Bir insana sen siyahsın, soğuksun ve çekilmezsin deyip ön yargılarımızı kullanarak hayatımızın dışında tutmak kolaydır. İnsanoğlu kolay olanı seçer ve kendini düşüncelerinin doğruluğuna inandırmak konusunda fazlasıyla başarılıdır. Ne yaşanırsa yaşansın bundan da vazgeçemezler. Belki gözden çıkarmazlar ama illaki bir düşünce belirir kafalarında. Dış görünüş bir insanın kişiliği hakkında bize bilgi vermez ne yazık ki. Bazı insanlar tüm insanlığa pozitiflik yayarken bazıları sadece çevresine yayabilir o enerjiyi. İzlenimle, çıkarımlar yapmaksa konu, insanları yakın çevresinleyken değerlendirmek gerekir.Dünyada çeşit çeşit insan vardır. Bazıları dışa dönük, insanlığın genel haliyle alıştığı tepkiler veren kişilerdir, bazıları ise oldukça sıra dışı, birçok insandan farklı düşünen ve bu farklı zihinle davranışlar sergileyen kişilerdir. Yargılamak değil bu. Karakterin belli bir ölçütü yoktur; her insanı çeken karakterler vardır. Sadece yapmamız gereken herkesi kendimiz gibi sanıp değerlendirmektense o kişiyi olduğu gibi tanıyıp kabul etmeliyiz. Uyuşamadığınız ya da kabul edemediğiniz bir karakterse uzak durmak bir seçenektir. Karşınızdaki insanı değiştirmektense öyle kabul etmek gerekir ya da vazgeçmek.
~
Mistik bir hava dolar ciğerlere, huzurlu hissiyat ile dudaklarında minik kıvrımlar oluşur bu rafların arasında insanın içine. Binlerce kitabın satırlarının arasındaki hayal gücü belki de yaşanmışlıkları sezmiş gibi, ellerini kalın kitap kapaklarında gezdirip sonrasında eline alırsın birini. Bu kitap belki yeni basım daha matbaa kokusunu üstünde taşırken belki de zaman kokan sarı yapraklı bir kitap olur.
Bugün benim elime aldığım kitap zamanın yıpratıcılığına yenik düşmüş, okuyucusu ne kadar uğraşırsa uğraşsın her kitabın kaçınılmaz sonu olan sayfa yapraklarının köşesi kıvrılmıştı. Ellerimi o köşelere sürtüp tebessüm ettim. Ben de kitaplarını korumaya çalışan tiplerdendim ama şimdi elime aldığım eski basım kitabın hissiyatının da bambaşka olduğunu kabul ediyordum. Bu kitaba baktığınızda zaman şeridi kafanızın içinde tek tek oynuyor ve o mistik hava içinize doluyor.
"Jackson, canım." O naif ton bana ulaştığında elimdeki kitabı narin bir şekilde yerine koydum bana seslenen naif kadına dönmeden önce. Kocaman gülümsemesi ile rafların başlangıcında durmuş, şifon şeftali rengi elbisesi ile Bayan Malia her zamanki gibiydi. Zaman pek onun yanına uğramamış gibi güzelliğine güzellik katarken onda hiçbir değişiklik olmamıştı. Güzel yeşil gözleri ışıl ışıl parlarken bulaşıcı gülümsesi benim de gülümsememe sebep olmuş yavaş adımlarla onun yanına adımlamıştım.
"Her zamanki gibi eşsiz bir güzelliktesiniz Bayan Malia." Söylediğime minik bir kıkırtı bırakmıştı.
"Sen de her zamanki gibi göz alıcısın canım." Aynı naziklikle karşılık verdiğinde güldüm onunla beraber.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klasik Siyah & jackbeom
FanfictionKitap kokusunun hakim olduğu rafların arasında dolaşan siyah bir gölge. Ön yargılarımızı yıkmaya hazır mıyız?