~Büyükbabamın gözlerini açmasıyla sanki hayatımıza tekrar güneş doğmuş gibi bir aydınlanma yaşarken, hepimiz yavaş yavaş sakin normal düzenimize dönmeye başlamıştık. Hala daha Çin'deydik. Ama artık yüzlerimiz gülüyor, günlük hayatımızda içimiz rahat bir şekilde hareket ediyorduk. Büyükbabam hepimizi başında görünce zaten epey sinirlenmiş "ne bu tantana, rahat bırakın beni. Kaç yaşında adamım ben sevmem kalabalığı," diyerek hepimizi odasından kışkışlamıştı. Babam günler sonra saatlerce uyumuştu ve annemle onun bu haliyle günler sonunda rahat bir nefes alabilmiştik.
Hayatımın diğer merkezinde ise durumlar durağandı. Jaebum İspanya'da gerçekten gezmeye vakit bulamıyor, saatlerce üniversitede araştırma yapıyordu. Dalga geçtiği gibi yemek yemek için keşfettiği restoranlar dışında pek gittiği bir yer yoktu. Hatta son zamanlarda artık onu da yapmadığını, kaldığı eve alışveriş yapıp kendi yemeklerini yapmaya başladığını söylemişti.
"Dışarıdan yiyerek yeteri kadar sağlıksız beslendim. Bünyeme iyi gelmiyor, zaten alışkın da değilim."
Hak verip onu desteklemiştim. Çünkü her şeyden önce onun sağlığını düşünüyordum.
Bizim Çin'de kalma süremiz dedemin iyileşmesiyle doğru orantılı olacağı için normal olarak uzamıştı. Neredeyse 1 aydır Çin'deydik. Jaebum da İspanya' da tabi.
Neyse gel gelelim asıl konuya. Jaebum bugün ilk defa İspanya'da dışarı eğlenmeye çıkacak. Araştırma ekibinden bir grupla beraber önce şehir turu yapılıp sonrasında geceyi bir kulüpte sonlandıracaklarmış. Başından beri şehri keşfetmesinde, deneyimler kazanmasında en çok ben desteklemiş bir insan olarak şehir turuna takibi sevinmiştim. Ama..
"Kulüp mü?" Şaşkın sesimle birlikte onun derin nefes alışını duymuştum ve ardından da o konuştu.
"Ben de gitmek istemiyorum ama tüm ekiple en son olarak kulüpte buluşulup kutlama yapılacakmış. Bunun için baya loca falan tutulmuş. Her şeyi es geç ama buraya kesinlikle gel, diye tutturdu Mike."
İstemsizce dişlerimi sıkmaya başlamıştım. "Neden bu kutlama yemekle yapılmıyor?"
"Kutlama bu Jaebum, ne yemeği?." Sesini inceleterek taklit yaptığında sinirle güldüm.
"Jackson sorun olsun istemiyorum bak.."
"Jaebum, bundan hoşlanmadım." Gayet açık ve net. Gevelemeye gerek yok.
"Biliyorum."
"Ama mecbur kaldığın için de pek bir şey diyemiyorum. Seni kısıtlayacak değilim. Biliyorsun, kontrolcü manyak gibi gereksiz kısıtlamalara falan çok karşıyım ama kulüp.."
Sustum bir süre. "Kulüp yani anladın mı? Her şeye çok açık bir ortam ve yalnız olan kişileri gözlerine kestiren tiplerle dolu."
"Fazla kalmayacağım. Şampanya patladıktan sonra bir kadeh bir şey içerim ve kalkarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klasik Siyah & jackbeom
Fiksi PenggemarKitap kokusunun hakim olduğu rafların arasında dolaşan siyah bir gölge. Ön yargılarımızı yıkmaya hazır mıyız?