21

393 58 37
                                    

Oy vermeyi ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayin :3

Oy vermeyi ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayin :3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Zhan hastaneye girdi. Gördüğü rüyadan dolayı çok huzursuz hissediyordu. Yibo'nun yanına gitmeye bile tereddüt ediyordu.

Xia yanına geldi. "Zhan iyi misin?"
"Hmhm."
"Pek öyle durmuyor. Neyin var? Tenin solm-..." Boğazına baktı. "...boğazına ne oldu?" Hafifçe dokundu. "Bir şey yok Xia."
"Zhan istersen bugün eve git. Belli ki yorgunsun."
"İyiyim dedim ya." Xia yüzünü astı ve onayladı.

"Ben gidip hastalarla ilgileneceğim." Xia üzülmüştü. Çünkü arkadaşı için çok endişeleniyordu. Ona bir şey olmasından korkuyordu.

Zhan odasına girip eşyalarını bıraktı. Çkıp Yibo'nun odasının önüne geldi.

"Ahm girmeli miyim... saçmalama Zhan sadece bir kâbustu." Kapıyı tıklattı ve içeri girdi.

Yibo oldukça mutluydu. Kitap okuyordu. Üstünde beyaz bir kazak vardı. Saçları dağınıktı.

"Ah Bay Xiao Zhan?" Zhan kapıda duruyordu. "Neden orada duruyorsunuz otursanıza." Karşındaki sandalyeyi gösterdi. Zhan başı ile onayladı ve oturdu.

"Siz iyi misiniz? Normalden daha fazla sessizsiniz ve boğazınız... bir sorun mu var Bay Xiao Zhan?" Yutkundu. O kadar mı belli oluyordu moruklar. "Evet Yibo iyiyim. Endişelenmene gerek yok."
"Yoksa birisi size bir şey mi yaptı?!" Zhan başını iki yana salladı.

Yibo ona kesin bir şey olduğundan emindi. Daha fazla üstüne gitmek istemeyip kitabını okumaya devam etti.

Zhan Yiboya bakmaya korkuyordu. Dünki hali onu çok korkutmuştu.

"Yibo."
"Hmm?" Zhan'a baktı. İçinden "Ah ne diyecektim ben..." Başını ovaladı. "İ-ilaçlarını içtin mi?"
"Hayır daha zaman gelmedi." Onayladı.

Pencerenin önünde duran beyaz karanfillere baktı. "Yibo o karanfilleri kim getirdi?" Dönüp karanfillere baktı. "Ah bende bilmiyorum Bay Xiao Zhan. Sizin getirdiğinizi zannediyordum." Ortalık iyice garipleşiyor.

"Herhalde bir doktor veya hemşire bırakmıştır. Endişelenmenize gerek yok." Gülümsedi.

Döndü ve kitabını kapattı. "Bay Xiao Zhan bugün sizi rüyamda gördüm." Zhan Yibo'nun gözlerine baktı. Parlıyorlardı. "İkimiz vardık. Bir de bir sürü beyaz karanfil." Zhan gülümsedi. "Ben size karanfillerden bir taç yapmıştım. Siz çok beğenip başınıza takmıştınız." Yibo masanın üzerinde duran Zhan'ın elini tuttu.

Zhan'ın kalbi hızlandı. "Daha sonra sizde bir çiçeği kulağıma taktınız. İkimizde birbirimize gülümsedik."
"Hmm..."

Yibo ellerine baktı. "Bay Xiao Zhan, çok teşekkür ederim."
"Ne için Yibo?"
"Her şey için. Hayatımda olduğunuz için, bana yardım ettiğiniz için, yüzümü güldürüp yaşama geri döndürdüğünüz için çok teşekkür ederim" Zhanda Yibo'nun elini tuttu. Tam olarak el ele tutuşuyorlardı "Ben teşekkür ederim Yibo. İyiki varsın." Gülümsediler.

Yibo'nun gözleri doldu ve ağlamaya başladı. "E noldu şimdi?" Gülümseyerek göz yaşlarını sildi ama durmuyorlardı. "B-bilmiyorum göz y-yaşlarım durmuyorlar... Ü-üzgün değilim a-aksine çok m-mutluyum. D-daha önce bu duyguyu hissetmemiştim." Gerçektende mutluluktan ağlıyordu.

"Sorun değil Yibo. Mutluluktan ağlamak güzeldir." Elini okşadı.

Zhan'ın kalbi yavaşlamıyordu. Yibo'nun kalbide. İkiside birbirlerine aşık oluyorlardı.

----
lan tovbestafurullah ilk defa bir bolum kaossuz gecti tovbestafurullah

sizleri seviyorum citirlar!!! 🥳🥳

iyi geceler dilerim!!!!!

cafuné // yizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin