Durttum bunu.

“OHAAA.“ Diye böğürdü hayvan gibi.

“Ne be ne? Ben mi dedim ona benimle tanış diye he? Ben mi dedim bana derdini anlat, bir sene boyunca mesaj yazma sonra benim Okuluma gel? Benim mi suçum? Tabii ki de değil, çünkü ben hiç bir bok yapmadım. Neydi benim suçum, dert dinlemek mi? Ama yok, Hayal’e hep böyle manyakca, aptalca, gerizekalica, salakca, manyakca, pislikce, kafa karıştırıcı şeyler başına geliyor. N’apacağım ben 26 yaşıma geldiğimde, mecburen çocuklarımı insanlardan uzak tutacağım. Neden çünkü Anaları, yani ben. Insanlar yüzünden manyakca, pislikce, kafa karıştırıcı şeyler başıma geliyor. OFFFFFF.“ Dedim, hiç nefes bile almadan.

“Woah, Hayal bir nefes al. Sakin ol istersen, tamam yapacak birşey yok. Göreceğiz bundan sonra Okulda n’olacak işte.“

“Üff neyse ya.“

"O değilde, sen ne kadar öküzsün lan." Diye cevap verdi bana hanımefendi, sanki kendisi çok insan.

"Niye naptım gene?"

"Çocuk sana seni seviyorum kendi kız kardeşim gibi, bir bende bile dememişsin. Odunsun ya valla."

"2 sene önceydi bu konuşmalar aklında bulunsun bu arada, şimdi olsa öyle demezdim."

"Odunsun işte."

"Ay, odunsam odunum."

"Bence biraz bekle, daha okulun ilk günü. Ve zaten çocuğun sevgilisi var, ne demesini bekliyordun? Zaman'a bırak, o konuşmazsa sende birşey deme, siktir et bruv."

"Offfffffffffff." Yeterin lan, bunaldım. Biri bitiyor, biri başlıyor.

"Yarın göreceğiz, öbür gün göreceğiz, bekleyip göreceğiz işte."

"Içime su serptin!" Diye cevap verdim, ben bekleyemem kardeşim. Sabırsızım, sabırsız. Birşey olacaksa hemen olsun, ne o öyle zaman falan?

"Mal, mal bakmasaydın o eşek gözlerinle sende öyle."

"Eşek gözlerime kurban ol sen, tamam mı?"

"Tamam" diyip güldü.

Bence bizim dostluğumuz bir farklı lan, valla. Zaten saysam anca 4 tane gerçek arkadaşım vardır, diğerleri fahişe. Şaka lan, fahişe değiller de, aşifteler. Gerçek değiller, hepsi çok sahte, yapmacık ve iki yüzlü. Birbirlerinin suratlarına gülüyorlar, arkalarından da kuyularını kazmaya çalışıyor. Bu nasıl insanlar? Bu nasıl arkadaşlık? Ver iz di adalet?

RaslantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin